Artýk sevinmek istiyoruz

Rusya’daki Dünya Kupasý’na katýlmak için Ýzlanda karþýsýna çýktýk. Öylesine kötü futbol sergiledik ki, farklý yenilerek beklentideki hayallerimizi gerçekleþtiremedik.

Bizim futbol anlayýþýmýz, çað dýþý geliyor bana. Çok yavaþ oynuyoruz. Enlemesine oynamaya bayýlýyoruz. Takým savunmasýný beceremiyoruz. Dikine oynamayý asla düþünmüyoruz. Bireysel yetenekli zannettiðimiz futbolculardan, yapýlmasý gerekenleri bekliyoruz. Onlar da, fiziksel güce sahýp olamadýklarýndan, bekleneni veremiyorlar.

Örneðin kaptan Arda Turan. Yeteneklerini terk etmiþ, sahada verimsiz kaldý. Kanat akýnlarý yoksa, Burak ve Cenk, sahada gayeden uzak gezinmek zorunda kaldýlar.  Üstüne üstlük, kadro yapýlaþmasý saçma sapan olunca, maç kazanmak da elbette zor olur.

Teknik Direktör Mircea Lucescu hatalar yapýyor. Elinde Serdar Aziz var.  Ömer varken çakma stoper Mehmet Topal’ý oynattý. Sanki Amerika’yý yeniden keþfediyordu.  Cengiz Ünder diye bir yetenek varken kadroda yoktu. Emre Mor’u, maçýn sonlarýna doðru oyuna aldý. Hem de fark yediðimiz zamanda. Gökhan Gönül’ü hiç düþünmedi. Bu kadar yanlýþ üst üste gelirse, hiçbir maçý kazanamazsýn. 

Grupta oynayacaðýmýz Finlandiya maçýný ise gazozuna oynamak zorunda 

kaldýk. Grup maçlarýna kötü baþladýk, çok da kötü bitirdik.

Þimdi artýk yapýlacak bir þey kaldý.  Ýleriye dönük gençleþmiþ bir takým kurmak zorundayýz. Tabi ki bunun için zamana ihtiyaç var. Bu zamaný da çok iyi deðerlendirip iyi bir milli takýma sahip olmalýyýz. Yoksa bu gidiþat iyi gidiþ deðil. Eðer bu kafayla devam edersek hiç bir zaman sevinen taraf olamayýz, hep üzülen oluruz.

Artýk üzülmek deðil, Milli Takýmýmýzýn baþarýlarýyla sevinmek istiyoruz.