Fenerbahçe onca farký yaptýðý anda, þampiyonluðunu neredeyse garanti görmek ne denli yanlýþsa; 6 gollük sükseli bir sonuçla farký 7 puana indiren G.Saray’ý “Ýþi bitirmeye çok yakýn” görmek de ayný hatadýr.
Olgun, soðukkanlý ve bilge tavýrlarýný her zaman ve her koþulda beðendiðim Levent Tüzemen; G.Saray daha Bursaspor’u o gösteriþli skorla yenmeden, F.Bahçe’nin yenilgisi üzerine yaptýðý konuþmanýn içeriði ve tarzý, çok vahimdi... Eskiþehir yenilgisini, F.Bahçe’nin þampiyonluðu þimdiden kaybetmiþ bir eksen üzerine oturtuyordu. Garipsenen bir telaþ, sevinç ve hatta öfke içindeydi. G.Saraylý olduðunu ve bunu saklama gereði duymadýðýný, bir ölçüde dengeyi tuturmaya çalýþan bir tavýr içinde olduðunu görüyorduk. Fakat nedense bu dengesini kaybetmiþti... Sanki F.Bahçe’nin yenilgisinden özel (ve haddini aþan) bir keyif almýþ gibiydi. Olmamalý!
***
Bu durum, Türk spor basýnýnýn genel bir hastalýðý haline geldi... Uzman olmasý gerekenler bile, amigo statüsüne girdi. Kimileri için amigo demeyelim ama; kulüp çýkarlarýný koruma konusunda kendilerine özel misyon yüklenmiþ durumdalar. Rýdvan Dilmen’in F.Bahçe’ye arka çýkmasýný bir dereceye kadar tolere edebilirim ama; mesleðin içinden gelmiþ yetiþkin ve yetkin isimlerin kulüplere kayýtsýz-þartsýz angaje olmasýný bir türlü kabullenemiyorum.
Kulüp sempatileri yüzünden, mantýk aþýmý yorumlar yapýlmasý dizginlenemez bir hal aldý. 10 puan farký þampiyonluk için yeterli görenlerle, farkýn 7’ye düþmesi sonrasý, karþý þampiyonluk söylemlerini baþlatanlar; içinde bulunduðumuz bataklýðýn asla kurumayacaðý tehdidini ortaya çýkarýyor.
Olur olmaz zamanlarda þampiyon belirleme alýþkanlýðýmýzýn tedavi görmesi için; týbbi konsültasyon gerekiyor ama; ameliyat yapacak doktorlarýn kendisi de hasta... Sorun burada!
Okuyucunun, taraftarýn, fanatiðin, sýradan sporseverin yüreði/beyni/aklý karýþýk.
Ýþin tuhafý, benim de...