Anaokulunun bahçesini tuzaklayýp çocuklarý canlý kalkan yapan, hastanelere roketli saldýrý düzenleyen YDGH’lilere söyleyecek bir þeyi yok, bunlarý þehirlerde ölüme gönderen Kandil ‘deki terör baronlarýna tek kelime edemiyor, kalkmýþ Rusya’ya büro açmaya gidiyor.
Neymiþ; etki güçleri varmýþ, etkilerini kullanacaklarmýþ.
Kimin üzerinde etkisi kaldý ki Selahattin Demirtaþ’ýn?
Kürt halkýndan köþe bucak kaþýyor, kendisine hayranlýk derecesinde sempati duyan Cihangir solcularý bile taþýyamaz oldu Demirtaþ’ý.
‘Selocan’ fotolarýný sosyal medya hesaplarýna arka plan yapan entel takýmý derin bir hayal kýrýklýðý içinde!
Selahattin Demirtaþ neyden, kimden bahsediyor?
***
“Ne oldu da çözüm süreci bitti” diye soranlar, sorarken de sorumluluðu Ak Parti’ye yýkmaya çalýþanlar hemen arkasýndan “Kürt sorunu bu yolla çözülmez, çözülebilse 35 yýlda çözülürdü” diyenler, “bir daha kan akmasýn, barýþ gelsin” gibi kimsenin itiraz edemeyeceði argümanlarýn arkasýna saklananlar esasýnda PKK’yý kayýrýyorlar.
PKK burnundan kýl aldýrmazken bunlar hala çözüm masasýndan bahsediyorlar.
PKK ise bu sözde iyi niyetli ifadelerin döþediði zeminde algý operasyonu yürütmeye devam ediyor.
“Kürt sorunu bu yolla çözülmez” deyip duranlara bir hatýrlatma; hendek kazýp, o hendeklere bombalar döþeyip insanlarý yerlerinden yurtlarýndan eden, evinin kapsýný açmayan yaþlý baþlý insanlarý oracýkta katleden, anaokulu çocuklarýna kum torbasý muamelesi yapan bir yapýyla mý konuþulacak Kürt sorunu.
Kürt sorunu ile PKK sorununu birbirinden ayrýþtýrmaya çalýþtýkça, hayýr efendim Kürt sorunu PKK ile müzakere edilmelidir diyenlerle, PKK’ya Kürtlerin meþru temsilcisi payesi verenlerle Kürt sorunu böyle çözülmez diyenler ayný kiþiler.
Devlet operasyonlarla Kürt sorununu çözmeye çalýþmýyor zaten. Devlet PKK sorununu çözmeye çalýþýyor.
Egemenliðine ve kamu düzenine alenen tehdit oluþturan, vatandaþýnýn can ve mal güvenliðini ortadan kaldýran bir örgütün faal hale geçmiþ olmasýndan dolayý devlet, devletliðini yapýyor.
Yoksa Kürt sorunu dediðimiz þeyin PKK diye bir muhatabý olamaz. Öyle bir intiba oluþmuþsa bu devletin beceriksizliðidir.
Türkiye’nin son 10 yýldýr demokratikleþme adýna kat ettiði yol, Kürt sorununun çözümü için atýlan adýmlarla alýnmýþtýr. Kürtlerin halen devam eden sorunlarý ve talepleri varsa bu da yine demokratik mekanizmalar aracýlýðýyla çözülecektir. Taleplerini dile getirebilecekleri her türlü enstrümana sahiptir Kürtler. PKK’nýn yeni stratejisinin ise Kürtlerin kültürel ve demokratik talepleri ile uzaktan yakýndan alakasý yoktur.
***
Kandil’deki teröristler çoktan Kürtlere sýrtlarýný dönmüþ durumdalar. Barzani’yi hain ilan edebilecek, ÝKBY bayraðýna tahammül edemeyecek kadar Kürt düþmaný olmuþlar bile.
Cemil Bayýk, Türkiye, Suud ve Barzani’nin dahil olduðu bir “Sünni ittifaktan” bahsediyor. Þecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Suriye’deki iç savaþta, Kürtler adýna deðil vekalet savaþýnýn Ýran ve Rusya gibi büyük aktörleri adýna savaþtýðýný itiraf ediyor.
Peki HDP’yi 7 Haziran’dan sonra içine yuvarlandýðý þiddet çukurundan kim tutup çýkartacak? Biz mi? “HDP her þeye raðmen bir siyasi parti, Demirtaþ seçilmiþ bir vekil, bunlarý Kandil’in kucaðýna atmayýn” diyen Kürtler olduðunu da bildiðim için soruyorum. Demirtaþ Kürtlere bir adým yaklaþmak þöyle dursun Kandil’den bir adým uzaklaþmadý ki? Aðzýný ‘katil’ ile açýp ‘hýrsýz’ ile kapatan, en son da “siz ancak klozet temizleyebilirsiniz” diyebilecek kadar çukurun dibini bulan bir insandan söz ediyoruz.
Hatýrlayýn Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Demirtaþ’ýn estirdiði rüzgarý...
Þimdi ise siyasi temsil kabiliyetini ve karizmasýný kendi eliyle harcayýp tüketti, neresinden tutacaksýn!
Kürt meselesini deðil PKK’yý konuþuyoruz. Devlet Kürtlerle deðil PKK ile mücadele ediyor. Kendi egemenlik alanýný ve Kürt vatandaþlarýn can ve mal güvenliðini korumak için. Kandil’dekiler de zaten lafý evirip çevirmiyor artýk. Kimsenin demokratik Türkiye’den bahsettiði yok, KCK egemenlik talep ediyor ve bunu da demokratik mekanizmalarla deðil silah zoruyla almak istiyor. Devlet de devletliðini yapýyor.