Artan ABD karþýtlýðý ABD’nin sorunu, mühim olan Türkiye’ye güvenin artmasý

Türkiye toplumu Amerika Birleþik Devletleri’nin Türkiye ile kurduðu iliþki biçimini hiçbir zaman benimsemedi aslýnda. Zaruret halini görse de fiili hiyerarþiden kurtulmak, onurlu ve dengeli bir iliþki kurmak istedi. Küstah Johnson mektubundan, uzak karakol yakýþtýrmasýndaki hakikatten tiksindi. 

Ecevit’in edebiydi-deðildi ayrý konu ama o örnekteki gibi bir Türk baþbakanýnýn ABD baþkanýnýn karþýsýnda ezilip büzülmesinden utandý, çok öfkelendi. NATO marifetiyle her on yýlda bir, “bizim çocuklar” dedikleri lejyonerlere darbe yaptýrmasýndan; muhtýralarla, ekonomik tehditlerle, beþinci kol faaliyetleriyle millet iradesine ayar çekmeye kalkmasýndan dolayý çok sabretti. Baðýmsýzlaþacaðý günü bekledi

O gün yaklaþtý diyorduk ama artýk adýný koymalýyýz. 

Türkiye ikinci kez baðýmsýzlýk savaþý veriyor ve önce iradesini kurtardý. Kaç kuþaktýr edilen duanýn, kurulan hayalin, verilen emeðin sonucunda artýk kendi kararlarýný kendisi veriyor. Kendi göbeðini kesiyor. Etkiliyor, oyun bozup oyun kuruyor ve artýk sonuç alýyor. 

Özgüvenle, inançla. Gerçekçi, akýlcý ve çok yönlü siyasetle... Kararlý bir çabayla... Ne mutlu bize! 

ABD’nin sadece Türkiye’de deðil yakýn coðrafyamýzda yapýp ettiklerinin de hülasasý çýkýyor artýk. Kamuoyu araþtýrmalarý bize Türkiye’deki ABD karþýtlýðýnýn zirve yaptýðýný gösteriyor

Optimar'ýn 26 ilde bin 508 kiþiyle görüþerek yaptýðý son araþtýrmaya göre Türkiye'de toplumun yüzde 71.9’u kendini “ABD karþýtý” olarak tanýmlýyor. Yüzde 22.7’si ise “kýsmen ABD” karþýtý. Yani toplamda 94.6’sý!

Türk-Amerikan iliþkilerinin anlamlý biçimde dibe vurduðu bir dönem bu. Ama dikkatinizi çekerim. Bu öyle tek yönlü, tek verili, pesimist bir durum da deðil. Bilakis… 

ABD’ye güven, beslediði teröristlerin artýklarýyla, kanla, irinle, pislikle dolu bir hendeðe demir atmýþken Türkiye’ye güven kanatlanmýþ vaziyette. Hedefini belirlemiþ Türkiye halký, gözünü Cumhuriyetin 100. yýlýna dikmiþ.  

Optimar’ýn araþtýrmasý bunu bulguluyor. 2023’te Türkiye’nin uluslararasý alandaki konumunu nasýl görüyorsunuz” sorusuna; yüzde 32,7 “dünyanýn en güçlü 10 ülkesinden biri olur”, yüzde 25,3 “bölgesinin ve Ýslam dünyasýnýn en güçlü devleti olur” diyor. Türkiye’nin geleceðini parlak görenlerin oraný yüzde 58. Felaket senaryolarýna katýlmayanlarý da kattýðýnýzda oran yüzde 87,1 oluyor

Bu yüksek oranýn bize söylediði þey þu: Türkiye toplumu hangi siyasi partiye oy veriyor olursa olsun, bugünkü verili durum içinden baktýðýnda Türkiye’nin geleceðini parlak görüyor

Bölgedeki zayýf devletlere, terör yataklarýna, vekalet savaþlarýna raðmen böyle üstelik. Dünya, büyük bir sistemik sarsýntý geçiriyorken böyle. Avrupa ve ABD lidersiz kalmýþken, pek çok alanda belirsizlikler varken, ýrkçýlýk yükselirken böyle. 

Türkiye ve ABD Münbiç’te savaþacak mý gibi bir soru henüz cevaplanmamýþken böyle. Hesaplarý bozulan ABD’nin rezilce yalpaladýðý, CHP liderinin Washington tezini seslendirerekAfrin’e ve Münbiç’esakýn girme, PKK’ya oralarda müsamaha gösterdediði dönemde böyle!

Yýllara göre yapýlan karþýlaþtýrma ise ABD’ye güvenin neden düþtüðünü, Türkiye’ye güvenin neden arttýðý somutluyor. Buna göre “Türkiye bölünür ve küçülür” cevabý en yüksek yüzde 21.7 ile 2014’te çýkmýþ. Her 5 kiþiden 1’i!

Neler olmuþtu 2014’te? 

Bir kere Gezi’nin artçýlarý sürüyordu. PKK ile FETÖ’nün sivil destekçilerin ve gafillerin aðzýna verdiði “diktatör Erdoðan” sakýzý balon yapmýþtý. FETÖ yolsuzluk ambalajýyla hükümeti düþürmeye kalkmýþ AK Parti’den isimler bile FETÖ ile mücadelede Erdoðan’ý yalnýz býrakmýþtý. PKK çözüm sürecine raðmen Cizre’de Nusaybin’de þurada burada hendek kazýyor, adam topluyordu. Devletin en kritik noktalarýndaki FETÖ’cüler marifetiyle Türkiye saldýrýya açýk tutuluyor, PKK, DHKP-C, DEAÞ vd. vuruyordu

2014 hakikaten zordu ama hakký sahibine teslim edelim. Türkiye küçülür diyenler deðil buradan güçlenerek çýkar diyen özgüvenli büyük çoðunluk ve Erdoðan sayesinde aþýldý o virajlar.