"Zulüm 1453’te baþladý” zekasýna sahip, birileri aydýn dediði için aydýn olduðunu sananlar cenneti bu ülke.
“Ýstanbul Kanatlarýmýn Altýnda” diyerek fantezilerini gerçek gibi sunmayý aydýn olmakla eþdeðer tutanlarla ayný havayý soluduðumuz bir ülke burasý.
“Erdoðan’da kiþilik bozukluðu var” diyebilmek için yýllar önce kazandýðý pratisyen hekim kimliðini öne sürerek mahkemede savunma yapacaðýný söyleyen bir kafanýn, kendini aydýn sandýðý bir ülke Türkiye.
“Daha ne tür saçmalayabilir ki?” diyerek, herhalde saçmalamakta nirvanaya ulaþmýþtýr sandýðýmýz yönetmen sýfatlýyla ayný coðrafyada yaþamak durumunda olduðumuz bir ülke burasý.
Evet Mustafa Altýoklar’dan bahsediyorum. Evet, “sen artýk aydýn oldun” denildiði için aydýn olduðunu sananlarýn ülkesinden yazýyorum.
Bu üçüncü sýnýf yönetmen “Ýki dandik takayý Haliç’in uysal sularýndan geçirip, topu topu Avcýlar kadar bir üvey kasabayý gasp etmeyi fetih diye kutlayan aptal; elbette bilmezsin senin ecdad-ý Osman’ýn yalvararak haçlýya teslim ettiði Ýstanbul’u Mustafa Kemal’in ölümüne kavgasýyla kurtardýðýný” yazarak aklý sýra Ýstanbul’un fethini küçümsüyor.
Osmanlý kim, fetih ne demek, Peygamber Efendimizin müjdesi ne anlama geliyor, Eyüp semti bu adý nereden aldý, Yýldýrým Beyazýt, Timur gibi mevzulara, Ýstanbul’un fethindeki rollerine deðinerek Mustafa Altýoklar’ýn balata sýyýrma endiþesi yaþamasýna neden olmak istemiyorum.
Ýhtiyaç duyduðunda pratisyen hekim, gerektiðinde yönetmen, iþine gelirse senarist, fýrsat bulursa yazar olduðunu söyleyen bu üçüncü sýnýf aydýn, çakma tarih uzmanýna Profesör Ýlber Ortaylý’nýn o sakin üslubu yeter aslýnda.
“Haliç’i üzerindeki zincirlerden haberi yok. Avcýlar’ýn haritadaki yerini bile bilmiyor.Benim size nöroþirurji ameliyatýndan bahsetmemle onun yaptýðý ayný þey. Ýstanbul’u 5-6 bin kadýn ve çocuðun savunduðunu sanýyor ama basbayaðý Cenevizlilerin savunmada yer aldýðýný bilmiyor bile” diyor Profesör Ýlber Ortaylý.
Kýsaca “o kadar cahilsin ki” demeye getiriyor.
Pratisyen Hekim, çakma yönetmen, bal vermeyen senarist, okunmayan yazar ve son olarak tarih bükücü Mustafa Altýoklar bunu anlar mý? Varsa, gri hücrelerine sormak lazým.
Aydýn demiþken, “Yalnýz bu Fransa’daki protestolarý sadece havuz medyasý ve trollerden okuduk. Var mý yok mu emin bile olamýyorum” þeklinde twit atan Aslý Aydýntaþbaþ’a biri sufle vermemiþ ki Gezi’deki cengâverliðini burada sergileyemiyor. Bunun da “aydýn”lýðý 11 harfli soyadýndaki kadar ancak.
Aysun Kayacý “Bir çobanla benim oyum eþit olamaz” dediðinde çok kýzmýþtýk. Oysa kýzcaðýz çok doðru söylüyormuþ. Bir çobandaki ferasetin milyonda biri olmayan sizin ile o çobanýn oyu elbette sizinle eþit olamaz, olmamalý. Çünkü eþit olsa o çobana çok ayýp etmiþ oluruz esasen.
Alýþýrsýnýz, alýþýrsýnýz
“Sizin Atatürk’ün oturduðu makama gelmenize alýþamadým” diyen bir yüzbaþýya Rahmetli Turgut Özal vermiþti bu cevabý. Aradan bu kadar zaman geçti. Dünya deðiþti bunlar hep ayný. Dolap beygiri gibi 20 senede ayný noktaya geliyorlar. Neymiþ, Yargýtay, Danýþtay ve Sayýþtay Baþkanlarý nasýl olur da Cumhurbaþkaný ile birlikte halkla iç içe olurmuþ.
Afrika gezisi öncesi gazetecilerin bu sorusunu Özal’ýn kullandýðý kelime ile cevapladý , “Yýllar yýlý yok saydýðýnýz bu halk ile devleti buluþturmanýn neresi gayri ahkali, neresi etik veya hukuk dýþý” dedi Erdoðan. “Alýþýrsýnýz alýþýrsýnýz” diyerek, hep ayný fasit dairede dolaþan fikirsizlere anlayacaklarý dilden seslenmiþ oldu.