Arýnma zamaný...

"Aðýr baþlý zannettiðiniz biri” olarak hayal kýrýklýðýna uðratmanýn teessürü içindeyim. 

“Bir yeni yetme olarak size söz söyleme cüretinde bulunmanýn” aðýrlýðý altýnda eziliyorum.

“Vicdansýz” olduðum için çok üzgünüm.

Size “bühtan”da (yalan, iftira) bulunduðum hissini verdiðim için tövbe ediyorum.

“Üzerinize þüphe gölgesi düþürmeye çalýþtýðým”dan dolayý utanýyorum

Yazdýðým yazýnýn”yüreðinize oturmasýndan” rahatsýz olduðumu bilmenizi istiyorum.

“Hakaret ettiðimi zannetmenizden” dolayý da, buna mahal verdiðim için kendime acayip öfkeliyim.

CnnTürk ekranlarýnda arka arkaya, program moderatorü Hakan Çelik’in araya girmesine fýrsat vermeden bir çýrpýda aðzýnýzdan dökülen cümlelerin muhatabýyým ben.

Ne yalan söyleyeyim, yine de Melih Gökçek’ten daha þanslý hissettim kendimi. Yoksa o haftasonu asla geçmezdi.

Az bir kýsmý ironi, ama genelde samimi duygularýmý söyleyip özeleþtirimi vermiþ oldum mu Sayýn Arýnç?

46 yýllýk aktif siyaset hayatýnýzda, pekçok þeyi baþarýp az bir þeyin ikinci ya da üçüncü denemenizde üstesinden geldiðinizin farkýndayýz.

Sokaða çýksanýz sizin tabirinizle insanlarýn ayaða kalkýp önünü ilikleyeceðini, siyasette de toplumda da karþýlýðýnýzýn olduðunu bir gazeteci olarak biliyoruz.

“Bir araya getirilen 50 kiþiden daha iyi konuþacaðýnýz” hususunda da bir þüphemiz yok.

Ama mesele bu deðilki.

Mesele 46 yýllýk duayen siyasetçi Bülent Arýnç bu zamana kadar yapmadýðý bir þeyi neden yapýyor, neden meselenin etrafýnda dolanýyor, direkt sorulan sorulara neden Demirelvari cevaplar veriyor? Esas mesele bu.

“Gül+Arýnç=?” baþlýklý 23 Eylül’de yazdýðým yazýnýn sadece baþlýðýna bakarak niyet okumasý yapmýþsýnýz. Gül ile birlikte baþka bir parti kurmaya çalýþtýðýnýzý ima ettiðimi iddia ediyorsunuz. Belli ki yazýyý okumamýþsýnýz. Kaldý ki o yönde bulgularým olsa yazmaktan da çekinmem.

O yazýyý danýþmanlarýnýzýn aktardýðý þekilde deðil de gerçekten keskin zekanýzýn süzgecinden geçirerek bizzatihi okumuþ olsaydýnýz, CnnTürk ekranlarýndan bu aðýr ithamlarda bulunmaz, bir gazeteci olarak tanýdýðýmýz Bülent Arýnç gibi cevap verirdiniz.

Size o yazýda bir tane soru sormuþtum. Aradan geçen bir aylýk zamanda o soruya cevap vermediðiniz gibi, soru sayýsý da arttý.

Lütfen “önünde ceket iliklenen, toplumda her daim karþýlýðý olan Bülent Arýnç gibi” cevaplayýn.

“Ben birileri gibi çocuk sayýsý dikte etmekten hicap duyarým”sözünü dava arkadaþýnýz, birlikte yola çýktýðýnýz CumhurbaþkanýErdoðan’a hangi gerekçe ile söylüyorsunuz? Programda “þahsi kýrgýnlýklarýmýzý özelde hallederiz” derken, þahsi kýrgýnlýðýnýz olduðu aþikar olan Cumhurbaþkaný Erdoðan ile neden ekrandan savaþýyorsunuz?

Manisa MedyaTV’de “Ben baþkalarýnýn yaptýðý gibi size 400 vekil verin, þöyle böyle yapacaðýz, baþkanlýk olmadý da bunlar baþýmýza geldi, ben milletin ne kadar oy vereceðini bilmem, herkese oy dilenciliði yapacak insan da deðilim”dediniz. 400 vekil verin diyen belli. Bunun için oy isteyen de ayný kiþi. Þimdi o kiþi oy dilenciliði mi yapmýþ oluyor? Bu sözünüzden de hicap duyacak mýsýnýz?

Ýlkini Ak Parti kongresinden 1-2 gün once diðerini de seçimden 1 hafta once söylediniz. Üstelik partime zarar vermemek için susarým da diyorsunuz. Bu açýklamalarýn partinize zarar verdiðini düþünmüyor musunuz?

“Bakan milletvekili olmayacaðým benden artýk bir tehlike beklemeyin dostlar, benden bir yanlýþlýk beklemeyin” diyorsunuz. Verebileceðiniz maksimum zararýn bu kadar mý olduðunu ima ediyorsunuz?

“Birilerini daha az seviyor olabilirim. Her þey karþýlýklý o da beni benden daha az seviyordur” önermenize bakarak bir partiliniz “az sevmesinin karþýlýðý buymuþ ya nefret etseydi halimiz nice olurdu?” dese onu da hafif meþrep, hakaretamiz, yeni yetme, bühtan sahibi görür, üzerinize þüphe gölgeleri düþürmekle ihtam edip utanmazlýkla suçlar mýydýnýz?

25 yýllýk “yeni yetme” gazeteci olarak bu sorularý sormaya hakkýmýz yok mu Sayýn Arýnç?