Cumhurbaþkaný Erdoðan, beklenen çýkýþý yaptý. “Mart seçimleri geliyor. Teröre bulaþmýþ olanlar, olur ya sandýktan çýkacak olurlarsa, öyle bekleyelim, þu olsun bu olsun yok, anýnda gereðini yapýp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceðiz. Kandil'deki terör baronlarýna kul köle olanlara fýrsat vermeyeceðiz" dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn aslýnda söylediði þu: Terör sorununu Türkiye’nin gündeminden tamamen çýkartacaðýz. Vatan topraklarýný, ihanet içerisinde olanlara teslim etmeyeceðiz…
Týpký FETÖ’cüler gibi PKK ve onun Meclis’teki kolu HDP de akýllanmýyor. Geçen Salý günü partisinin Grup toplantýsýnda HDP Eþ Genel Baþkaný Pervin Buldan, sanki son aylarda PKK’nýn beli kýrýlmamýþ gibi meydan okudu.
“Kürtlere denilmektedir ki, ‘senin seçtiðin belediye baþkanýný tanýmayýz, onun yerine kayyum atarýz.’ Halkýmýza sözümüzdür, o kayyumlarý saraya göndereceðiz.”
Evvela þunu hatýrlayalým. 11 Eylül 2016 tarihinden itibaren Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) yerel yönetimde bulunduðu 102 belediyeden 94'üne kayyum atandý. Bunlarýn içerisinde Diyarbakýr, Van, Mardin Büyükþehir belediyeleri, bölgenin önemli il ve ilçe belediyeleri var.
Pekiyi neden bu belediyelere devlet kayyum atamak zorunda kaldý? Halkýn seçme iradesini tanýmamak olsa, yýllar önce kayyum atanýrdý.
Ne oldu da býçak kemiðe dayandý?
Hatýrlayalým.
7 Haziran 2015’te HDP ilk defa parti olarak katýldýðý seçimde CHP’nin, Sözcü gazetesinin yazarlarýnýn algý operasyonuna iþtiraki ile barajý aþýp 80 milletvekili ile Meclis’e girdi.
PKK, “silahsýz çözüm”, “Meclis çatýsý altýnda çözüm” gündeme gelmesin diye HDP’yi haþladý. 12 Haziran 2015’te KCK tarafýndan yapýlan açýklamada, “Þunu açýkça vurgulamalýyýz ki PKK’nýn Türkiye’ye karþý silahlý mücadeleyi býrakma konusu ve bunun iradesi tamamen bize aittir” denildi. Ve eklendi: "Direniþimiz olmasaydý HDP yüzde 5 bile oy alamazdý…"
PKK ateþkesi, 11 Temmuz 2015’te sonlandýrdýðýný duyurdu. 20 Temmuz 2015’te bir askerimizi, 22 Temmuz’da iki polisimizi ve 23 Temmuz’da yine bir polisimizi þehit ettiler.
Arkasýndan DBP’li birçok belediye eþ zamanlý ve koordine bir þekilde “öz yönetim” ilan ettiler. 10 Aðustos -18 Aðustos 2015’te aralarýnda Þýrnak, Hakkâri, Diyarbakýr Sur, Silvan, Lice, Van Baþkale, Edremit, Aðrý Doðubayazýt olmak üzere 16 belediye devlete isyan etti.
PKK terör örgütünün ihanetine, “artýk vakti geldi, gün bugündür diye” açýktan dâhil oldular.
Belediyelerin millete ait kepçesini, kamyonunu, aracýný, bütçesini teröristlere tahsis ettiler. Devlet de bu ihanetin hesabýný sormak üzere, vatandaþlarýmýza hizmet götürmek üzere kayyum atadý. Ýþledikleri suçlarýn hesabýný soruyor ve sormaya devam edecek.
Ýþte Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn dediði bu. 31 Mart 2019’da eðer Kürt siyasi hareketi, yine Amerika’ya, Almanya’ya, þer cephesinin yardýmlarýna güvenip bildiðini okumaya devam ederse bir gün bile beklenmeyecek, kayyum atanacak.
Bir de HDP, þu Kürtlerin sözcüsü gibi konuþmayý býraksýn artýk. Bütün Kürtler PKK’lý deðil. Kürtler katilleri sevmiyor, sevemez, sevmeyecek… Tamam, vesayet döneminde cuntacýlar devlet adýna iþledikleri cinayetler, zorbalýklar ve iþkenceler ile neredeyse bütün aileleri devlete düþman ettiler.
Ama Erdoðan bu duygularý sildi attý. Bugün vatanýn birliðine, bayraðýna baðlý Kürt vatandaþlarýmýz Erdoðan sayesinde devleti sevdi. Devletimizi onlara Erdoðan sevdirdi.
CHP’ye de bir tavsiyemiz olsun. HDP ile iþbirliði pazarlýðý yapýyorsunuz. “Gönül birlikteliði”nden bahsediyorsunuz. Vatan hainlerine siyasî hesaplarla destek verenler de ihanet içerisinde olur…