Amerika’ya ‘one minute’

PYD/YPG, Suriye’de DAEÞ terör örgütüne karþý piyade birliði olarak kullanýþlý olduðu için mi Amerika’nýn ortaðý? 

PYD/YPG ile Amerika’nýn özel iliþkilerinin nedeni gönüllü kara birliði olmasý mý?

Ya da PYD/YPG’nin diðer terör örgütlerinin aksine “seküler” düþüncenin temsilcisi olmasý mý?

Yoksa bunlarýn hiçbiri mi?

PYD/YPG çizgisinin ne olduðunu biliyoruz. YPG’nin Kandil’de çöreklenmiþ PKK terör örgütü olduðunu biliyoruz. PYD’nin HDP gibi olduðunu biliyoruz.

Rojava bölgesi adý altýnda Suriye’nin Kuzeyi’nde oluþturmaya çalýþtýklarý koridoru Esad ile birlikte organize ettiklerini biliyoruz.

Rejimin kurumlarý týrýk týkýr çalýþýrken, PYD flamalarýný çoðu yerde tek silah atmadan gösterdiklerini biliyoruz.

Dahasý, Rojava’da kantonlar adý altýnda yerleþik hale gelmeye çalýþýrken, kendileri gibi düþünmeyen yüzbinlerce Kürt’ü, binlerce Türkmen’i, binlerce Arap’ý kendi topraklarýndan nasýl sürdüklerini de biliyoruz.

En çok da Kobani’de DAEÞ terör örgütüyle mücadele ediyorken, Amerika’dan aldýklarý silahlarýn bazýlarýný Türkiye sýnýrýndan sokup, Cizre’de, Sur’da askerimize, polisimize karþý kullandýklarýný biliyoruz.

Peki Amerika neden hala böyle PYD’nin bir terör örgütü olduðunu ya da PKK’nýn Suriye kolu olduðu gerçeðini inkar ediyor?

Bu sorunun bendeki cevaplarýndan biri þu: Türkiye’nin Suriye üzerinden Ýslam coðrafyasý ile kurduðu bað seküler PYD eli ile koparýlmak isteniyor.

Yoksa bu yüzden mi Suriye sýnýrýmýzýn büyük bir bölümüne beton “duvar” örüyoruz?

Müslüman coðrafya ile aramýza duvar ördürenlerin PYD gibi seküler bir terör örgütüne sahip çýkmasýna Cumhurbaþkaný Erdoðan, rest çekti!

Bu aþamadan sonra Suriye krizi baþka bir faza geçmiþtir.

Yakýnda satranç tahtasýnda yeni taþlar görürsek þaþýrmayalým.

‘Amerikan iþgalini alkýþlarýz’ diyen aklý evvel

Bir zamanlar HDP’nin DTP olduðu dönemlerde Muþ Varto’da çýkýp, “DPT’nin dýþýnda aday olan hiç kimse Kürt deðildir” diyerek parti faþizanlýðý yapan Emine Ayna, yeniden ortalýkta görünmüþ.

Bu kez diyor ki, “Eðer Amerika Türkiye’ye müdahale ederse Kürtler onlara kucak açar!”

Yanlýþ okumadýnýz... Kürt faþisti Emine Ayna, Türkiye’de bir Amerikan iþgali yaþanýrsa Kürtlerin bu iþgali olumlayacaðý kehanetinde bulunuyor.

Amerika’nýn Irak iþgalini olumlayan Emeni Ayna, bir gün Türkiye’nin de iþgal edilmesini bekliyor ve bu iþgalde Kürtlerin Amerika’ya destek vereceðini söylüyor.

Þimdi daha iyi anladýk mý neden PYD, Amerika için müttefik?

Peki ‘siz’ kimsiniz Hüseyin Bey

Hüseyin Çelik, Ahmet Hakan’a konuþmuþ. Bir bakýyorsunuz, AK Parti’nin içinden gibi, bir bakýyorsunuz dýþýndan gibi konuþmuþ.

Hem içinden hem de dýþýndan gibi yaptýðý konuþmada ne hikmetse özne çoðul!

Hep “biz” diye baþlayan cümleler kurmuþ Hüseyin Çelik!

“Biz” diyor mesela, “Biz, partimizin aleyhine bir þeyin içine girmeyiz.” 

Hüseyin Çelik’e sormak lazým, “Peki siz kimsiniz?”

Bülent Arýnç konuþurken, bir organizasyonun parçasý olarak mý konuþuyor? Siz Hüseyin Çelik olarak konuþurken, yazarken bir organizasyonun parçasý olarak mý yapýyorsunuz bunlarý?

Bilelim de ona göre...

Bana göre, Bülent Arýnç da Hüseyin Çelik de bir organizasyonun parçasý olarak konuþuyor.

Yoksa 11’nci Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Cumhurbaþkaný Erdoðan’dan sürpriz bir þekilde randevu alýp, yemekte 3 saat konuþur muydu?

Hedefe giden yolda, ille de “özne” olarak yer almak þart mýdýr?

Hani davanýn neferleri olarak kalmak da bir erdem deðil midir?

Son günlerdeki “kafa gösterme” hadiseleri ille de vitrinde olma arzusunun bir iz düþümü deðil midir?

Bir düþünün derim.