Anne olmak zombilerle savaşmaktan zor

Bu hafta gösterime giren Resident Evil: Retribution filminin güzel oyuncusu Milla Jovovich ile özel hayatından sinema kariyerine çok özel röportaj... Sadece STAR’da!

AKSİYON filmlerinin beğenilen oyuncularından Milla Jovovich, Resident Evil serisinin beşincisi  Retribution da en çok anne olarak zombilerle savaşmasının ilgi çektiğini söylüyor. Beyaz perde ve gerçek hayatta anne olmanın zor olduğunu belirten Jovovich, eşi ve filmin yönetmeni olan Paul Anderson’u da ‘Bazen sivri bir sopayla dürtüklemesi gerektiğini’ ama serinin başarısının da eşine ait olduğunu anlatıyor.

-Resident Evil dünyasına geri dönmek nasıl bir duygu?

Muhteşem! Alice’in yerine geçtiğimde  kendimi evimde hissettim. Çünkü dünyasını ve o canavarları tanıyorum.

-Alice, Resident Evil:Retribution’da nelerle karşılaşıyor bu sefer?

Hala Umbrella Corporation’ı çökertmeye çalışıyor ama onların üzerine yolladığı canavarlarla da mücadele ediyor.

-Filmde farklı bir Alice görüyoruz...

Evet, onu büyük şehirde yaşayan çocuklu bir ev kadını olarak görüyoruz. Yani bir şekilde anne olarak görüyoruz. Ve bu da şiddetin, patlamaların, zombilerin arasında bir de çocukla uğraşması anlamına geliyor. Dünyadaki her anne burada kendinden bir şeyler bulabilir.

-Gerçek hayatta da bir anne olmanız onu daha iyi anlamanızı kolaylaştırdı mı?

Evet, tabii ki! Bir çocuğum olmasaydı bu şekilde çalışmam güç olurdu. Onların limitlerini biliyorsunuz. Yorulmadan önce onları ne kadar zorlayabileceğinizi anlıyorsunuz. Sette erkeklerle çevrili olmamızdan dolayı onunla ilgilenme sorumluluğunu ben üstlendim. Çocuğu olmayan arkadaşlarım bazen “Şunu şöyle yap” diyorlar, bense “Çocuğunuz olana kadar bekleyin” diyorum içimden...

VALENTİNE’IN DÖNÜŞÜ HARİKA

-Kızınız rölündeki Engineer’la çalışmak nasıldı?

O olağanüstü bir kız. Ariana (Grandende) oyunculuğu biliyor. Bu da sette istediklerimi yaptırmakta kendimi suçlu hissetmeme sebep oldu bazen. Sonunda mükemmel bir performans sergiledi. Hatta bir sahnede ağlaması gerekmişti ve sahne sonrasında çok cool olmayı becermişti. Çocuk aktör  olmak zor, çünkü  gerçekçi bir şekilde rolünüzü oynamak için, içinizde bir yerde o duyguları gerçekten yaşamanız ve rolünüzü bir parçanız haline getirmeniz gerekiyor. Çok az sayıda çocuk oyuncu onun performasını sergileyebilir.

-Jill Valentine karakteri geri döndü. Bunun önemi nedir?

Bu filmin fanları için çok önemli. O Jill Valentine! Projeyi ilk duyduğumda onu oynamak istemiştim.Yani, onun geri dönüşü harika bir şey.

-İngiliz oyuncu Sienna Guillory’nin role katkısı için ne diyorsunuz?

Sienna gerçekten olağandışı bir oyuncu. Gerçekte çok tatlı bir kız ama özellikle kötü Jill’i oynarken müthiş derecede soğukkanlı ve acımasız olabileceğini gördük. Bu kadar iyi bir insanın ve ikiz çocuklarının annesi olmasına rağmen bu karaktere çok iyi girebilmesi onun ne kadar iyi oyuncu olduğunu gösterir. Ve gerçekten çok çalıştı. Guillory bu rol için biçilmiş kaftan diyebilirim.

-Başarıyı getiren asıl etken neydi?

Bu gerçekten de Paul’ün (Anderson) geminin kaptanı edasıyla herşeyi yönetmesi ve herkesin de buna uyumuyle oldu. Bunlar onun Resident Evil adlı bilgisayar oyununun büyük bir hayranı olması ve onu bir film haline getirmek tutkusuyla oldu. Her filmin, bir eskisinden daha büyük ve iyi olması için çabaladı. Hayranlarının filmi sevmesi de bizim seriyi çekebilmemiz için büyük bir şans oldu.

-Siz ve eşiniz Paul W.S.Anderson’ı bu kadar yaratıcı bir ekip yapan şeyin sırrı nedir?

Belki Paul’ün harika bir yazar olması ve bulanık veya yarı pişmiş fikirleri hayata mükemmel bir şekilde getirmesi. Bazen onu sivri bir sopayla dürtüyorum o da harikalar yaratıyor!

KİMSEYİ  YARALAMAK İSTEMİYORUM

-Filmde Sienna ile gerçekten muhteşem bir dövüş sahneniz var...

Evet, gerçekten muhteşemdi. Ben diğer oyuncularla dövüş sahnelerinde çok sık oynamam çünkü onlara da kendime de güvenemiyorum ve kimseyi yaralamak istemiyorum fakat bizim oynadığımız dövüş sahneleri gerçekten eğlenceliydi. Yaralandım. Onun suçu değildi, yanlışlıkla parmağıma vurdu ve hemen koca bir şişlik oluştu. Pek birşey olmadığını zannettim ilk başta fakat yakından bakınca “Vay canına, bunun üzerine biraz buz koysak fena olmaz” dedim.

RODRİGUEZ İLE OYNAMAK MUHTEŞEM

-İlk filmdeki ölümünden sonra, Michelle Rodriguez de Rain Ocampo karakterine dönüyor.

Bu gerçekten çok güzel oldu. Michelle gerçekten olağanüstü bir yetenek çünkü çok gerçek. Onun Girlfight filminde -yani ilk çıkış yaptığı filmde- ve ilk Resident Evil filminde rol alacağını öğrendiğimde kendi kendime “Vay canına, bu kızla çalışacağım, harika” dediğimi hatırlıyorum. Onun dürüstlüğüne hayranım ve film endüstrisinin onu bayağılaştırmasına izin vermemiş biri gerçekten. Bu ikimiz için de geçerli aslında, 10 sene önce ilk filmi yaptığımız sırada rastlasaydınız, özünde aynı insanlar olduğumuzu görürdünüz.

-Ve, o da sizin gibi filmde çift karakter canlandırıyor.

Kayıtlarda onun karakteri iyi ve kötü Rain olarak geçiyor: benimki ise ev kadını Alice ve savaşçı Alice. Bazen bu karakterler değişik sahnelerde karıştı, bazen iyi Rain ev kadını Alice ile birlikte, bazen savaşçı Alice kötü Rain ile oynadı. Gerçekten harikaydı.

EV KADINI ALİCE BENDE STRES YARATTI

-Ev kadını Alice’i oynamak nasıldı?

Benim için en zor şeydi. Çok stresliydi. Tüm bu sıkıntıları bir kenara bırakıp rolümü iyi yapmaya çalışıyor ve müthiş bir başağrısıyla eve dönüyordum. Garip gelebilir ama filmdeki en zor şey ev kadını Alice’i canlandırmaktı benim için.

-Bu karakter bize Alice’in daha canayakın ve savunmasız yanını keşfettirdi!

Paul’ün ev kadını Alice’i senaryoya dahil etmesi gerçekten akıllıcaydı, bu onu bir anne olarak daha insancıllaştırdı. Alice’in dövüş sahnelerini, patlayan silahlarını  gördük ama bir çocuğu koruduğunu daha önce görmedik. Bu zayıf noktası genel izleyicinin onu kendisi ile bağdaştırabilmesini sağladı. Yani Resident Evil:Retribution’da Alice her zamankinden daha insan.

-Aranıza, Ada Wong rolünü oynamak için Çinli oyuncu Bingbing Li de katıldı.

Zavallı kız, bize son dakikada katıldı, o kadar iyi İngilizce de konuşamıyordu. Biz artık bir aile gibi olmuştuk ve onun da bize adapte olabildiğini görmek çok güzel oldu. Benim kızımı görene kadar çocuk sahibi olmayı düşünmediğini söylemesi çok hoştu. Kızımla çok iyi anlaştı. Hatta Bingbing ona Çin’den çok güzel geleneksel bir kıyafet bile getirtti. Kızım bu elbiseye bayıldı, ona büyüyünce ne olmak istediğini sorduğumda bana ‘Çinli bir kız olmak istiyorum’ dedi.

ÇEKİM SÜRECİ ASKERİ KAMP GİBİYDİ

-Geri dönen karakterlerin yanı sıra yeni yüzlerle setteki enerji nasıldı?

Çok heyecan verici ve biz büyük ve mutlu bir aile olarak eğitim kampında bir araya gelmiş gibiydik. Her ne kadar bir dizide oynamamış olsam da geçen sezondan arkadaşlarıyla tekrar buluşmuş bir dizi oyuncusu gibi hissettim. Twitter’a ‘Şeytani kamp’ diye yazdım çünkü gerçekten de bir askeri kampa gidiyor gibiydik hepimiz.

-Serideki beşinci filmi sanırım serinin en destansı ve dikkat çekici olanı.

Bu filmde, karakterler ve filmi bir arada tutarak hepsini bir adım ileri taşımak için çok uğraştık. James Cameron’ın Aliens filmindeki evhamlı hali gibi, setteki herkesi çok iyi tanısanız bile bir an olsun rahat davranma lüksünüz yok. Ve gerçekten de filmi vizyona sokabilmek için harcadığımız her kuruşa değdini  görebilmenizi sağlamak istedik. Tabii ki bu kadar para benim cebime girmedi!

-İlk Resident Evil’ı yaptığınızda bu kadar büyük ve uluslararası bir proje olabileceğini tahmin edebiliyor muydunuz?

Hayır ama Paul ile gurur duyuyorum çünkü birlikte zoru başaran küçük bir film yaptık. Küçük bir Avrupa korku filmi olarak başlayıp bu destansı seriye dönüştü.