Asıl FETÖ mağdurları şehitler ve gazilerdir!

Doğrudur, FETÖ temizliği nedeniyle geniş toplum kesimlerini de kapsayan yeni ve büyük bir gerilimi yaşıyoruz ülke olarak. Ancak, daha önceki haklı dava süreçlerini sulandırıp suyu bulandırmakta ustalaşan FETÖ artıklarının ve herhangi bir nedenle FETÖ ile işbirliğine girenlerin, benzer şekilde FETÖ temizliğini de sulandırmak, kafa ve gönül bulandırmak isteyebileceğini göz ardı etmemek gerekir.

Nitekim alınan idari ve adli kararlardan dolayı haksızlığa uğradığını düşünenler için oluşturulan başvuru-itiraz mekanizmasının birkaç gün içinde nasıl tıkandığını görüyoruz.

Oraya her başvuran FETÖ artığı bir Fetullahçı mı? Bilmiyoruz. Ama bu örgütün 1966’dan beri Türkiye’yi içerden işgal etmek üzere yabancı ülke istihbaratlarınca büyütüldüğünü biliyoruz. Sümüklü şizofrenin darbenin başarısız olduğunu anladığı anda “darbeyi kınayan mesaj” yayınladığını; o ana kadar “darbeciler başarılı olsun diye Fetih Suresi okuyun” talimatları yayan FETÖ ablalarının-abilerinin “hemen darbeyi kınayan twitler atın” diye taktik değiştirdiğini de biliyoruz.

Dolayısıyla FETÖ şüphesiyle/iddiasıyla açığa alınan, görevden alınan, tutuklanan kişilere bu sapkın yapının şunu deme ihtimalini yabana atamayız: “Sizlere çok emek verdik. Soru çalıp başkalarının haklarını gasp ederek sizleri devletin değişik kademelerine yerleştirdik, Türkiye’yi ele geçirmek için büyük yatırım yaptık, ne yapın edin devlette kalın!”

Haksızlığa uğrayanlar varsa başvurabilsinler diye BİMER ve CİMER’de oluşturulan mekanizmayı kilitleyen şey, hep aynı matbu metinleri dilekçelere dönüştüren şikâyetler. Böylece haklı ile haksız, yaş ile kuru, at iziyle it izi birbirinden ayırt edilemeyecek, konu tavsayacak ve mağdurlar gerçekten mağdur olacak.  

Peki, nasıl ayırt edeceğiz, gerçek FETÖ mensuplarıyla FETÖ mücadelesi mağdurlarını?

Öncelikle şunu hiç unutmayalım.

Türkiye FETÖ yapılanmasını mutlaka devlet içinden kazıyıp atmak zorundadır! Bu bir hayat memat meselesidir.

Amaç ne bu illetli yapıdan intikam almaktır, ne birilerinin çoluk çocuğu eziyet görsün istemektir.

Amaç, Türkiye’nin istiklaline, istikbaline ve istikrarına tasallut eden FETÖ mensuplarını tespit etmek, devletten ayıklamak ve ortak geleceğimize, birliğimize dirliğimize zarar veremeyecek şekilde onları etkisizleştirmektir.  

Hava yumuşuyor diye unutulmasın; 15 Temmuz’da çok büyük bir saldırıya uğradık!

Cumhurbaşkanımızı öldürmek istediler! Meclisimizi bombaladılar! Ülkesini korumak isteyen 171’i sivil olmak üzere 241 insanımızı vahşice katlettiler! Yüzlerce insanımızın vücut bütünlüğü bozuldu!

Ve bunların hiç biri kazara olmadı! Bunu bilip isteyerek, planlayarak yaptılar!  

Türkiye’yi vatan bilenler 15 Temmuz gecesi salalar eşliğinde tanklara direnirken, sahada görevli olmayan FETÖ mensupları evlerinde oturup teröristler için dualar ediyordu!

Masum değilsiniz!

Ayrıca Fetullah Gülen yapılanmasının ne olduğunu anlamak için 15 Temmuz’u bekleyenlere nasıl ve neden inanalım?

Hem anaokullarının altında bile dehlizler açan, dershane binalarından hakim savcı lojmanlarına gizli geçitler koyan, portmantolardan gizli katlara, bölmelere geçilen, mensuplarıyla haberleşmek için telefonlara şifreli özel sistemler kuran bir yapıya mensup olacaksınız hem masum olacaksınız!

Hem yıllarca bunca sapkınlığa, tuhaflığa şahit olacaksınız; hiçbir şey yapmasanız bile devletiniz milletiniz aleyhine elinize tutuşturulan günlük beddua ve tivit listelerine uyacaksınız hem masum olacaksınız!

Hem elinize sınav soruları verilecek, başkalarının hakkını gasp ettiğinizi bileceksiniz; hem askeri okullara girin diye özel muamele görecek belki hakim savcı yapılacaksınız ve elinizdeki dosyalara müdahale edilecek hem masum olacaksınız?

Hayır! Değilsiniz!

Eğer gerçekten temizseniz dersiniz ki; “yanıldım, Allah beni affetsin. İnsanlar bu vatan için canını, kolunu bacağını verdi, ben işimi kaybetmiş çok mu? Benim de ülkeme hizmetim bu olsun. Zaten hakkım değildi, simit satar onurlu yaşarım.”