Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “Müslüman denizciler Amerika kýtasýna Kolomb’dan önce ulaþmýþtý” demesinin bile Türkiye’de bu kadar ciddi bir karþýtlýk oluþturabilmesi normal bir durum deðil. Güncel problemlerle uzaktan yakýndan ilgisi olmayan bir konuda söylenen bir sözün bu kadar tepki uyandýrmasý gerçekten tuhaf! Þimdi eðer tarihî realite Erdoðan’ýn söylediði gibiyse, yani yeni kýtaya Müslüman denizciler Avrupalýlardan daha önce ulaþmýþsa, bu durumda AK Parti’nin oylarý mý çoðalacak veya Erdoðan’ýn siyasi gücü mü artacak? Bu kadar þiddetli tepki göstermenin sebebi ne?
Galiba yeni bir kýtanýn keþfedilmesi gibi büyük bir baþarýyý batýlý olmayan birilerine atfetmek bazýlarýna kabul edilemez geliyor. Oysa Ýslam dünyasýndaki coðrafyacýlarýn Amerika kýtasýnýn varlýðýndanKolomb öncesi dönemde haberdar olduklarý ilk defa ortaya atýlan bir tez deðil. Kolomb ve arkadaþlarý Amerika kýtasýna ulaþabildiðine göre denizcilik ve gemicilik teknolojilerinde Avrupalýlarýn gerisinde olduklarý söylenemeyecek Müslüman denizcilerin de bu seferi gerçekleþtirmiþ olmalarý imkânsýz olmamalý bir defa. Ýkincisi Ýslam dünyasýnýn coðrafya ve haritacýlýk bilgisi yönünden o çaðda Avrupa’dan daha ileri durumda olduðu da malum. Ýslam bilim tarihi alanýnýn en büyük otoritelerinden Prof. Fuat Sezgin’in bu konudaki ikna edici delillere dayanan görüþüne itibar etmemek için bir sebep yok.
Aslýnda Amerika’yý kimin bulduðu çok da önemli deðil. Önemli olan bulduktan sonra ne yapýldýðý... Mesela yeni kýtayý keþfetme “þerefini” kimselere býrakmak istemeyen Ýspanyollarýn burada övünebilecekleri bir geçmiþe sahip olduklarý söylenebilir mi? Ýþgal ettikleri topraklarýn yerli nüfusunun tamamýna yakýnýnýn vahþi katliamlar sonucunda yok edilmesi, geri kalanlarýn zorla Hýristiyanlaþtýrýlmasý gibi “baþarý”lardan söz ediyoruz çünkü... Ýspanyol iþgalinden yaklaþýk bir asýr sonra kýtanýn yerli nüfusunun yüzde 95 oranýnda azalmýþ olduðu biliniyor. Haddizatýnda o dönemde Ýspanya’nýn eski Müslüman ve Yahudi tebaasýna reva görülen baský ve zulüm keþfettikleri yeni kýtada yapýlanlardan farksýzdý.
Hatýrlatmak gerekiyor ki bu sýrada Ýspanya ile komþusu Portekiz harita üzerinde dünyayý aralarýnda bölüþmüþlerdi. Dünyanýn yeni keþfedilen kýsýmlarýný paylaþmak üzere 1494 yýlýnda iki ülke arasýnda imzalanan Tordesillas Antlaþmasýna göre Cape Verde adalarýnýn yaklaþýk 2000 km batýsýndan geçen hayalî bir çizginin batýsýnda kalan dünya Ýspanya’ya, doðusu ise Portekiz’e býrakýlýyordu. Avrupa’da neredeyse ciddi hiçbir rakiplerinin bulunmadýðý bir dönemde bu iki deniz gücünün askeri ve ticari anlamda dünyaya hükmetmesinin önünde tek engel ise bir diðer küresel güç olan Osmanlý devletiydi.
Tordesillas Antlaþmasýna göre Ýspanya daha çok Asya Pasifik bölgesinde, Portekiz ise Afrika’nýn doðusunda ticaret yollarýný ele geçirmek ve yeni sömürgeler oluþturmak peþindeydi. Zaten Avrupa’da denizaþýrý emperyalizm çýðýrýný daha 15. asrýn baþlarýnda Portekiz baþlatmýþtý. Ümit Burnu’nu keþfedip Doðu Afrika’ya ve Hint Okyanusu’na ulaþmýþlardý. Dolayýsýyla Osmanlý’nýn bu bölgedeki asýl rakibi Portekiz’di.
Hint Okyanusu’nu aþan ticaret yolunun Akdeniz’e ulaþmasýný, yani doðu mallarýnýn Osmanlý egemenliði altýndaki güzergâhtan Avrupa pazarlarýna nakledilmesini engellemek için Portekiz donanmasý Kýzýldeniz’i kapatmaya çalýþýyordu. Osmanlý daha 16. asrýn baþlarýnda bu blokajý ortadan kaldýrmak üzere mücadeleye giriþti. Önce bunun için Mýsýr’daki Memluklarla iþbirliðini denedi. Ama gerek Memluklar gerekse Ýran’daki Safeviler öncelikli tehdit olarak gördükleri Osmanlýya karþý -zaman zaman Venedik devletiyle yaptýklarý gibi- Portekiz’le ittifaklar kurmaya giriþince Osmanlý Mýsýr’ý sýnýrlarýna katarak Portekiz tehdidine karþý mücadelesini buradan yürüttü.
(Sosyal medyacýlara bir þamata konusu daha verelim: Süveyþ kanalýnýn açýlmasý projesi de ilk defa bu sýrada gündeme geldi.)
Ancak Osmanlýlarýn Mýsýr’ý fethetmesiyle batý dünyasýnýn doðuyla ticaretinin kesildiði söylenemez. Osmanlý’nýn buradaki stratejisi Akdeniz’le Hint coðrafyasý arasýndaki ticaret yoluna hâkim olmayý öngörüyordu. Bu da baþarýlmýþ oldu. Gelgelelim Ümit Burnu’nun “keþfinden” sonra Portekizli gemicilerin Hint Okyanusu üzerinden uzak doðuya -Akdeniz’i baypas ederek- eriþmesi mümkün olduðu için bu baþarý ancak sýnýrlý sonuçlar doðurabildi.
Bütün bu olup bitenlerin bizim bugünümüzle ilgili tarafý da tam burasý...