Anayasa yapamama ve sonrasý

2011’de seçilen TBMM kompozisyonundan yeni sivil bir anayasa çýkamayacaðý artýk belli.

Zaten bu durum kanýmca en baþtan da belli idi.

Anayasa Uzlaþma Komisyonunu oluþturan dört siyasal partiden, AK Parti, CHP, MHP, BDP, çaðdaþ, özgürlükçü bir uzlaþý metni çýkmasýný beklemek adeta imkansýz idi ve bu dört grup bizleri þaþýrtmadý.

Zaten, þayet anayasa metinleri temel ve hak ve özgürlükleri belirleyen metinler ise temel hak ve özgürlükler alanýnda, devletin meþruiyet içerecek temel teþkilat yapýsýnda neyin uzlaþmaya konu olacaðý da belirsizdir.

Her uzlaþý bu anlamda bir standart kaybýdýr.

MHP-BDP uzlaþmasý vatandaþlýk, AK Parti-CHP uzlaþmasý sivil-asker iliþkilerinde kalite, standart kaybý anlamýna gelecektir.

Yeni bir anayasa yapamama sonrasý ne yapmak gerekmektedir?

Unutmayalým, iyi görelim, 2013 senesinde Kenan Evren’i yargýlarken, iyi ki de, göstermelik olarak da olsa, yargýlanýyor, Kenan Evren’in yaptýðý, en temel çizgilerini bizzat kendisinin çizdiði bir anayasa ile yönetilmek bir ülke için, AB ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke için utanç vericidir.

AB Komisyonu 2004’de darbe anayasasý ile yönetilen bir ülke ile müzakereler açýlamaz dese idi, bugün de (2013) sürdürülemez dese, ne cevap verebilirdik?

Bu durum, yeni bir anayasa yapamama durumu, sivil kesim için, neticeleri hemen görülmese bile, büyük bir itibar kaybýdýr ve bu durum er ya da geç bir siyasal tepkiye dönüþecektir.

Kimsenin masadan ilk kalkan olmak istememesi bundandýr.

Bugün yapýlabilecek iki þey var.

Birincisi, AK Parti’nin TBMM’ye tüm maddeleri evrensel hukuka dayalý bir metni tek baþýna getirmesi, bu anayasanýn geçmesi için de CHP ve BDP içinden destek arayýþýna girmesidir; bu konuda MHP’den zaten bir umudum yok, bir tek fire bile vermezler.

Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi temelli bir taslak metnin TBMM’ye AK Parti tarafýndan tek baþýna getirilmesi CHP ve BDP içinde yüzü çaðdaþlýða daha dönük kesimleri hayýr deme konusunda zorlayabilir, bu durumun üzerine gitmek gerekir.

Ýkincisi ise, iktisatçý tabiriyle ikinci en iyi alternatif, yine AK Parti’nin, TBMM’ye küçük ama en sorunlu maddelerin deðiþikliðini kapsayan bir paketle gitmesidir.

Kenan Evren Anayasasýnýn baþlangýç bölümünün insan onuru, temel hak ve özgürlükler, insan haklarýna dayalý bir hukuk devleti için tümüyle yeniden yazýlmasý, belirli milliyetçilik göndermelerinden ayýklanmasý bir ilk adým olacaktýr.  

108 (Devlet Denetleme Kurulu, 117 (Genelkurmay’ýn statüsü), 118 (MGK), 156 (Askeri Yargýtay), 157. (Askeri Yüksek Ýdare Mahkemesi) maddeler demokratik bir hukuk devletinin inþaasý, sivil-asker iliþkilerinin bir ölçüde normalleþmesi için deðiþtirilmesi zorunlu maddelerdir, bu maddelerin anayasa hukukumuzda mevcudiyeti büyük bir ayýptýr.

66. maddenin deðiþtirilmesi, daha doðrusu alternatif getirmeden anayasa hukukumuzdan kaldýrýlmasý hem demokratik hukuk devleti hedefi, hem çaðdaþ bir yurttaþlýk tanýmý, hem de barýþ sürecinin saðlýklý ilerlemesi için yine bir zorunluluktur.

2013 senesinde bir anayasadan bahsedebilmek için bu deðiþiklikler yetersiz ama gerekli, elzem, þart deðiþikliklerdir.

Dibace (baþlangýç bölümü), 66, 108, 117, 118, 156, 157. Maddeleri kapsayan bir mini anayasa deðiþiklik paketi mutlaka AK Parti’nin öncülüðünde TBMM’ye getirilmeli, CHP ve BDP’nin özgürlükçü kesimlerinin desteði aranmalýdýr.

Yeni bir anayasa yapamama keyfiyeti sonrasý yukarýda özetlediðim iki çözümden biri de gerçekleþemez ise sivillerin, TBMM’nin, demokratik süreçlerin nasýl bir itibar erozyonuna uðrayacaðýný kestirebilmek kolay gözükmemektedir.