Yapýlandýrýp, kullandýklarý terör örgütleri, kontrolden çýktýklarýnda veya daha baðýmsýzlýkçý politikalara yönelme eðilimine girdiklerinde yeniden yapýlandýrmada ustadýrlar.
Öcalan’ý verdiklerinde, planlarýnda bugünün, Ortadoðu’da “devletleþtirmeye” çalýþtýklarý PKK/YPG’si vardý. Siyaset tarihine, “1924-1948 Siyonist Terör Dönemi” olarak geçen uygulamanýn aynýsýný Irak-Suriye coðrafyasýnda gerçekleþtiriyorlar.
Ýsrail, dört Siyonist terör örgütünün ürünü bir devlettir, bu nedenle, “terörist kimlik” taþýr. Mesela, “Siyonist PKK” olarak adlandýrýlabilecek Irgun örgütünün en önemli ismi Menahem Begin, aralarýnda Albert Einstein’ýn da bulunduðu 27 Yahudi entelektüelin New York Times gazetesine 4 Aralýk 1948’de verdikleri ilanda faþist olarak tanýmlandý. 9 Nisan 1948’de Deir Yessin köyünü silahlý çetesiyle basmýþ, yüzlerce kadýn-erkek-çocuk masum sivili katletmiþti!.. Ýsrail’in kurucu kadrosunda yer aldý, Nobel Barýþ Ödülü sahibi bile oldu.
Bir baþka Ýsrail Baþbakaný Ýzak Þamir terör örgütü Haganah’ýn liderlerindendi. Uzatmayayým, kurucu kuþak tüm Ýsrailli siyasetçilerin elinde 1924-1948 arasýndaki terör olaylarýnda katledilmiþ binlerce Filistinli masum sivilin kaný vardý.
Kod adý Mazlum Kobani olarak söylenen PKK-YPG’li terörist Ferhat Abdi Þahin üzerine yapýlan yatýrým, Ýsrail projesinin uygulanmasýndan ibarettir. Bir terör örgütünden devlet üretme ABD-Ýsrail ittifakýnýn uzmanlýk alanýdýr, bu ittifak Mazlum’u geleceðin Þamir veyaBegin’i olarak tasarlamaktadýr.
Ne bekliyordunuz?
Ýsrail’e yamanacak ikinci bir terör devleti, baþka nasýl kurulacaktý?
Her þeyi bilerek yaptýlar.
Irak’ta, Saddam’ýn devrilmesi sonrasýnda Baas’ýn yok edilmesi, iktidarýn Ýran baðlantýlý Þii’lere verilmesi, Sünni zenginlerin mallarýnýn yaðmalanmasý, Sünni Arap nüfusun köleleþtirilmesi…
Bunun radikal tepkiye yol açacaðýný biliyorlardý, Bukka cezaevinde “geleceðin Sünni Arap Nelson Mandela’sý” olarak yetiþtirdikleri Ebubekir el Baðdadi ile Saddam’ýn eski Baas kadrolarýný buluþturup Müslüman coðrafyanýn gördüðü en kanlý planý gerçekleþtirdiler.
Hedefleri petrolüne el koyduklarý Irak deðil, Suriye’ydi.
Yaptýklarý Zbigniew Brezezinski’nin Afganistan’da yaptýðýnýn benzeriydi.
Brezezinski orada El-Kaide’nin temelini atmýþtý, Obama’nýn danýþmaný Susan Rice ise DEAÞ’a yol verdi.
Analizleri, Suriye’de 3 savaþýn olduðuydu: 1- Baas ile meþru muhalefet (muhalefetin kazanmasý Türkiye’nin zaferi olacaktý) 2- Ýran-Suudi Arabistan (Ýsrail’in güvenliði için ikisi de kazanmamalýydý) 3- Rusya-ABD hesaplaþmasý (DEAÞ’la ortalýðý temizleyip PKK iþgalini Rusya-Baas ittifakýna karþý geliþtirdiler)
Denklem budur, ABD’nin bu denklemin dýþýna çýktýðýný söylemek en hafif deyimle saflýktýr.
DEAÞ’ý yeniden yapýlandýrýyorlar. Yeni lidere yol açýyorlar. Hedefleri Türkiye, son noktalarý “mazlumlaþtýrýlmýþ Kürt algýsý üzerinden terör devletidir…”
Amerikan Kongresi’nin 29 Ekim günlü sözde Ermeni soykýrýmý kararý ve Barýþ Pýnarý Harekatý için ablukacý tavýr bu planýn baþlangýç noktalarýdýr.
“Erdoðan yargýlanmalý” kampanyasý,“Kobani terör devletinin” meþruiyet kýlýfýndan baþka bir anlam taþýmýyor.
Avrupa projeye ortaktýr.
Tehlikeyi-þimdilik- 35 km. güneye ittik, “kanton planýný” bozduk ama emperyalizm, kurumsal saldýrgan güçtür ve asla vazgeçmeyecek.
Türkiye’yi kaybettiklerini biliyorlar.
15 Temmuz yenilgisi sonrasý anladýlar.
Önce þeytanlaþtýracak, sonra da doðrudan “açýk düþman” olarak hedef alacaklar.
1 Dolar’lýk askerleriyle çökerttiklerini sandýklarý Türk Silahlý Kuvvetleri’nin her zamankinden güçlü geri dönüþünü hazmedemiyorlar.
Saldýracaklar.
Hem de çok yakýnda.
Hazýrlýklý olun.