Anayasa Mahkemesi’ne mektup

Anayasa Mahkemesi’nin saygýdeðer üyeleri, ve saygýdeðer Baþkaný, Mahkemenizin hani çok uzun yýllar önce deðil, sadece dört yýl önce aldýðý kararla maðdur ettiði bir yurttaþ olarak, sosyal medya sitelerinin açýk tutulmasý için yapýlan baþvurularý iki gün içinde sonuçlandýrmanýz, beni de fazlasýyla sevindirmiþ ve cesaretlendirmiþtir. Bilenler biliyor, ama bilmeyenler için durumu özetleyeyim.

Siz 2008 yýlýnda, daha önce kapattýðýnýz Kürt partileri içinde altýncýsý olan bir partiyi-DTP- kapatmak için harekete geçtiniz. Ben siyaset yaptýðým bu partiden,  2007 yýlýnda, bir gazetede köþe yazmak üzere ayrýlmýþtým. DTP’yi kapattýnýz, orada siyaset yapan 34 kiþiye ve bana siyaset yasaðý koydunuz.

‘PKK’yi yurt dýþýnda deðil, burada arayýn, çünkü PKK Türkiye’nin gerçeðidir’ dediðim ve 21 Mart’ta benim de kaldýðým Diyarbakýr cezaevinde tutulduðu hücrede kendini Newroz günü asarak intihar eden Mazlum Doðan’ýn adýný, yirmi küsur yýl sonra, bir Newroz konuþmasýnda andýðým için’ bana beþ yýl siyaset yasaðý verdiniz. Suçu ve suçluyu övdüðümü iddia ettiniz, ama Mazlum Doðan, hukuka bakacak olursak eðer, hayatýna son verdiðinde, masum ve suçsuzdu.. Çünkü hakkýnda verilmiþ bir mahkumiyet kararý  yoktu. Oysa siz beni suçu ve suçluyu övmekten mahkum ettiniz ve bu mahkumiyeti, partinin kapatýlmasýna emsal gösterdiniz. DTP’yi kapatýrken, eliniz biraz daha güçlensin diye yaptýnýz bunu.

Sayýn üyeler,

Hukukçu deðilim, ama  geciken adalet adalet deðildir ilkesine de inananlardaným.

Bir an için mahkemenizin geçmiþte aldýðý kararlarý unutup, tviter baþvurusu için aldýðýnýz karara bakacak olursak, geç de olsa,  sizin de az çok bu ilkeye inanmaya baþladýðýnýza hükmedebiliriz

Acaba ben de mahkemenize  baþvursam, hiçbir hukuka dayanmayan þu siyaset yasaðý kararýnýzý kaldýrýr ve  bu maðduriyeti, bu yasaðý sona erdirmeyi düþünür müsünüz ?

Ýnsanoðlunun yaþama hakký kadar kutsal bir hakký olan siyaset yapma hakký, twit atma hakký kadar sizce de kýymetli midir, ne dersiniz saygýdeðer yargýçlar?

Geriye dönüp bakýyorum ve mahkemenizin aldýðý kararlarý hatýrlýyorum. Kapattýðýnýz partiler, yasakladýðýnýz ve haklarýný gasp ettiðiniz  insanlar geliyor aklýma.

Bir deðil, on deðil, yüz bin deðil, tam olarak 34 milyon insan! 1987’den sonra yapýlan seçimlerde baraj olduðu için, ve oy verdikleri partiler barajý aþamadýðý için, 34 milyon seçmenin oyu sayenizde boþa gitmiþ. Seçim barajýnýn kaldýrýlmasý için mahkemenize yapýlan baþvuruyu, bu sistem adildir deyip ret etmeseydiniz, bu ülkede her þey bambaþka olabilir ve 34 milyon insanýn siyasi iradesi kül olup uçmazdý! Yine o yýllarda, Kürt siyasetçilerin kurduðu partilere kilit vurup, parlamentoyu Kürt siyasetine kapattýnýz ve , bu ülkeye verilebilecek en büyük zararý verdiniz. Parlamentoyu Kürt siyasetine kapatmak, Kürtler’e daðlarýn yolunu göstermekten farksýzdý. Aranýzda yeni üyeler var tabi. Ama ta, Ahmet Necdet Sezer zamanýnda göreve baþlamýþ olanlar da var. Sayýn Haþim Kýlýç ise dünden bugüne, hala görevde. Bu ülkede, demokrasi uðruna çok cefa çekildi, kan aktý, nice ocaklar, hayatlar söndü.

Muhtýralar, modern ve post-modern darbeler oldu.  Ülkenin bir kýsmýnda otuz yýl devam eden bir iç çatýþma yaþandý.

Susmakla kalmadýnýz, hukuk tarihine ibretle geçen kararlara imza attýnýz.

Keþke tvit atma özgürlüðüne gösterdiðiniz hassasiyeti o yýllarda, her biri bir karabasana dönüþen yasaklara karþý gösterebilseydiniz.

Bakýyorum da þimdi fýrsat buldukça siyasi sürece iliþkin deðerlendirmeler, açýklamalar yapýyor ve dün hiç ama hiç kullanmadýðýnýz bu özgürlüðünüzü takdire þayan bir biçimde kullanýyorsunuz.

Sayýn Kýlýç’ýn,  bir ara, kendisini flört sonrasý terk edilmiþ bir insan gibi düþündüðünü söylemesi  doðrusu çok þaþýrtýcýydý.

Demokrasi vaadi almýþ veya bu vaade kendisini fena halde kaptýrmýþ bir insanýn sanki hayal kýrýklýðý  ve kandýrýlmýþlýk duygusu içinde söylediði sözlerdi o sözler.

Oysa biz sýradan yurttaþlar ne çok hayal kýrýklýklarý yaþadýk, ne kadar çok aldatýldýk ve kandýrýldýk! Ama biz, sýradan vatandaþlar olarak,  bu iktidar döneminde bize vaat edilenlerin önemli bir kýsmýnýn gerçekleþtiðini görüyor ve seviniyoruz.

Halkýn bu iktidarla flörtünün,  Sayýn Kýlýç’ýn göstermeye çalýþtýðý gibi boþa gitmediðinin ve gitmeyeceðinin farkýndayýz..

Sizi þaþýrtabilir ama, þunu söylememe izin verin. Devlet adýna Sayýn Baþbakan Erdoðan, Dersim’den özür dilediðinde, bu ülkenin demokratik ilerlemesine en büyük zararý vermiþ kararlarý alan Anayasa Mahkemesi adýna birilerinin çýkýp özür dilemesini bekledik.

O kararlar ki, en az ordunun Dersim harekatý kadar vahim sonuçlara yol açtý.

Tviter özgürlüðüne bir þey dediðimiz yok sayýn üyeler!

Yasak yasaktýr ve bir yasaðýn kaldýrýlmasý için imza atan bir yargýcýn vicdanen herhangi bir rahatsýzlýk duymasý söz konusu olamaz.

Ama ayný yargýçlarýn altýna imza attýýð yasakçý kararlara ne diyeceðiz?

Sayýn üyeler,

Bana verdiðiniz keyfi ve hukuk dýþý ceza dört yýldýr sürüyor.

Kararýnýzý düzeltmeniz için mahkemenize bu hafta içinde baþvuruda bulunacaðým.

Madem yasaklara karþýsýnýz, ve madem yasaklarý iki gün içinde sona erdiren kararlara imza atýyorsunuz, iþte size altýnda  imzanýzýn olduðu ve dört yýl önce aldýðýnýz  bir kararý düzeltme fýrsatý!

Önem verdiðiniz Tviter kadar olmasa bile takdir edersiniz ki, asla hak edilmemiþ bir yasak söz konusu!

Önce bu yasaklarý kaldýrýn, iþin özür kýsmýna da sonra gelelim!

Saygýlarýmla..