Aykut Kocaman’ýn bazý futbolcular üzerindeki giriþimleri/kararlarý/beklentileri; bir dizi eleþtirilere konu oldu. Mesela Valbuena’nýn takým savunmasý konusunda zaafý olduðu çok net þekilde görülüyor. Takýmda onun gibi üst düzey yaratýcý futbolcu olmamasýna raðmen, ilk onbirde yer almamasý garipseniyor.
Aykut Kocaman, “Varsýn onun savunmasý olmasýn. Diðer yaptýklarý yeter” anlayýþýna prim vermediði için; onu hizaya ve takým oyununa getirme konusunda geri adým atmýyor. Eðer bir ekip içinde bazý konularda bazý ayrýcalýklar elde eden (Ya da elde etmek isteyen) futbolcular olursa; takým ve oyun disiplininin zarar göreceðine inanýyor.
Ayrýca Valbuena’yý tümüyle gözden çýkarmak hevesinde deðil... Sadece “Kendi baþýna oynamakla-Takýmla beraber oynamak” arasýndaki akýllý ve adil tercihi bekliyor hoca... Yoksa, onun gibi bir futbolcuyu kim kullanmak istemez.
***
Ozan Tufan konusunda da benzer nitelikli sýkýntýlar var. Valbuena gibi; geriye gelmede, gerekirse kademeye geçmede, rakibi takipte, kaçan toplarýn sahiplenmesinde ve hatta hatalý gol yenmesinde payý var. Bunu matematiksel ve görsel olarak belgelediler. Ozan aksayan yönlerini tedavi konusunda ilgisiz/duyarsýz/çabasýz bir hava içinde... Bunun bedelini elbette ödeyecek.
Orta alanda sýkça tercihsiz kalan Mehmet Topal’ýn da, eskiden olmayan ama yeni yeni ortaya çýkan marazlarý oluþtu. Aykut Hoca; onun da devre dýþý kalmamasý adýna, (Kýrmadan-Dökmeden) etkin tedbirler almak istiyor.
Robin van Persie’yi, biraz da sakatlýk bahanesiyle tamamen devre dýþý býraktý. Takýmýn baþýna dert etmiyor. Yani, ilk onbirden siliniþi (Sakatlýðý) tek baþýna neden deðil. Çoktan defterden sildi. Ýyileþse de, zaten oynatmayacaktý. Haklý mý... Haklý!
***
Bütün bunlara bakýp, “Hocaya da futbolcu beðendiremiyoruz” yaklaþýmý içinde olmak; hem onu, hem konunun özünü anlamamak demektir. Sorun hocada deðil, futbolcularda.
“Takým oyunu ve takým disiplini” konusunda hiçbir geleneði/ilkesi/çözümü olmayan ülkemiz; bir yerli hoca olarak, Aykut Kocaman’ýn yaklaþýmýný anlamakta zorlanýyor.
Sýkýntý burada!