Arap Kýþý Suriye’yi zorlayacak

Kýþ geliyor ve bununla birlikte acý çeken milyonlarca Suriyeli’nin durumunun çok daha kötüleþeceði neredeyse kesin. Türkiye ve Ürdün’de mülteci kamplarýna sýðýnan, çoðunluðu çadýrlarda kalanlarýn mültecilerin sayýsý 335 bini aþtý. Fakat Suriye’de kalan milyonlar, 30 binin üzerinde can kaybýna sebep olan 18 aylýk bir iç savaþýn acýmasýz yýkýmýna göðüs germek zorundalar. Savaþ ve yaptýrýmlarýn getirdiði bir kuþatma ekonomisinde gittikçe artan sýkýntýlarýyla, kýþ soðuðu ve yakýttan ilaç ve yiyeceðe her þeyin kýt oluþu ile mücadele etmek zorundalar. Bunlardan mahrum olmalarý, roket ve bombalarýn yarattýðý ölüm tehlikesinin yanýnda hastalýk ve açlýk tehlikesini de getiriyor.

Fakat bir grup Suriyeli, yaklaþan kýþý acýmasýzca bir memnuniyetle karþýlýyor olabilir: Ýþler ne kadar kötü olursa olsun, Baþkan Esad, adamlarý ve iktidarý ellerinde tutmak için savaþýp ölmeye hazýr olanlar, durumun onlar için çok daha kötü olabileceðini biliyorlar. Evet, rejim büyük arazilerin kontrolünü dik kafalý isyancýlara kaptýrdý. Fakat kýrsal bölgeleri büyük ölçüde ellerinde tutabilseler de, büyük þehirlerdeki yakýn çatýþmalar söz konusu olduðunda, isyancýlar silah bakýmýndan umutsuz durumdalar. Üstelik ne müttefikleri aðýr silah yardýmý yapýyor, ne de NATO süvarileri, Libya’da olduðu gibi onlarý kurtarmaya geliyor.

Esad’ýn silahlý kuvvetlerinin beklenen çöküþü hala gerçekleþmedi ve isyancýlarýn tarafýna geçenler azaldý. Taraflar stratejik bir çýkmaza girdiler: Ýki tarafýn da öldürücü darbeyi vurma kapasitesi yok. Geçtiðimiz günlerde Suriye sýnýrýnda Türkiye ve Ürdün ile yaþananlar bu çýkmazýn belirtileri. Türkiye’nin karþý ateþ ve uyarýlarý ve NATO’nun üye ülkesini koruma yeminine raðmen, Suriyeli güçlerin altý gündür Türkiye’ye top atýþýna devam ettikleri gerçeði, Türkiye’nin Suriye’ye tek baþýna müdahale etmeme arzusunun ve hatta bunu etkin biçimde yapabilme kapasitesinin yeterli olmadýðýný bilen Esad’ýn, Ankara’nýn blöfünü gördüðüne iþaret ediyor.

Türkiye, Libya’dakine benzer bir NATO müdahalesinin þu an olasý olmadýðýnýn farkýnda. Esad’ý devirmek için dýþ güçlerin oynayabileceði tek rolün isyancýlarý güçlendirmek ve kötü etkileri kontrol altýnda tutmak olduðu uzatmalý bir savaþý öngören, endiþe verici bir ABD stratejisi ile karþý karþýya kalabilir. Bunu yapmak Batý güçleri için, Suriye sýnýrýndakilere ve savaþýn ekonomi ve toplumlarý üzerinde büyük yük oluþturduðu ülkelere nispeten çok daha kolay.

Washington’daki iki partili mutabakat, isyancýlara silah yardýmý saðlama konusunda farklý görüþler içerse de, Suriye’ye doðrudan askeri müdahaleye karþýlar. Bunun ötesinde ABD, Ürdün’e küçük danýþman gruplarý gönderiyor. Fakat bunlarýn baþlýca amaçlarý, ülkeyi yan komþularýndaki iç savaþtan izole etmek.

Elbette iþler Esad için de iyi görünmüyor. Ýsyaný bastýrýp, tüm Suriye’nin kontrolünü ele geçirmesi düþük bir ihtimal ve salt güç ve korku ile yönettiði kitle gittikçe daralýyor. Yine de yenik sayýlmanýn çok uzaðýnda ve Suriye, 1970’lerden 1992’ye kadar komþu Lübnan’da yaþananlara benzer biçimde, savaþan derebeyliklere bölünme tehlikesi altýnda.

Tabii ki Esad’ýn rakipleri, Esad’ýn þimdiye kadar sürgün edilmiþ, hapsedilmiþ veya öldürülmüþ, bir þekilde ortadan kaldýrýlmýþ olacaðýný ümit ediyorlardý. Fakat rejim, Miloseviç seçeneðine yönelerek mezhepsel bir iç savaþý tercih etmiþ veya kendini böyle bir savaþýn içinde bulmuþ gibi görünüyor. Kendi Alevi mezhebini, diðer azýnlýk gruplarýný ve hatta þehirli Sünni burjuvaziyi harekete geçirmek için, radikallerin önderlik ettiði bir Sünni isyaný çýkabileceði korkusunu yarattý ve sonunda barýþçýl protestolarý þiddetle bastýrarak, beklenenin olmasýný saðladý. Ayrýca Esad bölgesel ve uluslararasý stratejik dengeyi de sakin biçimde deðerlendirdi ve Kaddafi’ye yapýlana benzer bir müdahaleye karþý kendini koruma konusunda Ýran ve Rusya’nýn güçlü desteðine güvenebileceði sonucuna vardý.

Elbette Miloseviç sonunda hak ettiði cezayý kendi halkýnýn ellerinden buldu ve Lahey Uluslararasý Ceza Mahkemesi’ndeki bir hücrede öldü. Esad’ý da benzer bir kader bekliyor olabilir. Fakat Miloseviç, Yugoslavya’nýn sonunu getiren savaþ baþladýktan sekiz yýl sonra devrilmiþti ve bu esnada Sýrp diktatör kendini, baþlamasýnda büyük rol oynadýðý savaþýn bitirilme süreci için vazgeçilmez kýlmayý baþarmýþtý. Bir an geldi ki savaþýn sona erdirilmesi, küresel güç simsarlarý için güç dengelerinin deðiþtirilmesinden daha önemli bir önceliðe dönüþtü. Esad bu hedefe ulaþmaktan çok uzak ve asla baþaramayabilir. Fakat Suriye isyanýnýn ikinci yýldönümüne sadece dört ay kalmýþken, Esad’ýn gidiþattan memnun olmak için rakiplerinden daha çok sebebi var.  

* Bu yazý STAR Gazetesi için kaleme alýnmýþtýr.