Amerika’ya karþý yalnýz kalmak, felakettir…

Son derece karmaþýk bir sorunla karþýlaþtýk. Tespit etmemiz gereken ana nokta, Amerika Birleþik Devletleri’nin gerçekte kim tarafýndan yönetildiðidir.

Bildiðimiz tek gerçek var: Mevcut yönetim, Amerikan vergi mükelleflerinden çok bazý lobilere çalýþýyor,  yaþadýðýmýz, “Amerikan derin devleti” teorilerini çöpe atan bir durum, ancak, bir “paralel devlet” ile savaþtýðýmýz gerçeðidir. 

Orada gerçekte anlamda kim iþbaþýnda, belli deðil. 

ABD Baþkaný sýfatýný taþýyan Donald Trump, Aralýk 2018’de “Suriye’den çekiliyorum” dedi, önce Ýsrail, sonra Amerikan Savunma Bakanlýðý, Pentagon, “hadi caným sende” tavrýyla karþýladýlar bu açýklamayý… 

Yaþanýlan, Pentagon’un dediðinin olduðudur. 

Açýk soralým:Amerika gibi bir süper gücün Ortadoðu politikasýný Beyazsaray’da oturan sivil kadrolar mý, Pentagon’daki generaller mi biçimlendiriyor? Cevap açýktýr, generaller!..

Generallere bu manevra alanýný kim açýyor? Amerikan demokrasisini parasýyla teslim almýþ Siyonizm ve onun karar mekanizmalarýna hakim piyon siyasetçileri…

Mesela, Demokrasileri Savunma Vakfý diye bir örgüt var, ne kadar neo-con/Siyonist varsa orada toplanmýþ. 

Amerika’yý Ýran ve Türkiye’ye karþý savaþa sürükleyenler bunlar… 

Ortada basit  sorular var: Ýran, Amerika’yý nasýl tehdit ediyor? Türkiye, hangi Amerikan ulusal çýkarýna zarar verdi? Türkiye ile Ýran’ý bir araya toplasan, nükleer süper güç eskisi Rusya kadar olamayacaklarýna göre bu iki devlete karþý süren düþmanlýk neden? 

Bu sorularý Siyonist kalemler Ýsrail çýkarlarý açýsýndan çok güzel yanýtlarlar ama, konunun gerçek anlamda Amerikan çýkarlarýyla hiçbir iliþkisi yoktur. 

Türkiye gibi güçlü bir devleti kaybetmek Amerikan çýkarý içinde mi, hayýr, kaybettiler. En büyük hatalarý, oluþturmaya çalýþtýklarý “Erdoðan’sýz Türkiye” ile geri kazanacaklarýný sanmalarýdýr, FETÖ-PKK ittifaký ve 15 Temmuz’un korkunç anýsý bu trenin önümüzdeki 100 yýl içinde kaçýrýldýðýný gösteriyor, anlayamýyorlar. 

Açýk emperyalist saldýrýdýr…

“Diktatör” dediði Maduro’yu yýkmaya çalýþýyor. Askeri diktatör Sisi’yi Beyazsaray’da aðýrlýyor. Tutumu açýktýr: Bana çalýþan diktatör istediðini yapabilir, hatta, bir konsolosluk binasýnda gazeteci parçalayabilir…Sýrtýný milletlerinin iradesine dayamýþ baðýmsýzlýkçý liderler diktatördür, onlarý yýkarým!..

Bu dönem böyle… 

Eðer millet olarak saðlam durmazsan, Sisi, Arap veliaht prensler gibi evanjelik-siyonist ittifaka satýlmýþ, sürekli aþaðýlanan sözde liderlere sahip olursun… 

Bu saldýrý sürecek… Amerikalý senatörler Rubio-Menendez ikilisinin Ýsrail-Yunanistan-Mýsýr askeri ittifakýna askeri yardým ve Kýbrýs Rum kesimine silah satýþýný öngören  tasarýsýna ilk resmi destek kimden geldi? ABD’nin Atina Büyükelçisi Pyatt’tan… 

Ayný saatlerde, Amerika’nýn yeni Türkiye büyükelçisi olacak zat, Kongre’de S-400’ler üzerinden bizi tehdit ediyordu!.. 

Yeni stratejiler geliþtirmeliyiz…

Amerika müttefikimiz ve hele, stratejik ortaðýmýz deðildir.

Bu kavramlardan ve emperyalizmin elindeki ekonomik saldýrý kanallarýndan ne kadar çabuk kurtulabilirsek, onurlu yaþama þansýmýz yükselir… 

Geleceðimize dönük karanlýk  planlarýný tamamlamýþ, bütün uyarýlarýmýza raðmen yýkýcý politikalarýný sürdürenlere sürekli dert anlatmaktan yorulmadýnýz mý? 

Hedef, tam baðýmsýz Türkiye’dir. 

Bu yeni bir strateji ile saðlanýr. Zemini LOZAN DENGELERÝ’dir… 

Esasý, emperyalizm karþýsýnda yalnýz olmamaktýr. 

Amerika’nýn karþýsýna tek baþýnýza çýkarsanýz… 

Suriye-Çin hattýný saðlam tutmazsanýz… Avrupa’nýn anti-Amerikan siyaseti  ve ABD-Avrupa’daki Yahudi toplumlarýnýn demokrat kanadýyla iliþkiniz olmazsa… 

Ýngiliz Ýþçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Amerika’da Demokratlar’ýn güçlü ismi Barnie Sanders ile el sýkýþmazsanýz…  

KAYBEDERSÝNÝZ!..