2014 Cumhurbaþkanlýðý seçiminde AK Parti’nin adayýnýn Tayyip Erdoðan olacaðý daha 2007’deki seçimden itibaren belliydi. Muhalefet partilerinin Erdoðan’ýn karþýsýna aday olarak kim(ler)i çýkaracaklarý ise yakýn zaman öncesine kadar bir muamma durumundaydý.
Muhalefet partilerinin yöneticileri tabiri caizse boþa koydular olmadý, doluya koydular almadý... AK Parti büyük dezavantajlarla girmiþ olduðu 30 Mart yerel seçiminde dahi CHP ile MHP’nin toplamýndan daha fazla oy almýþtý. Ne olursa olsun Erdoðan’ýn Çankaya’ya çýkmasýný engellemeyi siyasi hedef olarak belirleyen Kýlýçdaroðlu ve Bahçeli bunun üzerine riskli bir hesap yaptýlar. Ýki partinin oy tabanlarýný birleþtirecek bir ortak aday çýkarýlmasý halinde bunun üzerine belki AK Parti’deki birkaç puaný da çekerek yarýþý kazanabilmeyi veya en azýndan seçimi ikinci tura býraktýrarak Erdoðan’ýn gücünü törpülemeyi düþündüler.
Oysa siyasetin matematiðinde iki kere iki her zaman dört etmiyor... Bu basit gerçeði unuttuklarý için kendi tabanlarýnýn oyunu çantada keklik olarak düþünme hatasýna düþtüler. Çatý adayýnýn hem CHP hem de MHP seçmeninin benimseyeceði bir kiþilik olmasý, ilaveten de AK Parti seçmeninden birkaç puan çekmesi icap ediyordu.
Çatý adayý olarak belirlenen Ekmeleddin Ýhsanoðlu normal þartlar altýnda AK Parti seçmenine sýcak gelebilecek bir isimdi ancak elde orijinali dururken benzerine yönelmelerini gerektirecek bir durum yoktu. CHP tabaný için ise Tayyip Erdoðan’dan fazla farklý olduðunu düþünmedikleri bir adaya oy vermenin fazla bir anlamý olmayacaktý. Ayný durum MHP tabaný için de geçerliydi. MHP seçmeninin özdeþlik kurabilecekleri türden bir kiþiliðe sahip deðildi Ekmel Bey.
Dolayýsýyla, ilk günden itibaren “CHP’nin kitlesini firesiz sandýða yöneltmesini zorlaþtýracak bir aday profili Ýhsanoðlu” diye bu tehlikeye dikkat çektik. Keza MHP seçmeni için de Ýhsanoðlu’nun fazla “enternasyonal” bir portre olduðunu, ayrýca çözüm süreci vb konulardaki görüþlerinin bu parti tabanýnda hoþ karþýlanmayacaðýný, en azýndan bu hassasiyetlere sahip MHP’lilerin koþa koþa seçim sandýðýna gideceklerini düþünmemek gerektiðini söyledik.
Dün akþam itibarýyla ortaya çýkan seçim sonuçlarý tahminlerimizde yanýlmadýðýmýzý gösterdi. Ýhsanoðlu’nun aldýðý oy oraný CHP ve MHP’nin geçen seçimde aldýklarý oylarýn toplamýnýn bile çok altýnda... Görünen o ki MHP seçmeninin bir bölümü Erdoðan’a oy vermiþ; çatý adayýný benimseyemeyen bazý CHP’liler ise Kürt siyasi hareketinin adayý Demirtaþ’a oy vermeyi tercih etmiþler.
Erdoðan’ýn MHP tabanýndan oy almasý çok þaþýrtýcý deðil. Ne var ki CHP’lilerin Demirtaþ tercihi ilgiyi hak eden bir durum. Laiklik hassasiyetleri fazla olan CHP’liler Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’nda görev yapmýþ, dindar bilinen bir adaya oy vermek yerine ne olursa olsun laik kimliði tartýþýlmayan Demirtaþ’ý tercih etmiþ görünüyorlar. Seçimden önce Alevi derneklerinin Ýhsanoðlu yerine Demirtaþ’ýn desteklenmesi yolundaki çaðrýlarýnýn anlamsýz olmadýðýný düþünmek gerekiyor.
HDP-BDP adayýnýn kendi partisinin oylarýndan anlamlý miktarda daha yüksek oranda bir oy almýþ olmasý etnik temelli siyasetten vazgeçip Türkiye partisi olma yolunda atýlan adýmlara verilen bir destek olarak da görülebilir. Bu bakýmdan HDP yöneticilerinin bundan sonra izleyecekleri siyaseti belirlerken önlerine açýlmýþ olan bu imkâný iyi deðerlendirmeleri gerekir.
Ayný þekilde CHP ve MHP yönetimlerinin de kendi partilerine ve seçmen tabanlarýna vermeleri gereken hesabý verdikten sonra yeni bir siyaset yolu bulmak için sahici bir çaba içine girmeleri lazým. Muhalefet partilerinin matematiðe ve mühendisliðe dayanan masa üstü siyasetine deðil, toplumun gerçek taleplerini ve beklentilerini karþýlamaya yönelik bir siyasete yönelmeleri gerektiðini cumhurbaþkanlýðý seçiminin sonucu bir kere daha gösterdi.
CHP ile MHP Türkiye’nin geleceði adýna herhangi bir tez, bir iddia, bir hedef ortaya koymaksýzýn sadece ve sadece AK Parti adayýnýn seçilmesini engellemeye yönelik bir siyaset yürüttü. Neticede muhalefetin de gayretiyle “Erdoðan’ýn oylanmasý”na dönüþen seçim atmosferi halkýn oylarýyla seçilen ilk cumhurbaþkanýnýn olaðanüstü bir siyasi güç kazanarak Çankaya’ya çýkmasýný saðladý. Hayýrlý olsun...