Ankara koridorlarýný arþýnladým



Ankara’ya biraz da CHP’yi iþgal edenleri görmek üzere geldim; ama ‘OccupyCHP’ eylemini yapanlar çoktan ortadan kaybolmuþlardý.

Eski bir siyasetçi dostum, ‘’Bu CHP’nin gençleri bile bi tuhaf’’ dedi bana ve ekledi: ‘’CHP’yi sarsmak için eylem yapmaya karar verdiklerinde yerli bir yöntem ve isim dahi bulamamýþlar; baþarýlý olsalar ne olur, olmasalar ne olur...’’

CHP genel merkezi onaylý ‘OccupyCHP’ eylemi sinema yönetmeni Mustafa Altýoklar ile arkadaþlarýnýn fikriymiþ... Eylemin ilk bakýþta biraz senaryo gibi gelmesinin sebebi herhalde bu...

Sol ve sosyal demokrat çevrelerin CHP’ye sahip çýkma konusunda sergiledikleri âcizlik gerçekten yürek yakýcý... Galiba ne varsa son genel seçimde Kemal Kýlýçdaroðlu’nun isimlerini listelerden silmeyi unuttuðu ‘Ulusalcý’ kesimde var...

Meclis’ten bir isimle bu konuyu konuþurken aldýðým bilgilerden düþüncemde haklý olduðumu anladým. Meðer CHP alttan alta kaynýyormuþ ve kaynatanlar da ‘Ulusalcý’ CHP’li tipler imiþ... Yerel seçim öncesinde baþlattýklarý baþka partilerdeki ‘milliyetçi’ milletvekilleriyle yakýnlaþma mayasý tutmuþ...

Dostumun anlattýðýna göre, ilk elde CHP içinde partinin ruhunu ve misyonunu sorgulamaya dönük çabalarý bir noktaya kadar sürdürecek, alacaklarý tepkilerle bir sonraki aþamaya karar vereceklermiþ...

Bir sonraki aþama, yeterince güçlü olduklarýný ve partiyi kurultaya zorladýklarý taktirde yönetim kadrolarýný ele geçirebileceklerini anlamalarý halinde baþka, sayýlarýnýn bu sonucu almaya yetmeyeceðini anladýklarý taktirde baþka planlanacakmýþ...

Mustafa Sarýgül’ün Ýstanbul’da aldýðý oy þimdiye kadar CHP’nin bu büyük kentimizde kaydettiði en ciddi baþarý olarak görülüyor ve Sarýgül’le daha iyi yola devam edilebileceði kanaati yayýlýyormuþ...

‘Ulusalcý’ kesim ayrýldýðýnda, geriye birbirine pek çok bakýmdan benzeþ kiþiler kalacaðýný da politikacý dostum söyledi... Etnik? Dini? Ýdeolojik? Hangi açýdan benzeþ? ‘’Onu da ben söylemeyeyim’’ dedi. ‘’Kopup siyasette MHP’yle buluþmayý düþünenler de var aralarýnda ve öyle düþünenler çok güçlenmiþlerdi’’ de dedi dostum...

Cümlesini geçmiþ zaman kipi ‘di’yle bitirmesi dikkatimi çekti.  

‘Yumruk’ yüzünden hesaplaþma ötelenmiþ...

Allah, Allah...

Hayli zamandýr Ankara’ya yolum nadiren düþüyor, ama 25 yýl boyunca caddelerini ‘gazeteci’ olarak arþýnladýðým baþkentte siyaseten fazla bir deðiþiklik olmamýþ... Yine her köþesinde partiler ve politikacýlar konuþuluyor ve her köþesinde senaryolar üretiliyor...

Senaryolarý kendi hallerine býrakýp kulaðýmý biraz da yakýn geçmiþte yaþanan olaylara verdim...

Ýyi ki öyle yapmýþým; aksi halde þimdilerde bir baþka bankada yönetici koltuklarýndan birine oturtulan bürokratla ilgili kuþku daðýtan olaydan haberdar olamayacaktým...

Evinde kutular içinde paralar çýkan bürokrattan söz ediyorum. Banka genel müdürü evinde neden para saklar? Hem de o kadar çok parayý?

Baþkentte bilecek durumdakilerin anlattýðý þu: Paralar eve baskýn yapýlan sabahtan bir gece önce sonradan açýklanan yerlere yönlendirilmek üzere teslim edilmiþ... Evine para getirilmesinin þaþkýnlýðýnda ne yapacaðýný bilemeyen bürokrat, durumu, bir bakanlýðýn sorumlu koltuklarýndan birinde oturan yakýn arkadaþýna açmýþ...

‘Yakýn arkadaþ’ da, yememiþ içmemiþ, aldýðý bilgiyi, iliþkide olduðu ve kendisini baþka herkesten yakýn hissettiði grubun ileri gelenine nakletmiþ...

‘’Ne oldu o yakýn arkadaþ?’’ soruma aldýðým cevabý da aktarayým: ‘’Bir süre daha görevinde kaldý; þu yakýnlarda baþka yere kaydýrýldý...’’

Tabii geceli gündüzlü konuþulan, Tayyip Erdoðan’ýn Çankaya’ya çýkmasýyla birlikte meydana gelecek boþluðun nasýl doldurulacaðý... Baþka muhitlerde hâlâ ‘’Olmaz, göreceksin olmayacak’’ diye benimle iddiaya girmeye kalkýþanlar oldu, ama Ak Partili dostlar arasýnda Tayyip Bey’in cumhurbaþkanlýðý, borsa deyimiyle, ‘satýn alýnmýþ’ durumda...

Onlar daha çok, ‘’Tayyip Bey gidince partimiz ne olur, ilk genel seçimden baþarýyla nasýl çýkarýz?’’ sorusuna cevap aramaktalar...

Ýstiþare süreci Ak Parti’de erkenden baþladý zaten...