Geçenlerde Malatya ve Arapgir’e gittim. Arapgir Postasý’nýn sahibi ve yayýn yönetmeni Kamuran Sezer’le, merhum Fethi Gemuhluoðlu’nu yad ettik.
Aðabeylerimizin aðabeyi Fethi Gemuhluoðlu, 1950’li yýllarýn ikinci yarýsýnda Arapgir Postasý’nýn baþyazarlýðýný yaptý. Yazýlarýnýn üçte biri Afrika üzerineydi. Tunus, Gana, Cezayir devrimlerini, “Uyanan Afrika”yý müthiþ bir coþku ve nefis bir belagatle anlatarak, Araprirlileri, Afrikalý devrimcilerle yoldaþ olduklarýna ikna etmiþti.
Siyasi istiklallerini kazanan Afrikalýlarýn bunu iktisadi istiklalle teminat altýna almalarýný ve Türkiye’nin bu yolda onlarla beraber olmasýný diliyor, muhkem bir Türkiye-Afrika hattýnýn hayalini kuruyordu Fethi Aðabey. “Tunus ve Türkiye, Cezayir ve Türkiye, Gana ve Türkiye, Sudan ve Türkiye arasýnda hayýrlý ve mes’ut inkiþaflar beklediðimizi belirtmek vazifemizdir” diyordu. “Uyanan Afrika”ya basiret ve dikkatle, yeni ve hassas bir zihniyetle eðilmekte büyük maddi ve menfaatleri”miz vardý Gemuhluoðlu’na göre.
Bundan 60 sene evvel bir dað kasabasýnýn mahalli gazetesinde kurulan bu hayal, nihayet geçekleþiyor. Siyasette ve hatta entelektüeller arasýnda genellikle tu kaka babýnda zikredile gelen Afrika, AK Parti hükümetleri döneminde hak ettiði alaka ve kýymeti görmeye baþladý. Türkiye, bunun maddi ve manevi getirilerini þimdiden görüyor. Afrika da.
Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun 2000 yýlýnda “Stratejik Derinlik” isimli abidevi eserinde çerçevesini çizdiði Afrika siyaseti kuvveden fiile çýktý. Afrika ile kapý komþusu gibi olduk. Yediðimiz içtiðimiz ayrý gitmiyor.
Ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan yine Afrika turuna çýktý iþte. Üzerinde Fethi Aðabey’in gölgesi.
Vefa ne güzel þey. Geçen sene Gabon Parlamentosu’nda bir konuþma yapmýþtý Erdoðan. O konuþmasýnda Fethi Gemuhluoðlu’nu da anmýþtý:
“Þu hususun da özellikle altýný çiziyorum: Türkiyeli büyük mütefekkir Fethi Gemuhluoðlu’nun da ifade ettiði gibi dinleri, dilleri ve ýrklarý ne olursa olsun, yeryüzünde her milletin istiklal ve hürriyetine kavuþmasý, bizleri, istiklalin kara sevdalý aþýðý bir millet olarak ancak mes’ut eder.”