Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Anadolu’nun direneceðini hesaplamadýlar

Ýki ‘Beyaz Adam’ Ýtalya ile Fransa utanç verici biçimde sömürge dosyalarýný açtýlar. 

Meðer 100 yýl önceki sömürgecilik kavgasý hiç kapanmamýþ... Anadolu için de kavga etmiþlerdi.

Ýtalya ile Fransa geçen hafta Afrika yüzünden Cumhurbaþkaný-Baþbakan düzeyinde birbirlerine girdiler. Önce Akdeniz’de iki mülteci teknesi battý ve en az 170 kiþi can verdi. Sonra, Ýtalya Baþbakan Yardýmcýsý Di Maio, olayýn sorumlusunun Fransa olduðunu söyledi ve ‘Fransa hala Afrika’yý sömürgeleþtiriyor. Afrika’yý yoksullaþtýran ve bu insanlarýn ülkelerini terk edip mülteci olmasýna yol açan Fransa’yý ve Fransa benzeri ülkeleri AB cezalandýrmalýdýr. Bu Afrikalýlar Afrika’da kalmalýlar. Akdeniz’in dibinde deðil’ dedi. 

Koalisyon ortaðýndan geri kalmak istemeyen diðer Baþbakan Yardýmcýsý Salvini de ‘Fransa’nýn berbat bir Cumhurbaþkaný ve Hükümeti var’ dedi. Sonra iki ülke arasýnda ‘Asýl sömürgeci sensin… Libya’da 20. yüzyýlda yaptýðýný unutma... Asýl sen unutma! Hele 2010-2011 Libya’yý hiç unutma...’ atýþmalarý sürdü...

Ýki sömürgeci beyaz adamýn berbat kavgasýný ibretle izliyoruz… Hala paylaþamadýklarý Libya, Osmanlý vatan topraðý idi. Sömürgeci beyaz adamýn 100 yýlda hiç deðiþmediði anlaþýlýyor. 100 yýl önce Paris’te toplanýp Versay anlaþmasýný yapan vahþi sömürgeci beyaz adam ne idiyse, þimdi de çok farklý deðil... Paris’te de Ýtalya ile ABD-Ýngiltere-Fransa, sömürge paylaþým kavgasý yapýyordu. Hem de Anadolu için…

 

Aðlayýp tepinen bir Ýtalya Baþbakaný

Ýtalya Baþbakaný Orlando’nun Paris Konferansý’nda Antalya’yý aldýktan sonra Adriyatik kýyýsýndaki Fiume limanýný da istediði ve alamadýðý bilinir. Bu konudaki toplantýda ABD-Ýngiltere-Fransa üçlüsünün, Fiume’yi Ýtalya’ya vermeyeceðini anlayan Baþbakan Orlando, toplantý odasýnda herkesin önünde feryatla kendini yere atar... Ýtalya Baþbakaný sonra utanmadan yerde debelenmeye, tepinmeye ve aðlamaya baþlar... Sahne þu: Beyaz Adam, diðer beyaz adamlardan sömürge arazisi istiyor. Ýstediðini alamayýnca da yerde tepinip aðlamaya baþlýyor... 1919 dünyasý böyleydi de, 100 yýl sonra durum çok mu farklý? 

Orlando sonra utanmadan bu sahneyi medyaya anlatmýþ ve rezillikten fayda saðlamaya çalýþmýþtýr: “Yerde debelendim. Kafamý duvara vurdum. Aðladým. Ölmek istedim”... 

Fransa Baþbakaný Clemenceau da o sahneyi sonradan þöyle yorumlar: “Keþke prostatým da aðlak Orlando’nun gözyaþlarý gibi iyi çalýþsa”... 

100 yýl sonra iki ‘devlet adamý’ nelerle hatýrlanýyor. Tarihi bu adamlar yapmýþ! 1919, hala süren yanlýþlýklar zincirinin baþlangýcýdýr ve yanlýþý bu adamlar yapmýþtýr. Ancak tarih böyledir. Ne yapmak istediðinizle deðil, ne yaptýðýnýzla anýlýrsýnýz. 

Paris Konferansý’nda Ýtalya’nýn istediði yerleri alamamasý sonucu aðlak Baþbakan Orlando, Versay Anlaþmasý imzalanmadan, Haziran 1919’da iktidardan düþer... Yerini Benito Mussolini alacaktýr. Aðlak Orlando, sömürgeciliði becerememiþ, bu iþi kendisinden daha iyi yapmak üzere Mussolini iktidara gelmiþtir. Mussolini gözyaþý dökecek adam deðildir. Elinden geleni yapar ve Nisan 1945’te kurþuna dizilip, ayaðýndan asýlýr.

Paris 1919 - Ýtilaf Devletleri’nin temsilcileri barýþ görüþmelerini yürütüyor. 

Orlando, Lloyd George, Clemenceau und Wilson (soldan saða)

 

13 Mayýs 1919: Anadolu’nun uzun günü

1919 Paris konferansýnda Türk vatanýnýn nasýl paylaþýldýðýný hatýrlamak gerekiyor. Þimdi su yüzüne çýkan sömürgeci beyaz adam refleksleri Paris 1919’da resmi politika idi. 

Paris’te 13 Mayýs 1919, Yunan askerinin Ýzmir’e çýktýðý 15 Mayýs kadar uðursuz bir gündür. O gün boyunca Paris’te saat saat Anadolu’yu parçalama pazarlýklarý yapýldý. Türkün gýyabýnda paylaþým konuþuldu.

O sabah, kahvaltý sonrasýnda Ýngilizler, kendi aralarýnda toplanýrlar. Ýtalyanlar yaðmadan yeterince pay alamadýklarý gerekçesiyle konferanstan ayrýlma þantajýna girmiþlerdir. Genel tiyatroyu bozmamak ve Ýtalyanlarý masada tutmak için, Anadolu’dan Ýtalya’ya pay vermek gerekmektedir. Sabah Ýtalyanlarla buluþma kararlaþtýrýlmýþtýr, Ýtalyanlar gelmeden Ýngilizler kendi aralarýnda toplanýr. 

Ýngiliz diplomat Harold Nicolson’un anýlarýna göre, odada Baþbakan Lloyd George, Dýþiþleri Bakaný Balfour ve Nicholson dahil dört üst düzey Ýngiliz görevli vardýr. Lloyd George ‘Ýtalyanlara Anadolu’dan ne verilebileceðini’ sorar. Haritalarý hazýrlatmýþ olan Nicholson, Antalya bölgesinin verilebileceðini, Anadolu’nun kalaný da Fransa’nýn alabileceðini söyler. Dýþiþleri Bakaný Balfour görüþ belirtmez. Ancak diðerleri itiraz eder.

Ýtiraz, Anadolu’nun hangi yüzle paylaþýldýðýna deðil, arazi miktarlarýna iliþkindir. O sýrada Ýtalya Baþbakaný Orlando ile Dýþiþleri Bakaný Sonnino gelir. Anadolu haritasýnýn yer aldýðý masanýn çevresine otururlar. Nicholson ortamý ‘Sanki pasta daðýtýlacak gibi herkes masanýn çevresindeydi’ diye özetler.... Sonra Ýngiliz Baþbakaný George, haritadan paylaþým önerisi yapar... Ýtalyanlar Kuþadasý’ný da ister. George ‘Orayý alamazsýnýz, orasý Yunan dolu’ der. Haritada Fethiye  civarýný ve Ýskenderun’a uzanan kýyýyý da gösterir ve oralarda da Yunan nüfusun yoðun olduðunu söyler. 

Ýngiliz diplomat Nicolson, Baþbakanýn yanýldýðýný fark eder: Haritada yeþillik olarak iþaretli alanlarý, Baþbakan George ‘Yunan nüfus’ sanmýþtýr. Ege-Akdeniz kýyýsýndaki bütün yeþillik alanlarýn Yunan nüfus yoðunluðu olduðunu zanneden Ýngiliz Baþbakaný, buralarý Ýtalyanlardan uzak tutmaya çalýþmaktadýr. Ve bu ‘yeþil’ alanlarý, iki gün sonra baþlayacak Yunan iþgaline hazýrlamaktadýr. 

Nicolson yeþil alanlarýn Yunan nüfus deðil, ormanlýk alan olduðu söylediðinde, L. George çok eðlenir. Bu arada Ýtalyanlar Ereðli kömür madenlerini isterler. L. George ‘Orada kalitesiz kömür var. Zaten miktarý da fazla deðil’ der... Ýtalya Baþbakaný Orlando baþka bir þeyin peþindedir: ‘Ama ahlaki denge için lazým’ der... Yunanistan’ýn Anadolu’dan fazla pay aldýðýný düþünen Ýtalya, denge için ‘bir þey’ ... Mesela Ereðli madenlerini istemektedir... Arsýzlýk ve yüzsüzlüðün, ulusal onura, millete, dine saygýsýzlýðýn dibi, 1919 Konferansýdýr.   

Sonunda Ýtalyanlar Antalya bölgesinde manda rejimi kurmaya razý olur. Bu arada Ýngilizler, Antalya’ya karþýlýk Hýrvatistan kýyýsýndaki Fiume’yi ve Rodos adasýný Ýtalya iþtahýndan uzak tutarlar.

Ýngilizler, Antalya mandasýnýn da kolay olmayacaðýný göstermek için ‘bölge halkýnýn rýza ve isteði olmalý’ þeklindeki Milletler Cemiyeti þartýný Ýtalyanlara hatýrlatýrlar... ‘Rýza ve istek’ ifadesine iki Ýtalyan kahkahalarla gülmeye baþlar. Baþbakan Orlando’nun gözlerinden yaþ gelmiþtir... Görüldüðü gibi, sömürgeci beyaz adamýn arsýzlýk ve küstahlýðýnýn sembolü Paris 1919’dur. Ancak kahkaha gözyaþlarý, sonra acý gözyaþlarýna dönecektir. Antalya ve Anadolu, Ýtalyanlarý daha sonra kederden aðlatacaktýr. 

Ýtalyanlar kahkahalarla gülerken, Ýngiltere ekibinin Anadolu için baþka niyetleri vardýr. 13 Mayýs daha bitmemiþtir. Ýtalyanlarýn bulunduðu odadan çýkan Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Balfour, yardýmcýsýna baþka odada farklý bir plan dikte ettirir: a- Anadolu’da bir Yunan Bölgesi olacaktýr. b- Bütün Anadolu ‘Türkiye’ olacak, ancak ülke, kilit bakanlýklarda görevli yabancý danýþmanlar üzerinden uluslararasý kontrol altýna alýnacaktýr. c- Antalya bölgesinde Ýtalya’ya, nüfus yerleþtireceði ve ticarette kullanabileceði bir alan verilecektir.

Bu plan yazýldýðýnda gün, öðlene gelmiþtir. 

Saat 16’da Ýngiltere Baþbakaný L. George, Fransa Baþbakaný Clemenceau ve ABD Baþkaný Wilson yeniden toplanýrlar. Yine masadaki Anadolu haritasýnýn üzerine üþüþmüþlerdir.

Haritada paylaþým sýrasýnda üçlünün Anadolu’yu bilmediðini fark eden Ýngiliz diplomat Nicolson, Konya’nýn Ýtalyanlara mý býrakýldýðýný sorar. ‘Hayýr’ derler… Konya, Ýtalyan bölgesinden çýkartýlýr... Nicolson Baðdat Demiryolunun da paylaþýmda ikiye bölündüðünü görür, onu da söyler, ancak ciddiye alýnmaz.

Sonra ABD Baþkaný Wilson ‘Adalar ne olacak ?’ diye sorar. 

Nicolson: ‘Onlar, Yunan adasý Sayýn Baþkan’ der.

Wilson: ‘O zaman Yunanistan’a verilmeleri gerekir, deðil mi? 

Nicolson: ‘Tercihan.’

Wilson tekrarlar: ‘Tercihan.’ 

Fransa Baþbakaný Clemenceau bütün bu süreçte konuþmamýþtýr. Ýki eliyle masanýn üzerindeki haritaya abanmýþtýr. Bir gorile benzemektedir. 

Nicolson sonra bu kararlarý yazýp belgeleþtirmesi için odadan yollanýr. 

Üçlü, Anadolu’yu insafsýzca paylaþtýrmýþtýr: 1- Türkiye Batý’da Avrupa’dan çýkartýlacak, Doðuda Ermenistan’a geniþ bölge verilecektir. 2- Yunanistan, Ýzmir-Ayvalýk arasýný iþgal edecek, Aydýn vilayetinde de ayrýca manda idaresi kuracaktýr. 3- Ýtalya, Marmaris-Mersin arasýnda ve Konya’da manda idaresi kuracaktýr. 4- Fransa, Anadolu’nun güneyinde ne kaldýysa, onu alacaktýr... (Burada iþgal ile manda idaresinin farklý anlamlarda kullanýldýðýna dikkati çekelim)

Nicolson, amiri Hankey’e bu kararlarý iletir ve onay alýr. Hankey ise Nicholson’a ayrýca ‘Ermenistan ve Ýstanbul’un ABD mandasýna býrakýlmasýna’ iliþkin bir karar tasarýsý yazmasýný söyler. Nicolson ise acýkmýþtýr, önce akþam yemeði yemek ister. Bu son kararý yemekten sonra yazacaktýr. 13 Mayýs 1919 böyle biter.