Amerika nasýl tehdit eder?

Ordudan “sol darbe” bekleyen sosyalistler, 12 Mart muhtýrasýný nümayiþlerle ve sevinç çýðlýklarýyla karþýladýlar. 

Sonra da eleþtirel pozisyon aldýlar. 

Çünkü darbenin mahiyeti ortaya çýkmýþtý. 

Gelenler, “beklenenler” deðildi... “Sol gösterip sað vuran” bir darbeydi. 

Darbeden sonra sola yönelik büyük bir tasfiye harekâtý baþlatýldý ama asýl hedef, Amerika’nýn taleplerine direnen Baþbakan Süleyman Demirel’di. 

Biraz gerilere (1970 öncesine) gidelim. 

Dýþiþleri binasý... 

Dýþiþleri Bakaný Ýhsan Sabri Çaðlayangil’e, “Hart sizinle görüþmek istiyor...” dediler. 

“Buyursun, gelsin!” dedi Çaðlayangil. 

Perker Hart, ABD Ankara Büyükelçisiydi. Çaðlayangil'i sevmezdi. Çaðlayangil de onu... 

Karþýlýklý oturdular. 

Büyükelçi hemen konuya girdi: 

“Baþbakanýnýz haþhaþ ekiminin yasaklanmasýna tümüyle karþý çýkýyor...”

“Çýkýyor evet!” dedi Çaðlayangil. 

“Ýyi olmayacak, aleyhinize sonuç verecek...”

Çaðlayangil rahatsýz oldu. Kaþlarýný çatarak: 

“Gidin siz söyleyin” dedi. 

“Resmen söyleyemem...” 

Büyükelçiye, isteðini iletmesi için Dýþiþleri konutunda Baþbakan Süleyman Demirel'le bir randevu ayarlandý. 

Bir öðleden sonraydý. Baþbakan Demirel ve Büyükelçi Hart Dýþiþleri konutunun görkemli balkonunda oturmuþ viskilerini yudumluyorlardý. 

Hart, Baþbakan' a haþhaþ ekimini yasaklamasýný söyledi. 

“Daha önce 27 ilde ekiliyordu, bunu 5'e indirdik” dedi Demirel, “Bundan sonra da iki ya da üç ilde ekime devam edeceðiz.”

“Tümüyle yasaklamanýzý istiyoruz.” 

“Tümüyle nasýl yasaklarým? Adýný afyondan alan bir ilimiz bile var...”

Büyükelçi ýsrarcýydý. 

“Ama biz istiyoruz.” 

Demirel, konuðunu temin etmek için açýklamasýný þöyle sürdürdü: 

“Bizdeki üretimin hepsi ABD'ye gitse, 250 milyonluk ülkede 25 milyon kiþinin bile uyuþturucu ihtiyacýný karþýlamaz. Üretimimiz belli... Bunu da yasaklarsak insanlarýmýz iþsiz kalýr.” 

Büyükelçi eli boþ olarak döndü. 

Kalkmadan önce “Ýyi olmayacak” demiþti ama Demirel bunu tehdit olarak algýlamadý. 

Görüþmede dile getirilmeyen taleplerden biri de, Sovyetler Birliði’yle iliþkilerin kesilmesi, Demir Çelik ve Alüminyum iþletmeleri için alýnacak krediden vazgeçilmesiydi. 

Bu talepler “resmen” iletilmedi. 

Aracýlar kullanýldý. 

Demirel bunu da tehdit olarak algýlamadý. 

Bir süre sonra Dýþiþleri Bakaný Çaðlayangil’in telefonu çaldý. 

Arayan ABD Büyükelçisiydi. 

Hemen konuya girdi: 

“Sayýn Çaðlayangil, biz devlet olarak Türkiye'deki geliþmelere sabrederiz ama devlet dýþýnda olanlar, devleti bile dinlemeyenler sabredemeyebilir...”

Sonra ne mi oldu? 

12 Mart 197l'de ordu yönetime el koydu. 

12 Mart yönetiminin iþbaþýna getirdiði Nihat Erim hükümetinin ilk icraatý haþhaþ ekimini “tümüyle” yasaklamak oldu. 

Erim, hükümeti kurduktan sonra ABD'ye yaptýðý ilk resmi ziyarette, Baþkan Nixon tarafýndan Beyaz Saray'ýn kapýsýnda görkemli bir törenle karþýlandý.  

Darbe ihalesi, “9 Mart”çýlara verilmiþti. 

Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Muhsin Batur arasýnda, “Çankaya’da kim oturacak?” tartýþmasý çýkýnca, ihale Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Memduh Taðmaç’a kaldý. 

Ýþin hazin tarafý ne, biliyor musunuz? 

Darbeciler, “tam baðýmsýzlýk” sloganýyla yola çýkmýþlardý. 

Ama yaptýklarý ilk iþ ABD’ye “tam baðýmlýlýðý” pekiþtirmek oldu. 

Önce haþhaþ ekimini yasakladýlar, sonra da Sovyetler Birliði’nin tepkisini çekmek pahasýna ABD’nin “U-2 casusluk uçuþlarýna” izin verdiler. 

 

HAMÝÞ

Amerika’yla dalaþmalarýmýzýn hikâyesini “Cumhuriyet Apartmaný” isimli naçiz çalýþmamda tafsilatlandýrdým... Meraklýsýna duyurulur.