Anıtkabir’de neden Kur’an okunmuyor?

Yatırlara bez bağlayıp yatırdan dilekte ve istekte bulunmak ne kadar akla mantığa bilime ve dine uygunsa, bir kabre çelenk koyup, boru çalmak, saygı duruşunda bulunmak ve kabirdekine hitaben konuşma yapmak da o kadar akla mantığa bilime ve dine uygundur. 

Geçen hafta Türk Tarih Kurumu (TTK) davetiyesine Anıtkabir ziyareti yazmadığı için dine mesafeli kesim tepki koydu. 

Öte yandan bazı akademisyenler de TTK’ya tepki olarak Anıtkabir’i ziyaret ettiler, mozeleye çelenk koydular ve özel deftere düşüncelerini yazdılar.   

*** 

Bu ritüeli ‘Herhalde Atatürk de gece kakıp o yazılanları okuyordur!’ mealindeki ifadelerle tiiye alan Engin Ardıç yerden göğe kadar haklıdır. 

Ölmüş birinin ne oraya konacak çelenkten ne söylenecek sözden ne de yazılacak yazıdan haberinin olmayacağı, dolayısıyla bu yapılanların ölüye bir fayda sağlamayacağı, ölünün de onlara bir faydasının dokunmayacağını o işi yapanlar da pekâlâ bilirler. 

Yani aklen mantıken ve ilmen inanmadıkları bir şeyi yapmaktadırlar.   

*** 

Bu yapılanların dinde de yeri yoktur. Evet kabir ziyareti vardır. Ölümden ders almak için. 

Ama hiçbir dini kaynakta çelenk koymak, boru çalmak, saygı duruşunda bulunmak ve ölüye hitaben yazı yazıp okumak diye bir şey yoktur. 

Anıtkabir ziyaret edilemez demiyorum. Edilir ama ilme akla ve dine aykırı ritüeller Müslüman bir toplumda kabul görmez. Yapanlar da inandıkları için değil yerleşik düzenin tepkisinden çekindikleri için yaparlar. 

Rahmetli Erbakan hocanın özel deftere yazı yazarken döktüğü ter zorlandığı için değil inanmadığı bir ritüeli yapmak zorunda kaldığı içindi.  

*** 

Eskiden özel deftere bir şeyler yazılır gidilirdi. Sesli olarak okunmazdı. Okuma ritüelini de Ahmet Necdet Sezer icad etti. 

Okuma ritüeli bir yerlere mesaj verme çabasıydı. 

Hayır, hatıra defteri mahiyetinde bir şeyler yazılsa ona da eyvallah. Ama doğrudan ‘Atam’ diye başlayan hitap kabirdeki ölüye yapıldığı için mantıksızdır, bilime akıl ve dine aykırıdır.   

*** 

Yatırlara çaput bağlayarak ölüden kimi dileklerde bulunmanın da kabre çelenk koyup ölüye hitap etmenin de iler tutar tarafı yoktur. 

Yeni bir dinin ritüelleri gibi durmaktadır. 

Milletin ortadan kaldırdığı vesayet sisteminin ritüellerinin sürmesi gibi bir şeydir. 

Resmi tören olarak devam eden bu ritüellerin yerine toplumun değerleriyle barışık yeni düzenlemeler getirilmelidir.   

*** 

Bazı vatandaşların ziyaret esnasında ellerini açıp dua ettiklerini görüyoruz. 

Bir keresinde başbakanken Binali Bey de ellerini kaldırıp dua etmişti. 

Dinen yapılması gereken ölü için Allah’a dua etmektir. Kuran’dan ayetler okuyarak ve hayırlar yaparak sevabını bağışlamaktır. 

Ziyaret esnasında boru çalmak yerine Kuran okunur, ziyaret edenler de bildikleri ve istedikleri duayı okurlar en azından toplumun değerleriyle çelişkili ritüeller son bulmuş olur. 

Bir Müslüman Anıtkabir’i ziyaret ediyorsa dini vazifesi neyse onu yapmalıdır, başka ritüellere iltifat etmemelidir. 

Bence Reis de taziye evlerinde okuduğu gibi orada da Kuran okumalı/okutmalı ve yeni bir çığır açmalıdır!