Aslý Aydýntaþbaþ, Nazlý Ilýcak’ýn hukukunu savunacaðým derken kremalý mantar çorbasý gibi bir fotoðraf çýkartmýþ ortaya. “Ersoy Dede’nin, Cem Küçük’ün, Þamil Tayyar’ýn hatta ve hatta Erdoðan’ýn kandýrýlmýþ olma ihtimali var da, Nazlý Ilýcak’ýn yok mu?..” diye soruyor.. “.. Adý geçen diðer isimler kendi adlarýna konuþurlar elbet.. Ancak ben benimle benzerlik kurarak, FETÖ’nün medya yapýlanmasý davasýnda müebbetle yargýlanan bir isme meþruiyet devþirilmesini tabii ki kabullenmem.. Bunu söylediðim zaman Aslý Aydýntaþbaþ; “Sizin üzerinizden kimseye meþruiyet devþirmek niyetim yok. Sadece basit bir soru soruyorum: Herkesin ayný tezleri savunduðu dönemde, Nazlý Haným’ýn da yanlýþ yapma hakký yok mu?..” demiþ.. Benimle Nazlý Ilýcak hangi zamanda hangi ‘ayný’ tezleri savunmuþ çok ciddi merak içindeyim.. 17/25 Aralýk’a darbe giriþimi mi demiþ, 7 Þubat 2012 kepazeliðine ‘Erdoðan’ý indirme operasyonu’ mu demiþ, Gezi kalkýþmasýnda mý benzeþmiþ fikirlerimiz, Türkiye’nin demokratikleþme sürecinde mi?..O FETÖ’cü polis þeflerinin yazdýðý fezlekeleri Aydýn Doðan’ýn bordrosunda ‘yolsuzluk’ diye satarken, ben bunun bir dýþ servis operasyonu olduðunu anlattým gücüm yettiðince.. Yavaþ gel bakalým biraz.. Dýþarýdan bakýnca herkes birbirine benziyor olabilir ama öyle deðil.. Aradýðýnýz kiþiye þu anda bu gazetede ulaþýlamýyor.. Bir de Yeni Þafak’la Karar’ý deneyin isterseniz..
Karar gazetesi yazarý Ali Bayramoðlu söylüyor geçenlerde.. Ülkenin demokratikleþmesi için Erdoðan’ýn devre dýþý kalmasý, Abdullah Gül üzerinde mutabakata varýlmasý gerekiyormuþ.. Bakar mýsýnýz siyaset bilimi hocasý Ali Bayramoðlu’nun düþtüðü paradoksa.. ‘Demokrasi’ vurgusu yaptýðý analizinde, darbecilerin aðzýyla ‘devre dýþý kalmasý’ temennisini dile getiriyor. Sonra da 2007’de Gül’ün Cumhurbaþkaný seçilmemesi için ülkeyi darbe ortamýna sürükleyen yapýlarýn, þimdi Erdoðan’a karþý Gül’ün etrafýnda birleþmelerini öneriyor.. Umarým Gül, bu kaybetmiþlerin aklýna uyup hareket etmiyordur..
Bunca yýllýk siyasi geçmiþine sýrt çevirip, bir dönem kategorik olarak karþýsýnda yer aldýðý CHP’ye yönetici olduðunda, herhalde bu karþý duruþu da tahmin etmiþtir.. CHP’ye girdiði günden beri olduðu gibi dün yine, CHP’de fabrika ayarlarýna dönüþü savunan bir yazar tam sayfa Bekaroðlu’na küfretti.. “Kefere Kemal” sözünden baþladý, kadýn kontenjanýndan yönetime giriþine kadar.. FETÖ tezlerini savunmasýndan, Ergenekon davasýndan yargýlananlara ettiði laflara kadar.. Kýlýçdaroðlu’nun arkasýndan ettiði laflara kadar.. Her bir þeyi tek tek hatýrlatmýþ adam.. Okudun mu Mehmet Bekaroðlu?.. Sen CHP için busun iþte.. Sýrtýný döndüðün eski arkadaþlarýn için nasýl göründüðünü de zaten biliyorsundur.. Çok üzücü deðil mi?..
Kemal Kýlýçdaroðlu, yarýn Almanya’ya gidiyormuþ.. Deniz Baykal’ý ziyarete.. Bu program açýklandýðýnda yeniden aklýma geldi, sormadan edemedim.. Bakýn 8 sene oldu Deniz Baykal’a FETÖ tezgahý kurulalý.. 18 yýl boyunca CHP’nin ‘1 numaralý’ koltuðunda oturmuþ olan Baykal’ýn kasetli kumpasla devrilmesinin üzerinden 8 koskoca sene geçti.. Daha ben Kýlýçdaroðlu’nun böyle meydan meydan dolaþarak, ‘bu ahlâksýz tertibi yapanlardan hesap sormak bizim de boynumuzun borcudur’ dediðine tanýk olmadým.. Basýn mülakatlarýnda söylediði bir kaç zoraki sözden öte bir iddia, bir hedef falan yok.. CHP neden bunu vazife etmiyor sizce?.. Kim bilir belki de Kýlýçdaroðlu, tam da kurultay öncesi, ‘ölüyü fazla yýkamama’ politikasý güdüyor olabilir.. Fazla yýkanýrsa ne olacaðýný bildiðinden eminim..