Amerika ve Kürtler

ABD Baþkan yardýmcýsý Joe Biden’la Ýstanbul’da buluþmak ve Kürt sorununu konuþmak doðrusunu söylemek gerekirse ufuk açýcýydý. Sayýn Biden’ýn kurduðu ve baþka baþka düþünceleri çaðrýþtýran anahtar cümleleri, bana çok ilginç ve düþündürücü geldi. Mesela þu cümlesi:

‘Amerika’nýn yararý nerede biliyorum ama bu sizin (Türkiye’nin) yararýnýza mýdýr, iþte onu bilmiyorum..’

Kürt sorunu ve Suriye meselesi baðlamýnda ifade edilen bu cümle, hem gerçekçi bir bakýþý hem isabetli bir tespiti, hem de, diplomatik üslubu zorlamaya gerek kalmadan ortaya atýlan samimi bir cümle gibi geldi bana.

Gerçekten tartýþmamýz gereken temel konu bu deðil mi zaten?

Amerika, þüphesiz Ortadoðu’da yeni çýkarlarýn peþinde. Sözkonusu çýkarlarýn realize edilmesinin nasýl bir süreçte gerçekleþiyor olmasý þüphesiz son derece önemli.

Washington’da alýnan kararlarýn, tasarlanan planlarýn sahaya uymasý, çýkarlar söz konusu olduðunda, asgari düzeyde bir ortaklaþmanýn gözönünde bulundurulmasý veya hesaplanmasý lazým.

Bölgedeki aktörlerin hiçbiri artýk sürecin nesnesi deðil, öznesi durumundadýrlar.

Kürt sorunu baðlamýnda yeni bir uyanýþa giren Kürt milliyetçiliði ve bir yandan da Arap baharýyla beraber farklý bir aþamaya taþýnan siyasal Ýslam gerçeði.. Ýkisi bir arada ve iç içe ama birbirine düþman cephelerde egemenlik savaþý veriyor. Siyasal Ýslam’ýn þiddet ve terörle tanýmlanan yeni biçimleriyle karþý karþýyayýz.

Ýslam’ýn geleceði için mücadele ettiði sanýlan DAÝÞ’in ulusalcýlýðý ve jakoben bir ulus-devlet kurma amacý bölgedeki siyasi dengeleri sarsmayý sürdürüyor. Kime ideal bir düþman lazýmsa DAÝÞ iþte o benim der gibi bayrak sallýyor!

Öte yandan Irak ve Suriye topraklarý üzerinde Kürt halkýnýn yeni bir gelecek arayýþý ve Kürt milliyetçiliðinin yükseliþine tanýk olmaktayýz.

PKK’nin zamanla irredentalist politikasý olan yegane hareket haline gelmesi ve bunun baþta KDP olmak üzere diðer Kürt partilerinde yarattýðý rahatsýzlýk inkar edilemeyecek boyutlara geldi.

Joe Biden milletvekilleriyle bir araya geldiði toplantýda bu duruma deðinirken “Mesut Barzani de PKK’yle mutlu deðil” dedi.

Ýþte bu tablo içinde Amerika çýkarlarýný realize etmek, Suriye ve Irak’ýn geleceðinde söz ve karar sahibi olmak istiyor.

Joe Biden’ý dinlerken edindiðim izlenim þu:

ABD, bu karmaþýk süreç içinde kendi çýkarlarýnýn Türkiye’nin çýkarlarýyla ne kadar çatýþtýðý veya örtüþtüðü konusunda net fikirlere sahip deðil.

Biden’ýn MHP hariç -davet aldý MHP ama davete icabet etmedi- mecliste grubu bulunan partilerle buluþmasýnýn amaçlarýndan biri de buydu muhtemelen.

Amerika Dost ve müttefik olarak gördüðü Türkiye’yle, nasýl olacak da Suriye’de karþý karþýya gelmeden Irak’ta olduðu gibi yüzde yüz olmasa da ittifak içinde davranacak?

Ya da ABD’nin çýkarlarý Türkiye’nin çýkarlarýyla ne ölçüde örtüþüyor?

Bazen içinizden geçirdiðiniz olmuþ mudur bilmiyorum. Biden’ý dinlerken, ben içimden geçirmedim diyemem. Amerikalýlar ve Avrupalýlar, Türkiye’yi bilmeye ama doðru bilmeye çok muhtaçlar.

Bu ülkeyi doðru bilmek için herkesin fikrinin dinlenmesi ama Türkiye’yi Batý’da mahkum etmenin dýþýnda ne fikri ne zikri kalmýþ ve bir truva atýnýn içine doluþmuþ bir takým insanlarýn dýþýnda kimseye kulak verilmemesi akýl alýr gibi deðil doðrusu..

ABD ve Kürtler arasýndaki iliþkilere farklý cephelerden bakmaya gelecek yazýlarda devam edeceðiz.