Tarihi bir sýnavdan geçtiðimiz açýk bir gerçek... Suriye sýnýrýmýzda yangýn var ve dünyaya gerçekçi açýdan baktýðýmýzda bu yangýný söndürmede yalnýz olduðumuz açýk gerçek...
Avrupa Birliði’nde yaþanýlan derin ekonomik kriz, NATO’lu müttefiklerimizi “küresel satranç”ýn dýþýna taþýmýþ görünüyor. Libya’daki iç hesaplaþma sýrasýnda atak davranan Avrupalýlar, bu kez hareketsizler.
Amerika Birleþik Devletleri’nin de bu yýlýn “baþkanlýk seçimi” olmasý nedeniyle Suriye konusunda “yavaþ davranmayý” tercih ettiðini, Dýþiþleri Bakaný Hillary Clinton’un son ziyareti ile anlamýþ bulunuyoruz. Davutoðlu’na, özellikle “Halep’teki trajediyekarþý ne yapabiliriz?” sorusunu yönelten Clinton’un, iþ, “uçuþa yasakbölge” ve “güvenlik þeridi kurulmasý” konularýna gelince, “henüz erken” yaklaþýmý sergilemesi dikkat çekici.
Belli ki, Amerikan yönetimi, Batý Asya’daki iki önemli müttefiki, Türkiye ve Ýsrail’in“ulusal endiþelerini” biraz zamana býrakarak çözme eðiliminde. Türkiye, Suriye konusunda, Ýsrail ise Ýran’ýn nükleer kapasitesi sorununda Washington’dan daha kararlý adýmlar bekliyorlar.
Amerikan yönetiminden bugüne kadar Türkiye ve Ýsrail’e ulaþan mesaj ise, “sakýn tektaraflý bir askeri müdahalede bulunmayýn” yönünde...
Ama bölgedeki geliþmeler bu hesaba uyar mý, o ayrý bir tartýþma konusu...
Türkiye muhalefeti ezdirmez...
Suriye krizinin geldiði bu noktada bir gerçeði kabul etmemiz gerekiyor: Küresel koþullar ne olursa olsun, Türkiye, Suriye muhalefetini kaderine terk edemez, özellikle Özgür Suriye Ordusu’nun, Baas rejiminin ordusu tarafýndan ezilmesine izin veremez. Bunun aksi, Türkiye’nin, özellikle Ýran ve Ýsrail’e karþý kalsa, yürütmekte olduðu“bölgesel güçlü aktör”stratejisinin sonu anlamýna gelmektedir.
Clinton’un tutumu, Amerikan yönetiminin, Suriyeli muhaliflere etkin silah aktarýmýna soðuk baktýðýný ortaya koydu. Anti-tank roketler ve Stinger füzeler ile savaþýn koþullarýný deðiþtirebilecek Özgür Suriye Ordusu’nun, Baas’ýn ordusunu köþeye sýkýþtýracaðý ve kimyasal silahlarýn depolarýndan çýkabileceði kaygýsý yalnýz Amerika’da deðil, Ýsrail’de de güçlenmiþ durumda. Ama, Türkiye’nin bu kaygýlarý ne kadar önemseyeceði büyük bir soru iþareti...
Mezhepçi bir politika mý?
Türk dýþ politikasýna getirilen son eleþtiri “mezhepçi” damgasýný taþýyor!.. Lübnan’da Sünni ve Hýristiyan gruplar Þii Hizbullah’ýn tehdidi altýnda. Irak’ta Sünniler, Þii çoðunluðun baskýsý altýnda, liderleri Tarýk el-Haþimi Ýstanbul’da yaþýyor. Suriye’de Ýran destekli Nusayri yönetimi bugüne kadar 25 bin Sünni’li katletti!.. Türkiye ne yapýyor? Saldýrýya uðrayana sahip çýkýyor. Ne yapalým, býrakalým hepsini öldürsünler mi?.. “Avrupalý, demokratik-laik” bir cumhuriyet olarak burnumuzun dibinde insanlar öldürülür, aðýr baskýlar altýnda yaþarken sessiz mi kalalým? Türk dýþ politikasýna kolaylýkla “mezhepçi” damgasýný vuranlar, nedense, Ýran’a uygulamakta olduðu “Þii yayýlmacý” politika nedeniyle ses çýkarmýyor!.. Bu arada, Türkiye’nin, Lübnan ve Suriye’de yaþayan Hýristiyan azýnlýklarýn “garantörü” konumuna geldiðini, Bahreyn’deki Þii sivil muhalefet hareketine askeri güç kullanýlmasýný en sert þekilde protesto eden ülke olduðu da unutuluyor... “Mazlum” Sünni ise, “zalime” karþý onun yanýnda yer almak ne zaman “mezhepçilik” oldu?
Ayýptýr!..
Myanmar hassasiyeti...
Ruslar’ýn 1864 yýlýnda gerçekleþtirdiði “Çerkes soykýrýmý”ndan kaçýp Anadolu’ya gelmiþ bir ailenin soyundan geliyorum. Çerkesler, “Osmanlý’ya sýðýndýk” demezler, “Halife’nin topraklarýna geldik” demeyi tercih ederler. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Hindistanlý Müslümanlar’ýn bizlere saðladýðý destek, 15 bin Sancaklý Boþnak’ýn Çanakkale Savaþý’nda yüreðindeki imanla Ýstanbul için þehit olmasý... Yaþadýðýmýz topraklarýn, dünya ne kadar deðiþirse deðiþsin, Müslüman coðrafya açýsýndan anlamý büyük ve derindir... Eðer ülkenizin “tarihsel birikimine” yabancýlaþmýþsanýz, “ne iþimiz var Myanmar’da” sorusunu kolay sorarsanýz... Oysa, Myanmar’ýn soykýrýma uðrayan Müslüman’ý için durum öyle deðil!.. Anadolu’dan kendisine uzanan elin anlamýný, o insanlar içimizde yaþayýp, “ne iþimiz var oralarda diye geveleyenlerden” çok daha iyi biliyorlar.
Bu çerçevede, Türkiye’nin Myanmar Büyükelçisi Murat Ateþ Yavuz’ • tebrik ediyorum. Emine Erdoðan-Ahmet Davutoðluikilisinin ziyaretini gerçekleþtirerek büyük iþ baþardý...