Beþiktaþ, Mert Hakan’dan yediði gole kadar geçen ilk yarým saat içinde; kayýtsýz/gevþek/aðýr tempoluydu. Felaket bir görüntüsü vardý. O uzun sayýlacak süre içerisinde, Boyd’un bir þutu dýþýnda, hiçbir giriþimi yoktu. Buna karþýlýk Sivas, pozisyonlar buluyor ve gol atacaðýnýn sinyallerini açýk bir sekilde veriyordu. Düþünün ki; Caner çizgi üstünden top çýkardý. Beþiktaþ gene umursamadý.
Savunmada Ruiz kötü deðildi. Gol onun bulunduðu kanattan gelmedi. Medel’in hatasý vardý.
Ýleride Boyd çalýþýyor gibi görünüyordu ama; boþ gezenin boþ kalfasý durumundan ileri gidemiyordu. Sadece, çarpýþtýðý rakip kaleciyi hastanelik etti. Ljajiç’in de gayretli futbolu vardý ama; bir kaç adamýn çabalýyor olmasý, takýmýn iyi olmasýna yetmiyordu. Beþiktaþ, maçýn önemini kavramýþ gibi görünmüyordu.
***
Gol, elbette soðuk duþ etkisi yarattý. Beþiktaþ maça asýlmasý gerektiðini acýyla anladý. Biraz geç kalsa da, yüklenmeye baþladý. Fakat maçýn baþýný boþlayanlarýn, bir anda ciddileþmesi o kadar da kolay deðildir. Sistemi hemen oturtamazsýn. Sivas’ýn eli de, armut toplamýyordu.
Besþktaþ ikinci yarýya, önceki gevþekligini telafi etmek isteyen bir gayretle baþladý. Güven’le iyi bir pozisyon da buldu. Ama golü atan gene Sivas’tý... Maçýn baþýnda konsantrasyonunu daðýtýrsan, sonradan toparlanmak istesen bile toparlanamýyorsun. Futbol ciddiyet iþidir. 90 dakika ayný oyun disiplini ile oynayacaksýn. Aksi halde faturayý böyle aðýr keserler. Henüz iki hafta önce yazdýðým bir yazýda; bu sezon Anadolu takýmlarýnýn þimþek hýzýyla parlayacaðýný söylemiþtim. Daha ilk iki maçta tuttu. Bunlar bir þey deðil, bekleyin... Piyasa çok karýþacak!