Bülent Arýnç da vefasýzlar kervanýna katýlmýþ oldu. Layýðýný buldu.
Gördüðü tepkilerden, bilhassa Cumhurbaþkaný Erdoðan ve MHP lideri Bahçeli’nin tepkilerinden sonra istifa etmek zorunda kaldý.
Arýnç artýk Cumhurbaþkanlýðý Yüksek Ýstiþare Kurulu Üyesi deðil.
Kendisi, tevazu libasýný kuþanan en kibirli adamlar listesinde bulunuyordu. Ayný tiplerden, sadece siyaset sahnesindekilerden yok, medyada da var.
Burnundan kýl aldýrmayan, her þeyi bilen, en doðruyu yazan/söyleyen, kendilerini vazgeçilmez zanneden kibir abideleri…
Siyasetteki vefasýzlar, aynada hep mümtaz þahsiyetlerinin parlak simasýný gördükleri için Erdoðan’dan gelen biraz ilgi azalmasýný, büyük hakaret kabul etmiþler, “göreceksin, bizsiz yapamayacaksýn” diye meydan okumuþlardýr.
Medyadaki tatminsizler ise “bizi býrakamazsýn, bizim desteðimiz olmadan asla baþaramazsýn” korosu oluþturmuþlardýr.
Erdoðan’ýn ve AK Parti’nin baþarýsýnda bunlarýn hepsi etkisiz elemanlardýr.
Baþarýnýn sahibi millettir. Millete yaslanmaktýr.
Bugün de baþarýnýn yolu, milletin gönlüyle, tarihiyle, inancýyla, 15 Temmuz diriliþ ruhu ile kurduðu Cumhur Ýttifakýdýr…
Vefasýzlarýn en büyük zaafý, milleti kaale almamalarýdýr.
Millet kendilerine iltifat etmedikçe gözlerini Washington’a, Biden’a çeviriyorlar. Almanya’dan, Ýngiltere’den, Fransa’dan icazet almayý matah zannediyorlar. Ýsrail’in, Yahudi lobisinin onayýný vazgeçilmez görüyorlar.
Hadi Kuvay-i Milliye’nin ruhuna ihanet eden, Biden’e “ne olur bize sahip çýk” diye alenen yalvaran teslimiyetçi/yanaþmacý CHP zihniyetini anladýk.
Kaset komplosu ile CHP yönetimini ele geçiren Kýlýçdaroðlu’nun FETÖ/PKK yandaþlýðýný anladýk…
Dünün milliyetçi/muhafazakâr isimlerine ne oluyor?
Abdullah Gül’ün, Ahmet Davutoðlu’nun, Ali Babacan’ýn, Bülent Arýnç’ýn; Erdoðan’ýn yanýnda deðil de CHP-HDP iþbirliðinin yanýnda olmasýna ne diyeceðiz?
Bu isimler, Erdoðan’ýn tercihi ile Cumhurbaþkaný, Baþbakan, Meclis Baþkaný, bakan oldular.
Erdoðan bunlara ne yaptý da bugün en rencide edici hakaretleri sýralýyorlar?
Kýrýlmalar nerelerde oldu?
Gezi olaylarýný hatýrlayýn. Gül de, Arýnç da Gezicilere, “mesajý aldýk” deyip Erdoðan’ý hançerlemeye kalktýlar.
Bilhassa Erdoðan’ýn. Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi ýsrarý bunlarýn kimyasýný bozdu.
Neden? Çünkü Gül ve Arýnç’a göre Erdoðan üç eþitten biriydi. Ancak Baþkanlýk sisteminde Erdoðan en birinci olacaktý. Erdoðan önlerine geçmiþ olacaktý.
Bunu hiçbir zaman hazmedemediler…
Bunlarýn hissiyatýný/ciðerini bilen dýþarýsý, kim bilir ne vaatlerde bulundu?
Gördük ki, hiçbiri kalýbýnýn adamý deðilmiþ.
Ýçleri Erdoðan’a haset ile doluymuþ.
“Erdoðan’ýn bizden ne farký var?” diye diye kýskançlýk ve hasetle savruldukça savruldular.
Kibirlerini tepeleyip, nefislerini aþýp kenarda dursaydýlar, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemine bir destek de onlar olsaydý ne kaybederlerdi?
Milletin gönlüne girmeyi seçseydiler ne kaybederlerdi?
Erdoðan’sýz Türkiye için deðil Erdoðan’la birlikte Cumhur Ýttifakýnýn içinde olsalardý ne kaybederlerdi?
Milletten kopup, millet düþmanlarýnýn safýna geçmekle ne kazandýlar?
Bu insanlara bakýp, Devlet Bahçeli’nin milletin gönlüne giren tarihî duruþunu takdir etmemek mümkün mü?