Arakan’dan bize ne (mi)?!

Avrupa Rohingya Konseyi Sözcüsü Dr. Anita Schug'unverdiği bilgilere göre Arakan eyaletinde son günlerde ordu mensuplarının yaptıkları saldırılarda 2 ila 3 bin arası Müslüman katledildi.

Schug diyor ki: "Arakan'da son günlerde Müslümanlara karşı ordu mensuplarının yaptığı katliamlar 2012 ve geçen yıl Ekim ayında yaşananlardan kat kat daha fazla. Durum hiç bu kadar kötü olmamıştı. Arakan'da yaşanılan yavaşlatılmış bir soykırım ile karşı karşıyayız."

Bu trajediye dikkat çeken uluslararası insan hakları örgütü Özgürlük ve Onur İttifakı'nın (Alliance for Freedom and Dignity) Asya Pasifik Direktörü Mustafa Akoub da uluslararası topluma ‘etnik temizlik çılgınlığını' durdurmak için acil harekete geçme çağrısında bulundu. Akoub da diyor ki: “Myanmar'ın savunmasız, değer verilmeyen ve tanınmayan Müslüman halkına karşı soykırım süreci işletiliyor.”

***

Arakan deyip duruyoruz da Arakan neresi sorun ne?

Arakan,Kuzeyden Çin, Güneyden Hint Okyanusu, batıdan Hindistan ve Bangladeş, doğudan Laos ve Tayland ile çevrili olan eski Burma yeni adıyla Myanmar’ın 7 eyaletinden biri.

53 milyonlukMyanmar’ın Müslüman nüfusu yüzde 10 civarında ve Müslümanların yüzde 41’i Bangladeş sınırındaki Arakan’da yaşıyor.

Sorunun temelinde Myanmar devletinin Müslümanları vatandaş kabul etmemesi yatıyor. Yönetim, atalarının İngiliz işgalinden (1825) önce Myanmar’a gelmiş olmaları şartını koşuyor.

Bu yüzden bölge sorunlu ve Müslümanlar büyük baskılara maruzlar. Yönetim sürekli değişik bahanelerle Müslümanlara karşı soykırıma ulaşan baskılar uyguluyor. Myanmar’da 42 adet dünyadan izole edilmiş toplama kampında Müslümanlar ölüme terkedilmiş durumda!

Son katliam da Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle yapıldı.

***

Dünya sessiz.

Ölen ve mağdur olan doğulu ise hele de Müslüman ise BM’ye hâkim ‘batı mantığı’ için hiçbir şey ifade etmiyor.

İngiltere’nin çağrısı üzerine toplanıp dağıldılar. Oysa orada bir insanlık dramı yaşanıyor.

Yine en duyarlı ülke Türkiye çıktı.

Cumhurbaşkanımızın sürdürdüğü diplomasi mekiği ile uluslararası bir duyarlık oluşturulmaya çalışılıyor.

En son gelen haberlere göre Türkiye Bangladeş’e açık çek vermiş.

Sınıra gelen Müslümanları kabul etmesini bütün masrafların Türkiye tarafından karşılanacağını iletmiş.

***

Birileri buna da itiraz edebilirler ama önemi yok!

Evet Arakan’a sınırımız yok ama orası da bizim gönül coğrafyamızın bir parçası. Bir asır önce Türkiye sıkıntı içindeyken Arakan Müslümanları 35 bin altın göndererek derdimize ortak olmuşlar.

Şimdi kardeşlik sırası bizde.

Şükür ki devletimiz bu bilinci taşıyan bir lidere sahip. Cumhurbaşkanımız evvelki gün “Myanmar için ne gerekiyorsa yapılacak.” diyerek yürekle su serpti.

Dedi ki:

“3 gündür Arakan'la ilgili olarak devlet başkanlarını arıyorum. Bütün bu görüşmelerimle birlikte ayın 19'undan itibaren Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplanıyor. Tüm dünyaya bunu anlatacağız, haykıracağız. Kimse konuşmasa da biz konuşacağız. ‘Arakan'ın bizimle ne ilgisi var’ şeklinde serzenişleri görüyorum. Bu çevreler bizim Myanmar'da şehitliğimiz olduğunun bile farkında değiller. Arakan coğrafi olarak uzaktır ama tıpkı bölgedeki pek çok yer gibi gönül dünyamızın sınırları içindedir.

İslam medeniyeti yok edilmek isteniyor. İnşallah bu kanlı oyun Arakan'da bozulacaktır. 1 asır önce 35 bin altını bize gönderen Arakanlı kardeşlerimize, tüm dünyanın yaptığı gibi sırtımızı dönemeyiz. Dünya medyası da yaşanan katliamın ortağıdır. Biz bu meselenin takipçisi olacak, Türk milleti olarak tarihten gelen vefamızı göstereceğiz.”

Eyvallah.