“Bitki çaylarý geliþigüzel içilince soðuk algýnlýðýna karþý etkisiz kalýr” görüþü geçen hafta çok tartýþýldý. Gelin “Bitki çaylarýný sýk sýk tüketirsek mikroplar onlara karþý da direnç geliþtirir mi?” sorusunun yanýtýný verelim. Üstelik bilimsel araþtýrmalarla...
Geçen hafta bazý internet haberlerinde yanlýþ bir bilgi beni oldukça þaþýrttý. Haberde “Ihlamur gibi bitki çaylarýnýn geliþigüzel þekilde sýklýkla içilmesi halinde soðuk algýnlýðýna yakalandýðýmýzda etkisiz kalacaðý” diye bir görüþ vardý. Bu bilgiyi yazanlar -belli ki- bitkilerin mikroplarla ne þekilde mücadele ettikleri konusunda yeterli bilgiye sahip deðil. Son bilimsel araþtýrmalarýn sonuçlarý, mikroplarýn bitkilere karþý direnç kazanamadýklarýný, aksine mikroplarýn antibiyotiðe karþý direncini kýrarak antibiyotiklerin etkisini göstermesini saðlayabileceðini gösteriyor. Bu nedenle, bitkilerin çay olarak ya da damla, tablet gibi ilaç þekillerinde kullanýlmasý halinde antibiyotiklerin etkisini göstermesini saðlayabildiði bilimsel araþtýrmalarla kanýtlanmýþ. Yeni bir araþtýrmada yeþil çaydaki kateþinlerin mikroplarýn savunma mekanizmalarýný çökerttiðini ortaya koyuyor. Bu nedenle soðuk algýnlýðý tedavisinde antibiyotik kullanmak zorunda kaldýysanýz sýklýkla þekersiz yeþil çay içmenizi öneririm.
Ýlacý dýþarý atan pompalar
Mikroplar antibiyotiðe karþý koyabilmek için hücre içerisine giren ilacý dýþarý atacak pompalar geliþtirebiliyor. Diðer bir savunma þekli ise mikrobun antibiyotiðin içine girmesini önleyecek savunma kalkaný oluþturmasý. Bu suretle ilaç, mikrobun içine girerek etkisini gösteremiyor. Bazen mikrop salgýladýðý enzimlerle antibiyotiðin yapýsýný parçalayarak etkisini kaybetmesine neden oluyor. Ýþte bazý bildiðimiz bitkiler içerisinde bulunan fenolik maddeleri uçucu yaðlar, diterpenler gibi bileþenler mikroplarýn bu direnç mekanizmalarýný yok ediyor. Dolayýsýyla antibiyotiðin etkili olmasýný saðlayabiliyor.
Sakýn þeker kullanmayýn
Bu nedenle yeþil çay, kekik çayý, adaçayý, ýhlamur gibi bitkilerin çayýný hazýrlayarak; soðuk algýnlýðýna yakalanmadan önce vücudumuzu korumak amacýyla, hasta olduktan sonra ise tedavinin etkisini artýrmak amacýyla mutlaka için. Bitki çayýna asla þeker koymayýn, mikroplarýn geliþmesi için ortam oluþturuyor. Tatlandýrma amacýyla gerçek olduðuna emin olduðunuz kaliteli bal ilave edin. Burada bir baþka ‘doðru sanýlan yanlýþ’tan bahsetmekte yarar görüyorum. Sýcak bitki çayýna bal ilave edilmesiyle gerçek balýn yararlý etkisi asla bozulmaz. Bunu laboratuvarda yaptýðýmýz çalýþmayla da ortaya koyduk. Çünkü balýn buradaki etkili bileþeni arýlarýn çiçek çiçek dolaþarak topladýklarý polenlerde bulunan fenolik maddelerdir.
Taze zencefil aroma verir
Bu bitkilerden hazýrlanan çaylarýn gün içinde birkaç defa içilmesi yararlý olacaktýr. Bu bitkilerin teker teker ya da karýþtýrýlarak içerisine taze zencefil kökü (rizomu) parçalarý, ayva yapraðý, meyan kökü, hatmi kökü ekleyerek farklý aromalarda saðlýk çaylarý hazýrlamak mümkün. Önemli olan vücudumuza giren mikroplarýn geliþimini önleyerek soðuk algýnlýðýna karþý korunmak. Antibiyotik kullanmak zorunda kalmamak için bitkilerin tedavi edici gücünden yararlanmak en akýlcý çözüm.
BÝR NOT
Her zaman tekrarladýðým üzere satýn aldýðýnýz bitkilerin kalitesine dikkat edin. Mikrop, tarým ilacý, çevresel zehirler taþýyýp taþýmadýðýndan emin olabileceNÝðiz ürünleri kullanýn.
