Bu yazýyý Kurban Bayramý’nýn ikinci günü okuyacaksýnýz, Bayram’ýn ilk günü yazým yoktu, herkesin bayramýný en iyi temennilerimle kutluyorum.
Keþke bölgemizde, ülkemizde her þey bayram kavramýnýn ideallerine, temennilerimize uygun olarak yaþansa; ancak, aldýðýmýz haberler maalesef o istikamette pek olamýyor.
Türkiye’nin en önemli sorunu hiç kuþkusuz kürt meselesi; bu sorun çözülmeden ülkemizin kalýcý bir huzura kavuþmasý akl-ý selim sahiplerine kolay gözükmüyor.
Kürt yurttaþlarýmýza yönelik son senelerde çok yaygýn kullandýðýmýz, MHP çevrelerine de yansýyan bir kardeþlik söylemimiz var; söylem düzeyinde doðal olarak bir itirazým yok ama bu kardeþlik söyleminin gereklerinin de yerine getirilmesi lazým.
Kürtler biz türklerin kardeþi ise biz türklerin kürt kardeþlerimizin bizden farklý bir kiþiliði, kimliði ve en önemlisi bir ismi olduðunu önce anlamamýz, kabullenmemiz, sonra da bu farklýlýk farkýndalýðýnýn gereklerini yerine getirmemiz lazým.
“Kürtler kardeþimizdir, çok severiz, etle týrnak gibiyizdir ama onlarýn bizden farklý bir ismi olamaz, onlarýn da hukuki ismi türktür, türk devleti onlarý türk olarak tanýr, görür”; bugünkü durum biraz budur, bu kadar trajikomiktir.
Kardeþimiz dediðimiz birine kendi adýmýzý empoze etmeye kalktýðýmýz zaman, bugünkü durum biraz budur, ortada kardeþlik falan kalmýyor, bunu iyi görmek lazým.
23 Ekim Salý günkü Milliyet Gazetesi’nin baþlýðý “Vatandaþlýk krizi” idi; bu baþlýðýn seçilmesinin nedeni de Anayasa Uzlaþma Komisyonu’nda yaþanan tartýþmalardan bir vatandaþlýk tanýmý çýkamamýþ olmasý.
Elimizde TBMM’de grubu olan dört partinin, AK Parti, CHP, MHP, BDP’nin, vatandaþlýk tanýmlarý var; eðer illaki de bir taným vereceksek, ki esas sorun, esas yanlýþ zannýmca burada, bu dört taným arasýnda, isteyen istediði kadar yandaþ diyebilir, en çaðdaþ taným uzak ara ile AK Parti’nin tanýmý (Vatandaþlýk temel bir haktýr, kanunun gösterdiði þartlar ile kazanýlýr ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiç kimse vatandaþlýktan çýkarýlamaz.).
MHP’nin tanýmý bugünkü (1982 Kenan Evren Anayasasý) tanýmla bire bir örtüþüyor, bu taným sorunlarýn zaten baþlangýcý, yaratýcýsý, 2012 senesinde daha kötü bir taným yapýlamaz, bir milim ötesi açýk ýrkçýlýk.
CHP’nin tanýmý özünde MHP’nin önerisinden, Kenan Evren Anayasasý’nýn bugünkü tanýmýndan çok farklý deðil, mazruf ayný, zarf biraz süslenmiþ; vatandaþ sýfatý çoðunluk etnik grubun sýfatý olan türk olmayý sürdürdüðü sürece bu yönde bir öneri, bir siyasi irade kürt meselesinin çözülmemesi yönünde bir irade beyanýndan baþka anlama gelmez.
BDP’nin tanýmý doðal olarak türk sýfatýný içermiyor ama bir hukuk devletinde gereksiz ifadelerle dolu, malumun ilamý niteliðinde ama yine de MHP ve CHP’nin tanýmlarýndan bir adým ötede.
Kanýmca bu temel tartýþmada büyük bir yanlýþ yapýyoruz, senelerdir, sanki bu gerekiyormuþ gibi, Türkiye Devleti vatandaþýna bir sýfat arýyoruz, Kenan Paþa bu sýfat için türk kelimesini kullanmýþ, daha kötüsü olamaz zira bu sýfat ayný zamanda bir etnisitenin sýfatý, vatandaþýmýz olan kürtlere, ermenilere, rumlara, araplara, vs genelleþtirilemez, genelleþtirilmek istenirse de bugün yaþanan facialar kaçýnýlmaz olur, “benim vatandaþlýk sýfatým türk olamaz” diyen bir kürt vatandaþýmýza ne cevap vereceðimizi de bilemeyiz.
En iyi çözüm Anayasa’dan vatandaþlýk tanýmýný tamamen çýkarmaktýr, bu taným bir anayasanýn iþi, vazifesi deðildir, Türkiye Devletine vatandaþlýk baðý ile baðlý olan herkes zaten hukuken, bunu anayasalarda bir kez daha tekrarlamanýn hiç anlamý yoktur, Türkiye vatandaþýdýr, türklük, kürtlük, araplýk, ermenilik gibi aidiyetler kamu otoritesini ilgilendirmez.
Teknik olarak vatandaþlýðýn kazanýmý, kaybedilmesi gibi konularda bir düzenleme gerekiyor ise, AK Parti’nin tanýmý yeterlidir, bu tanýmýn içine ne buram buram etnisite kokan sýfatlarý sokmaya, ne de BDP’nin yaptýðý gibi bir hukuk devletinde olmasý ÞART malumlarý ilam etmeye gerek vardýr, Anayasa’nýn baþlarýnda ifade edilecek hukuk devleti kavramý zaten dil, din, etnik köken, kültür farklýlýklarýnýn vatandaþlar arasýnda gözetilemeyeceðini emreder, mesele bu kadar basittir.