Hürriyet gazetesi þu sýralar pek bir Alamancý. Aslýnda þu sýralar deðil, Hürriyet’in Alamancýlýðý partonajla da ilgili bir durum. Bild gazetesini çýkartan þirket ile Doðan Holding arasýnda olduðu söylenen ortaklýk münasebetiyle belki de, Hürriyet’in kýta Avrupasýnýn amiral gemisi Almanya’ya olan hususi ilgisi; ya da ‘amiral gemisi kardeþliði’.
Bu kardeþlik baðýnýn bir niþanesi olarak Hürriyet’in sabýk Yayýn Yönetmeni, Almanya’nýn en çok satan gazetesi Bild’de kendi tabiriyle ‘provakatif ve eðlenceli’ yazýlar yazmaya baþlamýþtý.
Bazen Almanlarý-Hýristiyanlarý, bazen Türkleri-Müslümanlarý kýzdýraracaðýný ilan ettiði ilk yazýsýný merak edip okumuþtum. Sýradýþýlýðýný ergen heyecanýyla anlatma gayretinde olduðu o yazýdan sonra takip edemedim; hala yazýyorsa bu dert Almanlara yeter!
Bir ara da Ayþe Arman Bild’in Yayýn Yönetmeni Kai Diekmann ile “yatak röportajý” patlatmýþtý.
Böylece Diekmann’ýn da en az Özkök kadar ‘sýradýþý’ bir yayýn yönetmeni olduðunu gözlerimizle görmüþtük. Ayþe Arman da zaten sýradýþý sever!
O röportajdan bir de þu cümle kaldý aklýmda: “Bir politikacý iþini iyi yapmýyorsa bizim yayýnlarýmýzdan sonra siyasi kariyeri bitiyor. O kadar etkiliyiz yani.”
Ne kadar tanýdýk deðil mi? Hürriyet’in ikiz kardeþi.
Bu benzerliðe bir de “Ýsrail hassasiyetini” ekleyelim ki resim tamamlansýn, hatta bu kardeþlik hukukunun sebebi hikmetine dair serbest çaðrýþýmýn önü açýlsýn...
Doðan gurubu ve Hürriyet’in Alamancýlýðý bizim gariban gurbetçilerinkine benzemiyor gördüðünüz gibi.
Almanya’ya gidenler bilir, oradaki Türk nufüsu aðýrlýklý olarak muhafazakar insanlardan oluþur. 3. kuþak Almanyalý olanlar bile muhafazakar yapýlarýný muhafaza etmeyi baþarmýþlardýr. Bild falan da okumazlar.
Ayrýca Türkiye’ye baðlýlýklarý sözde deðil özdedir. Alman vatandaþý dahi olsalar yürekleri burada atar.
Almanlarýn Almanya siyasetiyle ilgili olduklarýndan daha çok ilgilenirler senede bir ay gelebildikleri Türkiye’nin siyasi hayatýyla.
Fena halde Tayyipçidirler. Reis derler de baþka bir þey demezler.
Görün bakýn Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Erdoðan aday olursa þayet, Almanya oturumlu Türkiye vatandaþlarý gümrüklere, konsoslosluklara akýn edecektirler, oyumuz ziyan olmasýn diye.
Ýnsan gerçekten korkuyor!
Söz alýp baþýný gitmesin, diyeceðim þu; Hürriyet’in -tüzel- kiþiliðinde temsil edilen Erdoðan karþýtý bloðun bileþenleri hiçbir fýrsatý kaçýrmýyorlar.
En son Almanya Cumhurbaþkaný Joachim Gauck’u enforme etmiþler. Baþtan sonra yalan yanlýþ donatmýþlar adamý diyeceðim de, onun da aklý neredeydi?
Sen koskoca Cumhurbaþkanýsýn, ülkende iki milyona yakýn Türk yaþýyor. Türkiye en büyük pazarlarýnýzdan biri. Avrupa Birliði müzakereleri yürütüyorsun sonra da kalkýp Hürriyet kafalý birilerinin sufleleriyle konuþma yapýyorsun.
Türkiye’den -hakkettiðinin çok altýnda da olsa- sert bir cevap alýnca da geri basýp “beni yanýttýlar” demek zorunda kalýyorsun.
Ýyi ki Türk yetkililer de kalkýp sana “Hamburg olaylarý sýrasýnda neredeyse OHAL ilan ettiniz, tv kanallarýna yayýn yasaðý getirdiniz. Türk kanallarý da bundan nasibini aldý, Almanya’da yaþayan soydaþlarýmýz için kaygýlýyýz” diye serzeniþte bulunmadý.
Bulunsaydý ne olurdu acaba?
Ya da gazetecilerimiz benzeri bir soru sorsaydý....
Ama sormazlar, onlar Alman meslektaþlarýyla bir araya geldiklerinde “Türkiye’de ara rejim olduðu” yalanýný dolaþýma sokarlar.
Diplomatik nezaketi ve hakkaniyeti ayaklar altýna alan Alman Cumhurbaþkanýna toz kondurmayýp kendi Baþbakanlarýna laf yetiþtiriler.
“Mezarýna tükürülecek” seviyesizliðinde yazýlar yazabiliyorken, özgür deðiliz yalanýný söylerler.
Kin ve nefret kusan kalemlerine raðmen hala yazmak isteyip de yazamadýklarý var demek!
Ýnsan gerçekten korkuyor!
Yüz yýllýk aþaðýlýk kompleksinin tezahürü bütün bunlar.
Artýk tedaviye cevap verme evresini çoktan geçmiþ.
Yapýlabilecek tek þey var, ciddiye almamak.