Asansörde sıra mı çalışma prensibi mi?

Eğitime dair yapılan haberlere bakın... En çok, sınav ve sınav sorularına dair tartışmaları haber yapıyoruz.

Sonra kar ve benzeri tatilleri... Okulların açılış, kapanış tarihleri, yarı yıl karneleri, karnelerin ardından evden kaçan ya da kendisine zarar veren çocuklar.

Bir de öğretmenlere dair yapılanlar var. Atamalar, atanamayanlar, kontenjan fazlası olanlar...

Bir de en iştahla yapılan, kayıt parası, sınıf mevcudu, elektrik-dogalgaz faturası sorunlu haberler var...

***

Dünyada en değerli varlığımız çocuklarımız deriz her zaman...

Okullarda çocukların ne öğrendiklerine dair ne zaman bir haber okudunuz?

İdeolojik din bilgisi dersi takıntısıyla yapılanlar dışında tek bir konuda konuştuk çocukların aldıkları eğitimi, o da yazmayı el yazısıyla öğrenmeleri.

Başka ne derseniz, başka yok maalesef. Oysa mutlaka olmalı...

Mesela benim öğrencilik dönemimde balıkların kan dolaşımını öğretmişlerdi bize. Hayatım boyunca tek bir kere işime yaradı o bilgi.

Şimdi çocuklara daha farklı şeyler öğretiliyor ama bunların hepsi öğretim başlıkları. Peki  çocuklara  yeterli eğitimi verebiliyor muyuz?

Mesela asansör ya da kaldıracın çalışma prensibi öğretim başlığında ele almak mı önemli yoksa çocuklara asansör kapısında sıra bekleme eğitimi vermek mi?

Mesela 4 zamanlı motorların itiş prensibi üzerinden otobüslerin çalışmasını öğretmek mi önemli yoksa otobüste yaşlı, hamile ya da engellilere yer verme eğitimi mi?

***

İyi yurttaş yetiştirme lafı fazla tek tip insan çağrısı yapıyor ama belirli standartlar olmalı.

Mesela dilekçe yazmayı bilen öğrenciler yetiştirmek,

Mesela toplum karşısında konuşabilecek sosyal cesareti olan insanlar yetiştirmek,

Türkçe dersi matematik kadar önemli olmadıkça, yabancı dil dersi fizik kadar ciddiye alınmadıkça okuldan hayata geçiş kolay olmayacak.

Bunlara daha bir sürü madde ekleyebiliriz ama önce ana fikirde anlaşmak lazım.

Eğer çocuklarımız en değerli varlıklarımız ise eğer çoğu anne-baba çocuğu iyi okullarda okuyabilsin diye borca giriyor ya da kredi alıyorsa eğitim işini sadece tatiller üzerinden konuşmayalım. 

Gazete ve televizyonlarda eğitim işi daha çok özel okul ve vakıf üniversitelerinin tanıtımı haline döndü.

Bu gidişata dur demek için önce çocuklarımızın öğrenimi yerine aldıkları eğitime bakmak 
lazım.