‘Arap baharı’nın başladığı yerde...

Yeni başbakan Ali Larayedh’in 12’si tek kişilik hücrede geçen 16 yıllık işkencelerle dolu mahpusluğu var... ‘Devrim’ sonrasında içişleri bakanı olduğunda, ilk işi, hücreleri boşaltmak ve işkencenin üzerine gitmek olmuştu. Şimdi ise, yıl sonunda yapılacak genel seçimlere kadar çoğunluğunu teknokratların teşkil ettiği ‘geçici hükümet’in başında...

Yanında hükümetinin en önemli koltuklarında oturan bakanlar yer alıyor: İçişleri, dışişleri, ekonomi, kalkınma... Hepsi de Türkiye’den gelen konuklarının anlattıklarını can kulağıyla dinliyorlar; Başbakan Yardımcısı Prof. Beşir Atalay’ın...

‘Arap baharı’ adıyla anılan Ortadoğu’daki değişim rüzgârının ilk estiği yer burası: Tunus... Aradan geçen iki yıl içerisinde ilk kez halkın gerçek iradesinin yansıdığı bir seçim sonucu, eski rejimin ‘yasaklı’ listesinde bulunan Raşid Gannuşi’nin en-Nahda Partisi önce çıkmış, hükümeti de kurmuştu.

En-Nahda Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi içinden bir adayı desteklemek yerine insan hakları savunucusu ve eski rejimin zindanlarından geçmiş birini,  Moncef Marzouki’yi, destekleme özverisinde bulunmuştu.

Özverili davranışlarını sürdürmeye devam ediyor en-Nahda; iki ‘lâik’ parti ile bazı bağımsızları yanına olarak oluşturulan ‘geçici’ hükümet bu özverilerden sonuncusu... Dışişleri, içişleri, savunma gibi önemli bakanlıklar teknokratların elinde...

Fazla zorlanmadan tahmin edebileceğiniz sıkıntıları var Tunus’un: Petrolü yok, en büyük gelir kaynaklarından biri turizm ülkenin... İşsizine iş bulmakta zorlanıyor... Politik altüst oluştan zarar gören çevreler, dışarıdan da aldıkları destekle, iktidara günyüzü göstermeme çabasında. Sık sık ‘lâiklik’ eksenli tartışmalar patlıyor ve iktidarı zora düşürüyor. ‘İslâmi’ kimliğe sahip en-Nahda’nın en çetin muhalifleri kendilerinden daha keskin İslâmcılar: ‘Selefiler’...

Siyasi istikrarın bir sonraki seçimden sonra geleceği, bunun da ekonomiyi rahatlatacağı beklentisi hâkim... Buna karşılık, en-Nahda’nın karşısında bölük pörçük görünen sol ve lâik muhalefet partilerini tek çatı altında toplama çabası, Şükrü Belaid adlı ‘sol’ muhalefetin simge isminin uğradığı suikasttan sonra hızlanmış durumda.

Tek siyasi başarı, yeni anayasa alanında kaydedilebilir.

Ak Parti hükümeti ‘Arap baharı’ sürecinin ilk olumlu sonucu Tunus’taki istikameti demokrasi olan dönüşümü önemsiyor. Önemsediği, Tunus’taki değişimi yakın takibe almasından ve bazı ekonomik imkânları zor durumdaki ülkeye sunmasından belli oluyor. 1 milyon doları hibe, 400 milyon doları da kredi olmak üzere önemli bir ekonomik katkısı oldu Tunus’a Türkiye’nin...

Başbakan Yardımcısı Prof. Atalay’ın Tunus’a yaptığı ziyaret sırasında görüştüğü Başbakan Larayedh ve hükümetinde yer alan bakan arkadaşları, ikili ilişkileri daha da artırma yolunda kararlı göründüler.

Türkiye diğer ‘Arap baharı’ ülkeleri için olduğu gibi Tunus için de yakın olunması istenen bir ülke... İkili görüşme sırasında, Tunus Başbakanı Larayedh, demokrasi yolunda atılacak adımlarda ‘Türkiye örneği’nin önemini vurguladı zaten...

Gördüğüm özetle şu: Bir işportacının kendini yakarak ateşlediği ‘Arap baharı’ süreci demokrasi ve refah istikametinde beklentileri de büyütmüş; şimdi sıra o beklentilere cevap vermesi gereken siyasette...