Bugün Ramazan’ýn ilk günü. Oruç, sadece açlýk deðildir; açlýkla terbiye deðildir. Oruç, topyekun bir terbiyedir. Açlýk ve susuzluk o terbiyeyi gerçekleþtiren birer araçtýr.
Oruç, bir içe dönüþ ameliyesidir.
Oruç, tefekkürdür, tezekkürdür.
Hem kendini hem baþkalarýný tefekkür, hem de Rabb’i tezekkür...
Kendini bilmek ve kendini düþünmek, içe dönük bakýþla mümkündür.
Oruç, kendi iç alemimize yaptýðýmýz bir tür yolculuktur.
Kendimizle yüzleþmektir.
Günahlarýmýzla, yanlýþlarýmýzla ve hatalarýmýzla...
Oruç, bir tür manevi arýnmadýr.
Manevi kirlerimizden arýnma...
Beden nasýl kirlenirse kalp de o nispetle kirlenir.
Günahlarýn kirlettiði kalplerin tefekkür ve tezekkürle arýnmasýdýr.
Tevbe suyuyla temizlenmektir oruç...
Baþkalarýný tefekkür ederek hem hamdetmek, hem tezekkür etmektir oruç...
Rabb’e hamdetmek...
Rabb’i zikretmek...
Tefekkürle tezekkürü birleþtiren bir arýnma sürecinin adýdýr oruç.
“Kendini bilerek Rabb’e yönelmek...
Kendini bilerek baþkalarýyla bütünleþmek...”
Yoksullarýn ve açlarýn yerine kendini koymak...
Verdikleri için Rabb’e hamd ve þükrederken diðer insan kardeþlerinin halleriyle bütünleþmek...
Tam bir kulluk hali...
Bir anlamda hiçlik...
Tam bir insanlýk hali...
Bir anlamda varlýk...
Hiçlik ile varlýk arasýndaki güzergâhta kulluðu ve insanlýðý kuþanarak tüm manevi kirlerimizden arýnýp yeni bir baþlangýç yapmak...
Arýnarak güçlenmek...
Asýl gücün sahibini bilerek, ‘Yaradan’ýn kullarýný kulluk bilinciyle sahiplenmek...
Ýslamiyet bu yönüyle tam bir insaniyet mektebidir.
Ramazan bu insaniyet bilincini tefekkür ve tezekkürle þahikaya çýkartan bir ayýn adýdýr...
Hoþgeldin ya þehr-i Ramazan!