Ne tuhaf deðil mi, bölgede bir zamanlar iddia edilenlerin ve ortalýkta uçuþan komplo teorilerinin aksine, ABD’nin baþýný çektiði güç dengesi, Irak’ta Baðdat ve Erbil arasýnda uzlaþma olmasýný istiyor. Türkiye’nin duruþu ve çýkarlarý ise çok daha farklý bir tablo ortaya çýkarýyor. Irak’ýn kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimiyle daha fazla bütünleþme ve kader ortaklýðý.
Yakýn bir tarihte Baþbakan Tayyip Erdoðan ABD’de olacak. Son yýllarda zaten alýþageldiðimiz bir tablo; geçmiþin aksine bu tür ziyaretlere olaðanüstü anlamlar yüklenmiyor. Bunu saðlayan asýl etken, Ankara’nýn elinin her geçen gün daha güçlü hale gelmesi.
Ýster söz konusu ziyaret, isterse bölgedeki ve küresel ölçekteki diðer geliþmeler olsun, fark etmiyor. Artýk Türkiye, kiminle uyuþup kiminle çatýþtýðýna bakýlmaksýzýn kendi tezini her konuda ortaya koymaktan çekinmiyor. Bu yeni durumun/duruþun tuhaf sonuçlarý da var.
Öncelikle böyle bir özgüveni anlamakta güçlük çekenler, geçmiþin alýþkýnlýklarý ve korkularý üzerinden ‘iþin içinde bir iþ var’ endiþesini terk edemiyor. Ýç siyasette sýk sýk ortaya çýkan eleþtirilerin ve öfkelerin kaynaðýnda bu var. Ankara’nýn oyun kurucu olmasý, hala kolayca kabul edilebilen bir gerçek deðil.
Dahasý da var. Bu oyun kurucu özellik, bölgede istediði gibi at oynatan, daha düne kadar denge kurup denge bozan güçleri de ciddi biçimde rahatsýz ediyor. ABD-Ýsrail hattý, bölgenin tüm kodlarýný yazýp bozduklarý ve istedikleri zaman yeniden güncelleyebilecekleri gibi akýllara ziyan bir güç sarhoþluðu içinde yollarýna devam ederken, ortaya adým adým kendi tezlerini ve oyununu kuran Türkiye çýkýnca bir anda iþler karýþtý.
Buyrun, yakýndan bakýn. Türkiye, Irak’ýn kuzeyindeki bölgesel yönetimle, düne kadar kendi içindeki birtakým güç odaklarý üzerinden çatýþma noktasýna geldiði Kürtlerle ciddi bir entegrasyon sürecini yaþýyor. Ortak politikalarýn izleri her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Enerji alanýnda Washington’a raðmen adýmlar atýlýyor.
Peki her konuda bizi yönlendirdiði, Irak’ý böldürüp Kürt devleti kurdurduðu söylenen Washington ne yapýyor? Cevap: Erbil yönetimiyle Baðdat’ý uzlaþtýrmaya çalýþýyor. Neden: Çünkü Türkiye’nin kendi içinde baþlattýðý müzakere sürecinin, bölgesel ölçekte karþýlýk üretip neredeyse tüm Kürtlerin Ankara’nýn kader ortaðý haline gelmesini istemiyor. Parantez: ABD’nin Erbil’le uzlaþtýrmaya çabaladýðý Nuri El Maliki yönetimi, bölgede Ýran’ýn en ciddi ortaklarýndan birisi olarak kabul ediliyor.
Sonuç: Dünyaya Ankara’dan bakmayý artýk kabullenelim. Bunu kabullenmek elbette kolay deðil. Bir tarafta geçmiþin korkularý, Soðuk Savaþ döneminin kodlarý var. Diðer yanda siyasi kaygýlar, kendi gücünü ve pozisyonunu kaybetme korkusu var.
En kötüsü ise yeni icad oldu. Demokrasiyi ve güçlü bir Türkiye’yi ancak kendi çýkarlarý karþýlanýrsa mümkün gören, esasen hiçbir zaman Ýstanbul sermayesinin tetikçisi olmaktan kurtulamayan, Ankara’yý kiþi baþýna düþen bilgisayar, bebek ölümleri ve ‘kýþla-cami’ tezleriyle gören zihniyet, nihayet gerçek yüzünü gösterdi. Þimdi deðiþimin önünü kesmek için yol alýyorlar.
Taraf’larýný seçtiler, bakalým yeni Türkiye’nin önünü kesmeye güçleri yetecek mi? Tarihin akýþýna bakarsak hiç ama hiç þanslarý yok.