Bir çocuðu 9 ay karnýnda taþýyan mýdýr acaba anne? Yoksa geceler boyu baþýnda bekleyen, ateþlenince telaþlanan, ilk hecesine, ilk adýmýna tanýk olan mýdýr?Genelde bu saydýklarýmý hep ayný kiþi yapar... Ama hayat farklýdýr kimileri için ve biz öyle bir haberi, öyle bir dramý ýskaladýk ki kendimize ne kadar kýzsak azdýr...
***
Bir kadýn hamile kaldýktan sonra bebeðini istemediðine karar verdi, internete ilan verdi. “Hadi bize bir torun ver” diyen aile baskýsýndan bunalan bir baþka kadýn gördü ilaný. Anlaþtýlar. Biri ailesine hamileyim diye yalan söyledi, öteki istemediðim bir þeyden kurtuluyorum diye kendisine... Bebek doðdu aradan yýllar geçti doðum yapan anne çocuðunu istedi.
Kavga ettiler, mahkemelik oldular... Þuncacýk haberde ne çok dram deðil mi?Mesela torun ver baskýsý altýndaki sahte hamile kadýn o 9 ayý ne korkularla geçmiþtir ya da diðer anne bebek karnýnda her kýpýrdadýðýnda sevinç mi hissetmiþtir yoksa hüzün mü?Bülent Ersoy’un 2 bin 500 liraya yaptýrdýðý güllü saç kadar konuþamadýk bunlarý...
***
Yargý bu konuda son sözünü yýllar önce söyledi. Yargýtay Hukuk Genel Kurulu biyolojik anneden yana hüküm kurdu.
Yargý kararýdýr söylenecek laf yok ama her vaka ayrý bir dram sanki... Kim haklý deseniz karar vermesi hakikaten zor iþ... Tek haklý küçük yaþta büyük travmalar yaþamak zorunda kalan çocuklar...
***
Sadece davalar deðil bunlarý atlamýþ olmak da üzüyor insaný. Görüntüsü var diye Rusya’da bir sarhoþun araba kullanýþý ya da Çin’de bir otobüs þoförüyle yolcunun ettiði kavga kadar haber olamýyor bu dramlar...Olaylar acý da, bu görmezden gelmeler daha da acý.