Suriye’de ne oldu?
Suriye halký, demokrasi, çok partili özgür seçim ve Kürtlere vatandaþlýk istedi.
Ancak Esad, yönetimini borçlu olduðu Rusya ve Ýran’ýn ‘demokrasi gelirse sen gidersin’ telkinine kulak verdi; halkýný katletmeye baþladý.
ABD ve AB’nin baþat devletleri Esad’a sert tepkiler gösterdiler. Ancak tepkiler ‘sözde’ kaldý.
“Esad’sýz Suriye” dediler, muhalifleri güçlendirme kararý aldýlar, ancak ardýndan ‘vereceðimiz desteðin kime gideceðini bilmiyoruz’ diyerek adým atmadýlar.
Suriye ordusundan ayrýlan subaylarýn kontrolündeki ‘ýlýmlý muhalefet’ desteklenmeyince, vahþi yöntemler kullanan ve uluslararasý terör örgütlerinden destek alan ‘radikal’ gruplar güçlendi. Bu da ýlýmlý muhalefet güçlerini daha da zayýflattý.
ABD ve AB inisiyatif alamayýnca Rusya ve Ýran inisiyatif aldý, Esad’a paralý asker ve silah yardýmýný arttýrdý.
Esad da bu destekle halkýna karþý ‘kimyasal silah’ kullanmaya baþladý.
Batý, ‘lafta’ daha da sertleþti, ‘kimyasal silah kýrmýzý çizgimiz’ dedi; ancak BM’nin ‘Esad kimyasal silah kullandý’ raporuna raðmen, hiçbir adým atmadý.
Esad’ý ‘halkýný katleden lider’ olmaktan kurtaracak ‘daha vahþi’ bir aktör üretildi ve dünya kamuoyunun dikkati ona yöneldi: DAEÞ/IÞÝD!
Suriye’de ‘demokratik muhalefet’in desteklenmemesi nedeniyle türeyen ‘radikal’ gruplar arasýnda küçüklerden biri olan DAEÞ 5 kritik destekle ‘dev’ haline geldi:
1- Esad, Suriye’de cezaevlerine attýðý radikal militanlarý serbest býraktý.
2- Ýnsan kaynaðý güçlenen DAEÞ militanlarý Esad’la savaþmadý, aksine doðu ve kuzeye yöneldi, Esad ordusu da DAEÞ’in ilerlediði yerleri önden hava saldýrýlarýyla vurarak alan açtý.
3 - DAEÞ önce petrol bölgesi Rakka’ya hakim oldu. Buradan Esad yönetimine petrol satarak para kaynaðýna kavuþtu.
4- DAEÞ militanlarý, Irak’a girerek dönemin Þii mezhepçi Baðdat yönetiminin de göz yummasýyla Ebu Gureyb cezaevindeki 500 El Kaide üyesini kaçýrarak lider kadrosunu güçlendirdi.
5- DAEÞ bu güçle Musul’a yöneldi; 70 bin kiþilik Irak ordusu, ABD’nin verdiði silah, mühimmat ve askeri araçlarý býrakarak þehirden kaçtý. DAEÞ, Musul’da Amerikan silah ve askeri araçlarýna kavuþtu.
Rakka mý, Cerablus mu?
Esad yönetimi, hem kendisini ‘devlet terörü’ yapmaktan kurtarmasý, hem de ulaþamadýðý alanlarda ‘piyade’ rolü oynamasý için DAEÞ’i kullandý.
ABD de hem kendisini Amerikan askerini savaþa sokmaktan kurtarmasý, hem de Suriye sahasýnda ‘piyade’ rolünü oynamasý için PYD’yi kullanýyor.
Esad, DAEÞ’in önündeki hedefleri havadan vurarak kolay zafer hediye ediyor, ABD de PYD’nin önündeki DAEÞ hedeflerini (ve PYD’nin gösterdiði Arap, Türkmen ve kendilerinden yana olmayan Kürt köyleri dahil) vurarak kolay zaferler hediye ediyor.
Þimdi iki grup, Rusya ve Ýran desteðiyle Esad’ýn yol verdiði DAEÞ ile ABD ve Avrupa’nýn desteðiyle yol verilen PYD ‘en kritik karþýlaþmaya’ yaklaþtý.
Geçen haftaki “PYD’ye yeni sefer emri Rakka mý, Cerablus mu?” sorumun cevabý bu karþýlaþmayý Türkiye açýsýndan önemli kýlýyor.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “PYD’nin silahlandýrýlmasý ve etnik temizlikle alan kazandýrýlmasý Türkiye için tehdittir, gereðini yaparýz” ifadesi önemlidir.
Güney sýnýrýmýzdaki iki tehdide, PKK ve DAEÞ’e ne yapýldýysa...
Barýþa kum sermek!
HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ geçen hafta BBC Türkçe’de “PKK silahlarý nereye gömecek” diye sormuþ. “Bu iþ için bile bir yasa çýkarmasý lazým. Silahlarýný nereye býrakacaklar? Hangi betona gömecekler? Bu betonun çimentosu, kumunu nerden alacak?” demiþ.
PKK hiç yasadýþý iþ yapmamýþ ya (!); bu kez yapsýn, silahlarý ‘yasadýþý’ olarak kýrsýn, bombalarýný imha etsin, gitsin yeter!
Ýpe un sermeyi biliyorduk, HDP siyaseti bize ‘barýþa kum sermeyi’ de öðretti...