WASHINGTON
2013 Mayýs’ýnda da tam buradaydýk. Üç yýl geçmiþ, bir ay eksik...
Cumhurbaþkaný Erdoðan, baþbakanlýðý döneminde inþaatýn temelini atmýþ, mihrap taþýný yerleþtirmiþti.
Üç yýl içinde ABD’nin baþkenti Washington’a bir saatlik mesafede sadece bir Osmanlý camii deðil, bir Osmanlý mahallesi inþa edildi.
Tam adýyla Türk Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi.
Kýsaca Türk camii olarak tanýnýyor.
Ancak hem ABD’deki hem de Avrupa’daki Türk camileri konut mimarisinde bina veya bir apartman katý. Sadece Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn Tokyo ve Berlin’de yaptýrdýðý Osmanlý mimarisinde iki cami var. Ancak onlarýn da çevrelerinde müþtemilat yok.
ABD’deki en büyük Ýslamic Center, Suudi Arabistan’ýn yaptýrdýðý Türkiye Büyükelçiliði yanýndaki cami.
Türk Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi’nin bir mini Osmanlý mahallesi olmasý o nedenle önemli.
Zira burada hamam, okul, misafirhane, kültür merkezi, Osmanlý kahvesi, Ýslam eserleri müzesi, cemaat binasý, restoran, çarþý, sanat galerileri var.
Misafirhane olarak üç Osmanlý konaðý inþa edilmiþ.
ABD’de 6 milyona yakýn Müslüman yaþýyor.
Çoðunluðu göçmen, ancak aralarýnda giderek artan sayýda sonradan Müslüman olan Amerikalý katýlýyor. Herkes, mezheplerine göre ve çoðunlukla geldikleri ülkelerin açtýðý camilere gidiyor.
Türk camiinin bir farký da burada.
Buraya herkes geliyor. Bir camiye, cemaate baðlý olmayanlar, mezhep taassubu olmayanlar...
Washington’da yaþayan biri, mahalledeki evleri göstererek, þu bilgiyi verdi? “Merkezin yeri bakýmsýz bir arazi, mahalle de düþük gelirli insanlarýn mahallesiydi. Arazi cami yapýmý için satýn alýnýnca insanlar tartýþtýlar. Bunun üzerine bir oylama yapýldý ve mahalleliden izin alýndý. Ýnþaat ilerlemeye, minareler yükselmeye baþladýðýnda çevreden gelen birçok Müslüman buradan ev almaya baþladý. Bir anda evlerin fiyatlarý yükseldi. Özellikle de camiyi gören evlerin... En çok da Osmanlý konaðý þeklinde inþa edilen misafirhaneler ilgi görüyor.”
Açýlýþa gelen her coðrafyadan Müslümanlar bunun kanýtýydý....
Hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný’nýn Kur’an-ý Kerim tilavetini dinleyen ve duasýna ‘amin’ diyen bu insanlar en az ABD’de yaþayan Türkler ve biz misafirler kadar gururluydular.
Ancak özellikle Türkiye’den açýlýþa gelenlerin bir beklentisi vardý: “Türkiye’de de camiler böyle mahallesine örnek olacak külliye biçiminde yapýlsa, altýna market açmak için cami yapýlmasa, her günahýný affettirmeye çalýþana cami yapma izni verilmese...”
Böyle uzayan bir þikayetler zinciri var...
Zincire ben de katýldým: “Camilerdeki ses düzenleri akustiðe göre yapýlsa, ucuz cihazlarla Kur’an anlaþýlmaz hale getirilmese, küçük camilerde mikrofon kullanýlmasa...”
Yani Amerika’da yaptýðýmýzý Türkiye’de de örnek alsak?