Anneler nereye gider?

Yaradýlýþýn sýrrý onun içindeyken fýsýldanmýþ kulaðýmýza; anne...

Dað gibi, deniz gibi.

Gökyüzü de o yeryüzü de o. Annesiz baþlamaz hiç bir þey, herkesin bir annesi var.

Yemez yedirir, giymez giydirir. Her türlü çileye, cefaya göðüs gerer. Geceleri parmak uçlarýnda gezerek açýlan üstlerimizi örten sessiz bir melektir...

Annesi olunca ne kadar da güvendedir insan, say ki dayadýn sýrtýný en saðlam aðaca. Annemiz ümittir, neþedir, odalar onun sesiyle þen, duvarlar onun tebessümüyle yuva olur. Annemiz, bize hayata karþý güçlü olmayý fýsýldar, bu gücü ancak sevgide, dürüstlükte, doðrulukta ve iyilikte bulacaðýmýzý öðretendir.

Sonra gün gelir, dallara teyellenmiþ bir güz yapraðýdýr annemiz ve vakti geldiðinde de kuþ gibi uçup gidiverir...

Anneler nereye gider?

Yeryüzünün tüm anneleri, vakit geldiðinde hangi ülkeye hicret eder? O ülkeden bir haber gelmez mi hiç? Bir ses, bir nefes veyahut bir selam da mý gelmez hiç...

***

Yazar arkadaþým çok deðerli Gülcan Tezcan’ýn anneciðini Hakka uðurladýk. Allah rahmet ve maðfiret eylesin, sevgili Peygamberimizin þefaatine eriþsin. Onu Sümbülefendi’den yolcu edip Hakka sýrladýrlar inþallah. Gülcan, hayatýmda saðlam iradesine tanýk olduðum nadir arkadaþlarýmdandýr. Annesinin rahatsýzlýðý döneminde, hem kýzýna hem annesine analýk etti. Evlatlýk vazifesini bihakkýn layýkýyla yerine getirdi. Hem gazetemizin hafta sonu ekleri, hem fotoðraf, sinema, tiyatro yazýlarý, hem de evlatlýk vazifesi içiçe yürüdü.

Profesyonel hayatýn tüm dikkati, çocuklar ve gençler üzerine. Kimsenin yaþlýlýða, yaþlanmayla deðiþen hayatýn akýþýna dair ürettiði ciddi projesi yok maalesef.

***

Gülcan’ýn vefat eden annesiyle birlikte sanki annemi bir kere daha yolcu ettim. Onun annesinin ruhu için okuduðum fatihalara, ayetel kürsilere, kendi anneminkiler karýþtý... Ahirette bir anneler denizi var. Hepsine bin rahmet...

Arkadaþýnýzýn annesi de sizin anneniz gibidir. Hele annenizi hakka yolculamýþ iseniz, kalbiniz zaten delik deþiktir, annenizin izdüþümlerini arar durursunuz. Arkadaþlarýnýzýn annelerine daha bir baðlanýrsýnýz. Bende öyle oldu bu iþ. Hatta tanýmadýðým ama annemin yaþlarýnda olduðunu tahmin ettiðim bazý teyzeleri görünce, hemen yanlarýna gidip bir bahane bularak konuþmaya çalýþýyorum, ‘’ filenizi taþýyabilir miyim, aman merdivene dikkat edin, karþýya geçecekseniz size eþlik edebilirim...’’ Þayet oturuyorlarsa, bir bahaneyle, yanlarýna oturmak istiyorum, eðer bayramsa hiç tanýmasam bile ellerini öpüyorum. Her elde annemi arýyorum, her seste dönüp bakýyorum... Rüyamda görmediðimde fena oluyorum. Sonra rüyama giriyor, bu sefer daha fena oluyorum...

Profesyonel hayat; siyaset, ekonomi, medya, moda, sanat derken çaðýldayarak akýyor. Ýstedim ki, þayet anneniz hayattaysa, ne mutlu size, bu yazýdan sonra bir telefon açýverin ona. Sesi güneþ gibi hayat versin size. Saçlarýný okþayýn, ellerini öpüverin... Hayatýn ciddiyetine, aðýrlýðýna, önemine bir virgül koyun.

Ve annenizi arayýn...