Halime Sürek KAHVECİ
Halime Sürek KAHVECİ
halimekahveci@gmail.com
Tüm Yazıları

Artık en önce babalar duyar


Bundan 16 (hadi bir hafta sonra 2013’e gireceğimizi düşünerek 17 diyelim) yıl önce, 11 baba, muhtemelen akşam yemeğinden sonra evdekilere “Ben okula gidiyorum” dedikten sonra yola çıktı. O yol, 1996’dan bu yana 28 bin babanın katılımıyla Türkiye’nin her yerine uzandı. Hatta Avrupa ve Arap ülkelerine... Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) pilot uygulama olarak başladığı, yıllar içinde değişen ve gelişen ihtiyaçlara göre yeniden şekillendirilen Baba Destek Programı’ndan (BADEP) bahsediyorum. Yani bu haftanın konukları babalar... AÇEV Aile Eğitimleri Birimi Koordinatörü Hasan Deniz ile hem bu programı hem de Türkiye’deki babalık hallerini konuştuk.


ANNELER İSTEDİ BİZ DE BAŞLADIK


Deniz’e ilk sorum “Bu program hangi ihtiyaçtan kaynaklandı?” oluyor. Bakın, nasıl cevap veriyor: “Temel olarak üç neden sayabilirim. Birincisi anneler istedi. Biz anne çocuk eğitim programını geliştirdik. Bu, Türkiye’nin ilk ev merkezli, okul öncesi eğitim programıydı. Programa katılan anneler çok faydalandı. ‘Burada çok şey öğreniyoruz. Evde uyguluyoruz ama evde baba benimle işbirliği yapmıyor’ dediler. İkinci hareket noktamız, tüm dünyada babalıkla ilgili araştırmaların artmasıydı. Üçüncü kaynağımız da eşitlikçi bir perspektifimiz olması. Çocuk yetiştirmenin sadece annenin görevi olarak görülmesi, çocukta gelişim açısından kayba yol açıyor.”


Program, 13 haftalık bir devamlılık gerektiriyor. Katılımcılara daha sonra halk eğitim merkezleri ve AÇEV tarafından belge veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliğiyle devam ettirilen programın ilk adımında, tüm ilkokullardan gönüllü sınıf öğretmenleri AÇEV tarafından eğitim programına alınıyor. Programa katılan öğretmenler daha sonra okullarında BADEP’i uyguluyor. 3-6 ve 7-11 yaş arası çocuğu olan babalara yönelik bu programın toplam 13 oturumu var.


 “Amacımız, çocuk gelişiminde babanın rolü olduğunu fark ettirmek ve o rolü üstlenmesini sağlamak” diyen Deniz, eğitim başlıklarına dair şu bilgileri veriyor: “İkinci konu iletişim. Çocuk istenmeyen bir şeyi yaptığında ya da istenen bir davranışı gerçekleştirdiğinde nasıl konuşacaksın onunla? Çocuğun kendini ifade etmesi için nasıl bir tutum içinde olacaksın? Tüm bunları anlatırken asla ‘Bunu yap, şunu yapma’ demiyoruz babalara. Üçüncü nokta da çocukla vakit geçirmek, oyun oynamak. Babalar, oyun deyince boğuşmayı anlıyor. Oysa bu değil. Bir de ‘Çocuğum, arkadaşım’ demek yanlış. Çünkü çocuğun milyarlarca arkadaş alternatifi var ama baba bir tane. Anne baba olmanın sorumluluğu, gücü, şefkati, davranış kalıbı farklı, arkadaşınki farklı. Babaların çocuklarının, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişim alanlarını bilmesi gerekiyor. Bu gelişim için yapabileceklerini fark etmesini istiyoruz.”


Aslında babaların da dertli olduğu kimi noktalar var. Çünkü bazı anneler çocuk yetiştirirken eşlerine pek cesaret vermiyor, yönlendirici olmuyor. “Sen yapamazsın” deyip onları biraz dışarıda tutuyor. Babanın çocuk yetiştirmede daha fazla rol alabilmesi için annenin de bu yönde adım atması gerekiyor. Ama bundan daha da önemlisi, babaların istekli olması. Deniz, bu konuda çok güzel bir örnek veriyor: “Diyelim ki siz bir baba olarak çocuğunuza yemek yediriyorsunuz. Ama ağzındakinin bitip bitmediğine, çiğnenip yutulmadığına bakmadan sürekli verirseniz, annenin gözü sizde oluyor. ‘Dur ben yapayım’ diyor. Siz de ‘Zaten benim yaptığım bir şeyi beğenmiyorsun’ diyorsunuz. Ama siz, çocuğa doğru düzgün yedirseniz, biraz sabırlı davranıp bekleseniz, her şey yolunda gidecek.”


BADEP, Fransa, Almanya, Meksika’nın yanı sıra eski Sovyet ve Arap ülkelerinde de hayata geçirilecek.