Mýsýr Arap dünyasýnýn en önemli ülkesi ve Arap Baharý’nýn da kilit ülkesi. Mýsýr ne kadar demokratikleþirse Arap dünyasý da o ölçüde demokratikleþecektir. Bu anlamda Ortadoðu’yu deðiþtirmek konusunda çok hevesli görünen Türkiye’nin de Mýsýr’ý gözardý etmesi düþünülemez. Bölgede güçlü olmak isteyen bir Türkiye sýk sýk Mýsýr ile ayný kare içinde görünmelidir.
Mýsýr’daki son geliþmelere pembe gözlükle bakarsanýz Mýsýr halký ilk kez özgür bir seçimle devlet baþkanlarýný seçtiler: Muhammed Mursi. Mursi Müslüman Kardeþler’in adayý olmasýna karþýn Batý’da mühendislik eðitimi almýþ bir akademisyen. Hatta Arap ülkelerinde baþkan olabilen ilk akademisyen. Ayný zamanda Mýsýr’ýn ilk sivil baþkaný. Hileli bir seçimde dahi oylarýn yüzde 50’den fazlasýný almayý baþardý.
Ýyimserlere göre demokratik yollardan seçilen bir baþkan eski düzenin aktörleri hala yerini koruyor olmasýna raðmen Mýsýr için altýn deðerinde bir kazaným. Çünkü bu seçimle Mýsýr’ýn geriye dönmesi zorlaþmýþtýr, bundan sonra baþkanlar serbest seçimlerle iþ baþýna gelmek zorundadýr. Ayrýca halkýn yarýdan fazlasýnýn oyunu almýþ bir liderin sözleri dahi toplumu etkilemeye ve deðiþtirmeye yetecektir.
Vesayete geçildi
Meseleye biraz karamsar gözlüklerle baktýðýnýzda ise Hüsnü Mübarek döneminin neredeyse tüm aktörleri yerlerini koruyor. Özellikle Silahlý Kuvvetler yerini korumak bir yana gücünü daha da arttýrmýþ durumda.
Generallerden oluþan Silahlý Kuvvetler Yüksek Konseyi sistem hakkýnda neredeyse her kararý alabiliyor ve burada seçilmiþ baþkanýn hiçbir yetkisi yok. Bu konseyin baþkaný ayný zamanda ordularýn da komutaný. Ayný kiþi þimdi Savunma Bakanlýðý yetkisini de üzerine aldý. Anlayacaðýnýz seçilmiþ Mýsýr Devlet Baþkaný’nýn Mýsýr ordularýnýn baþkomutanlýðý unvaný da dahil olmak üzere askeriye üzerinde hiçbir yetkisi yok.
Ayný þekilde Mursi’nin istihbarat ve iç güvenlik birimleri üzerinde de ciddi bir etkisinin olmasý beklenmiyor. Çünkü eski yapý neredeyse olduðu gibi devam ediyor. Üstelik bu yapý týpký Silahlý Kuvvetler gibi en büyük tehdit olarak iç tehdidi, yani Mursi’nin de dahil olduðu Müslüman Kardeþler’i görüyor. Baþka bir deyiþle halk Mursi’yi seçti, ancak ülkenin tehdit tanýmlamalarýnda baþ sýrada halkýn seçtiði kiþi ve siyasi hareketi duruyor.
Eminim bu tablo Türk insaný için hiç de yabancý deðildir. Bana sorarsanýz Mýsýr bizlerin geçtiði yollardan daha yeni yeni geçiyor. Deðiþen dünya þartlarýnda tek adam diktatörlüðünü daha fazla sürdüremeyen Mýsýr diktatörlükten askerlerin her þeyi kontrollerinde tuttuðu vesayet rejimine geçiyor. Bu geçiþin sonunda Mursi veya adamlarýndan (týpký Menderes gibi) asýlanlar da olabilir, hapsedilenler de.
Kýsacasý Arap Baharý’nýn Mýsýr’a hediyesi güçlü bir vesayet rejimidir. En azýndan þimdilik... Mýsýr Silahlý Kuvvetleri Tahrir’de toplanan kalabalýklarýn gazýný aldýktan sonra kendi düzenini yeniden konsolide etmeyi baþardý. Rejimin adý ve bazý figürleri deðiþtiyse de rejim kendisini korumayý baþardý. Umarýz Mýsýr’ýn vesayet rejiminden çýkýþý Türkiye’ninki kadar uzun olmaz.
Suriye krizi ve Mýsýr
Mýsýr demiþken bahsetmeden geçemeyeceðim, Suriye ile uçak düþürme krizinde Türkiye’nin alabileceði önlemlerden biri de Mýsýr ile yakýnlaþmak olmalýydý. Çünkü Suriye meseleyi Türkiye’nin Arap topraklarýnda gözü olduðu þeklinde yansýtýyor. Ayrýca Türkiye’nin aktif Suriye politikasý bazý Araplar’ý Türkiye’nin hýrsý konusunda korkutuyor.
Bu baðlamda Mýsýr-Türkiye birlikteliði Arap Baharý sürecinde hem Türkiye’nin iþine yarar, hem de içeride yalnýz kalabilecek olan Mýsýr demokratik güçlerinin elini kuvvetlendirir.