Arkadaþ, siz hastasýnýz, bulaþtýrmayýn

Tedavisi çok zor görünen bir sosyal hastalýkla karþýlaþtýk. 
Facebook üzerinden haberleþmeye, Twitter’da 140 karakterlik yazýyla dünyayý kurtarmaya formatlanan beyinler, ciddi algý sorunu yaþýyor. 

Adýna “sosyal medya” dediðimiz yeni paradigma, anladýðým kadarýyla, bir devletler üstü gücün kontrolünde,  bizleri yalnýz, söyleneni tartýþmasýz kabul etmeye alýþtýrýyor.

Eðer, bu dünyada gerçek bir diktatör arýyorsanýz, artýk þahýslarý deðil, bir “mekanizmayý”, sosyal medya denilen kurumsallaþmayý yakin takibe almalýsýnýz.

Çünkü, o kurumsallaþma, yalnýz Türkiye’de deðil, dünyanýn bütün ülkelerinde büyük çoðunluðu “yalaný” sorgulamamaya, bireyleri birer robot gibi, kendilerine ulaþtýrýlan kaynaðý bile belli olmayan bilgileri tekrarlamaya alýþtýrdý.

Bireylerin, güçlü teknoloji desteðinde kendilerini tüm kuþaklarýn üstünde zeki sandýklarý bir dönemde, beyinlere çimento dökülmesine neden oldu...

Örnek: Devlet yaptý

Toplumun önemli bir kesimi, Ankara’daki patlamanýn 15’inci dakikasýnda Selahattin Demirtaþ’ýn yaptýðý “Bu katliamý devlet gerçekleþtirdi” açýklamasýna inandý!..

Ýnanan insanlar, eðitimli, dünya algýsý geniþ, önüne konulan her fikri sorgulama yeteneðine sahip, hatta, entelektüel birikimini köþe yazarlýðýna, TV yorumculuðuna kadar vardýrmýþ  portreler...

Oysa, sorabilecekleri tek ve çok basit bir soru vardý: Nereden biliyorsun, bu kadar çabuk nasýl öðrendin, bildiklerini belgeleriyle birlikte bizimle paylaþýr mýsýn?

Hepsi bu...

Bu kadar net bir sorgulamayý yapmayan bir toplum, kendisine katliamýn 15’inci dakikasýnda aktarýlan yalana bu kadar çabuk inanýyorsa, konu ciddi bir bilimsel incelemeyi gerektirir.

Bitmedi...

Patlamanýn, yürütülen çalýþmalar sonucunda DAEÞ ve henüz açýklanmayan ikinci terör örgütünün þüpheli çýkmasý sonrasý bir baþka iddia: DAEÞ yapmýþsa bile bunu devlet desteði olmadan gerçekleþtiremez.

Yine inandýlar, býrakýn inanmaya hazýr beyinleri, bizim meslekten insanlarýn destekleyen tweet’lerini gördüm.

Soru yine çok basit: Neden? DAEÞ denilen örgüt, bugüne kadar dünyanýn sayýlamayacak kadar çok yerinde benzer eylemleri tek baþýna yaptý, hatta, Paris’in merkezinde Charlie Hebdo’nun 12 karikatüristini kurþuna dizdi, hepsinde eylem yaptýðý ülkelerin devletlerinden destek mi gördü?

(Dünyanýn bütün demokrasileri ne yazýk ki, kanlý olaylarda terörle yüzleþiyorlar, terörün gerçek kaynaðýný perdeleyip, tartýþmayý kendi devletiyle yapan tek medya bizdedir, haberiniz olsun.)

Bir “akýl oyunu” yürütmüyoruz, normal bir zekaya sahip sýradan insanlarýn günlük yaþamlarýnda gerçekleþtirmeleri gereken sorgulamalardan söz ediyoruz.

Aslýnda normal zekaya sahip her insan bu tür iddialar karþýsýnda þunu da sorma yeteneðine sahiptir: Yapýlacak seçimde en fazla oyu almasý beklenen bir parti, kendisine oy kaybettirme riski yüksek bir bombalamanýn arkasýnda nasýl olabilir?

Soruyu okuduðunuz an verdiðiniz yanýtý tahmin ediyorum, olmaz, haklýsýnýz...

Lütfen, sorgulayýn

Anladýnýz siz beni...

Bu iddialarýn hepsi size ulaþtý...

Hem de güvenilir bulunan, fikri sorulan, uluslararasý panellerde konuþmacý olarak katýlan kalemler üzerinden ulaþtý...

Ulaþabilir, alemin aðzý torba deðil ki, büzesin, ama asýl sorun, bütün bu yalan-dolana toplumun bir kesiminin sorgusuz-sualsiz inanmasýdýr...

Bu, bir travma... Uzmanlýk alaným dýþýna çýkýyor, uzman doktorlarýn, akademisyenler, özellikle de sosyologlarla bir araya gelip çözebilecekleri türden bir algý sorunu...

Yani, bir çeþit “zekada geriye sayma”, gerçeklerle hayalleri karýþtýrma, takýntýlý ruh haliyle kendini tekrarlayan tepkiler durumu...

Kendini tekrarlýyor, çünkü, hedefe oturttuðu karakter bir gün Bodrum sahiline cesedi vuran Alya’nýn, diðer gün Ankara Garý’nýn önünde yatan cenazelerin sorumlusu oluyor.

Bu normal deðildir... Türkiye çok ciddi psikiyatrik rahatsýzlýk geçiren ve adlarýna “kanaat önderi” denilen bir kesimin yarattýðý çýlgýnlýðý yaþýyor. Onlar hasta olabilir ama medya/sosyal medya üzerinden hastalýklarý geniþ bir kesimi etkiliyor...

Aramýzdan birilerinin ruh hastalýklarýný küresel güçler kullanýyor olabilir veya ruh hastasý deðillerdir, kendi çýkarlarý doðrultusunda ülkelerine ihaneti meslek edinmiþ olabilirler...

Size tavsiyem, ülkenizin, kendinizin ve ailenizin güçlü varlýðý için, soru sorun...

Sorduðunuz her soru sizi yalanlardan uzaklaþtýracak, gerçeðe biraz daha yaklaþtýracaktýr.