Son dönemlerdeki bariz Anadolu silkiniþi bu hafta da sürdü ama, dik duruþlarý yeterince ödül alamadý. Büyüklere karþý gol attýlar, bazen galip duruma geldiler, hatta Akhisar gibi iki fark bile yakaladýlar. Fakat ne yaptýlarsa, 3 puan almalarýna yetmedi. Þu bir gerçek ki, Ýstanbul takýmlarý eskisi gibi rahat kazanamýyor.
Bu iyi bir þey midir? Elbette iyi bir þeydir.
Kendi liginde zorlanmak, kolay kazanamamak, direniþe direnmek; Avrupa kupalarýndaki çok daha zorlu mücadelelere karþý iyi hazýrlanmayý saðlar. Kolaya alýþan bir takým, zoru görünce erken pes eder. Ama puan almanýn arslanýn aðzýnda olduðu bir lig, dýþardaki 3 puanýn arslanýn midesine kaçmasý durumunda, elini oraya sokma cesareti kazandýrýr.
Þunu unutmayalým; 3 büyüklerin iyi olmasý durumunda deðil, Anadolu takýmlarýnýn iyi olmasý durumunda Avrupa’da baþarý gelir. Bu, istatiksel olarak da belgelenmiþtir.
Takýmlarýmýzýn yurt dýþýnda topluca baþarýlý olduklarý her dönem; kendi ligimizde en çok puan kaybýna uðradýklarý sezona denk gelir.
***
Bursaspor’un yakýn geçmiþte, dört büyüklerin dýþýnda ilk kez þampiyon olmasý sonrasýnda; en gariban Anadolu takýmýnda bile “Baþarýlý olma” güdüsünü tetiklemiþtir. Bir çoðu için, þampiyonluk hedeflemek hala gerçek üstü bir hayal gibidir ama; ligimizde artýk hiçbir þey, Bursa’nýn þampiyon olmadan önceki dönemi yansýtmaz. Maymunun gözü açýldý.
En önemli mantýk geliþimi þu oldu... Artýk Ýstanbul’da 1-0 öne geçince üstüne yatmýyorlar, 1-0 geriye düþünce de, oyundan kopmuyorlar. 50 yýllýk profesyonel ligimizin 45 yýlý, hep bunun tam tersinde geçti.
3 büyüklerin hiç ödemeyip yýllarca erteledikleri vergileri bir çýrpýda yok sayýp, diðer kulüplerin bu konuda canýný okumak; olmasý ve sürmesi gereken bir düzen deðildir. Türkiye, destek vermede kimlere öncelik verilmesi gerektiði gerçeðini bir türlü öðrenemediði için, FIFA sýralamasýnda Yeþil Burun Adalarý’nýn bile gerisine düþme acýsý yaþadý.
Anadolu’yu kalkýndýrýrsanýz; önce üç büyükleri, sonra Türk futbolunu kalkýndýrýrsýnýz. Anlayýn artýk!