Antalya’ya selam yola devam

Galatasaray, son maçlarda bir türlü yenemediği Antalyaspor’un karşısına biraz da çekinerek çıktı. Ancak Amrabat diye bir futbolcusu var Sarı-Kırmızılılar’ın. Yoktan iki pozisyon var etti. Ve Galatasaray’ı 2-0 öne geçirdi. İlk pozisyonda Elmander’e öyle bir taç attı ki, İsveçli futbolcu kaleciyle karşı karşıya kaldı. Tabi Elmander de usta bir vuruşla golünü attı. Amrabat ikinci golde de topu orta sahadan aldı, herkesi geçtikten sonra çok şık bir vuruşla noktayı koydu.

Bundan sonra maç zaten kopmuştu. Antalyaspor’un cılız birkaç atağı vardı; o kadar. İlk yarının son dakikasında İsaac, nedendir bilinmez, Muslera’ya öyle bir faul yaptı, ardından da durup dururken Eboue’ye saldırdı ki; bunun karşılığı da direk kırmızı karttı. İsaac herhalde Galatasaray karşısında düştükleri aciz duruma sinirlenmiş olmalı.

İkinci yarıda Ömer Şişmanoğlu’nun Aydın’a yaptığı bir hareket var ki, o da direk kırmızı kartlıktı. Yunus Yıldırım, Şişmanoğlu’na ‘Git biraz zayıfla’ diyeceğine, itiraz etti diye Tita’ya sarı sart gösterdi.

Antalyasporlu futbolcuların bu kadar sert oynamalarını Galatasaray karşısında çaresiz kalmalarına bağlamak gerek. Yoksa bir futbolcunun meslektaşına bu kadar haşin davranması, izah edilemez.

Sahanın yıldızı Amrabat’tı. Burak’ın attığı üçüncü gol de gerçekten görülmeye değerdi. Nefis bir serbest vuruşla topu ağlara yolladı. Hakan Balta çıktıktan sonra kaptanlık pazubandını Fatih Terim’in isteğiyle Selçuk İnan taktı. Selçuk sadece geçen yılki şampiyonluğun mimarı değil; hem futboluyla, hem de duruşuyla gerçekten Galatasaray kaptanlığına çok yakışıyor.

Antalyaspor karşısında alınan bu farklı galibiyet, elbette Manchester United maçı için bir ölçü olamaz. Ancak Galatasaray’ın çok iyi ve derin bir kadrosu olduğunu ve bu kadronun hem Şampiyonlar Ligi’ne hem de Türkiye’deki maçları çok rahat götürebileceğini dün gece bir kez daha gördük. Elmander çıkıyor yerine Burak giriyor. Aydın çıkıyor, yerine Yekta giriyor. Hakan Balta çıkıyor Çağlar giriyor. Bu arada, hasta olduğu için kadroda olmayan Hamit’i de unutmayalım.

Bir parantez de Cris’e açalım. 35 yaşında olması pek bir tartışıldı. Ama nedense, Alex oynamıyor diye bağıranlar, bu futbolcunun da 35 yaşında olduğunu unutuyorlar. Cris dün gece kusursuz oynadı. Hele araya atılan iki pası zamanında hamlelerle kesişi vardı ki, değme stoperlere taş çıkarır.