Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Asýl fýrtýnada yelken tamiri yapacaksýn

Ülkenin taþýna topraðýna yatýrým yapan, fabrika kuran, doðrudan yatýrým yapan yabancý sermaye, normalde her ülkede makbuldür. El üzerinde tutulur... Anormal olan ise evsahibi ülkenin yabancý sermayeyi yolunacak kaz gibi görmesidir. Bir-iki yolunan kaz ilk fýrsatta kaçar, baþkasý da bu olayý örnek görür ve geleceði varsa da gelmez... Hele ülke büyümeye muhtaç ve iþ-aþ yaratýlmasý için sermaye arýyorsa ve buna raðmen yabancý sermayeye kötü davranýyorsa, kendi bindiði dalý keser... Evsahibi ülkenin hukuku taraf tutar, kendinden olaný korur, yabancýnýn hakkýný korumazsa, yine bindiði dalý keser. Evsahibi ülkenin iþçisi yabancý patrona enayi muamelesi yaparsa, yine bindiði dalý keser.

Tabii ki Fransa’dan söz ediyoruz... Amerikan Goodyear lastik þirketi bir tarihte hata yapýp Fransa’da fabrika kurmuþ... Hatayý da 5 yýl önce fark etmiþ, çýkmak istemiþ ama 5 yýldýr çýkamamýþ. Bu fabrika geçen yýl da hikaye olmuþtu, yazmýþtýk. Fransa hükümetin bakaný fabrikayý bir baþka Amerikan þirketinin almasýný istemiþ, Amerikalý þirket patronu da ‘Siz bizi enayi mi sandýnýz. Bu tembel iþçiler ve yüksek ücretle üretim mi olur? Gider Bangladeþ ya da Çin’de fabrika alýrým, orada üretip Fransa’ya ihraç ederim’ deyip ortalýðý ateþe vermiþti.

Amerikalý patron, fabrikada 1175 adet kendisine iþçi denen, ama sabah binaya gelip çalýþýyormuþ gibi yapan Fransýz nüfus olduðunu da söylemiþti. Fabrikada bordroda olanlarýn sayýsý da 1175...

Aradan aylar geçti, sonunda þirket, alýcý olmadýðý için fabrikayý kapatma ve herkesi çýkartma hakkýna kavuþtu. Beþ yýldýr buna uðraþýyorlardý. Ama önceki gün iþçiler ayaklandýlar ve þirketin iki yöneticisinini rehin aldýlar. Yöneticiler fabrikada tutsak alýndý, barikatlar kuruldu... Ýþten çýkartýlacaklara yüksek tazminat karþýlýðýnda serbest kalacaklarý ilan edildi... Meðer bu yönetici rehin alma olayý Fransa’nýn milli sporuymuþ. Yabancý þirketlerde sýk yapýlýrmýþ...

Fransýz medyasý ve kamuoyu keyifle durumu izliyor. Gerçi bu eylemin kanunda cezasý varmýþ: 5 yýl hapis, 75 bin Euro para cezasý... Ama eylem bir haftadan az sürerse pek kovuþturulmazmýþ. Polis de -durumu daha týrmandýrmamak için- müdahale etmezmiþ... Hem iþçiler de yöneticilere iyi davranýp, dýþarýdan yemek getirtirlermiþ. Ayrýca da zaten zavallýlar iþsiz kalacaðý için, durumlarý hoþ görülürmüþ, müþ, müþ, müþ...

Baþka ülkede Fransýz yöneticiler benzer durumda rehin alýnsa ayný havanýn olmayacaðý kesin. Ayrýca baský altýndaki tutsak yöneticilerin taahhütlerinin hukuki geçerliði yok. Yöneticilerin keyif için orada kalmadýklarý kesin. Zaten -Bize iyi davranýyor olabilirler, ama özgür deðiliz- diyorlar. Ýyi davranma denilen de: Adamlara iþkence yapýp dövmüyorlar, yoksa hakaret ve sözlü taciz diz boyu...

Neyse ki bu acayiplik, baþladýktan iki gün sonra 12 polisin fabrikaya gelip iþçilerle konuþmasýyla sona erdi. Polis eylemin elebaþlarýyla görüþtü, sonra iki polis binaya girip iki yöneticiyi aldý, arabaya bindirip götürdü. Eylemcilerin büyük öfkeyle anlattýklarýna göre: Polisler -Ya bu adamlarý þimdi býrakýrsýnýz, ya da Paris’ten onlarca polis ve panzer gelir, zorla fabrikaya gireriz, çatýþma çýkarsa da hepinizi önce sopalayýp, sonra da hapse atarýz- demiþ... Bu samimi sohbetin ardýndan yöneticiler olaysýz býrakýldý.

Sonuç, bütün olay akla ziyan unsurlarla dolu. Ýþletme kârlý olsa, kapanmaz. Ýþletmenin kârlý olmasýndan iþveren kadar iþçi de sorumlu. Amerikalý alýcý adayý fabrikaya gelip iþçilerin sohbetle zaman geçirdiðini fark edip, -Ne iþ?- diye sorunca... -Eeee burasý Fransa!- cevabý almýþtý. Fransýz iþçilerin verimli çalýþmadýðýný, lütfen çalýþtýðýný herkes biliyor. Yöneticiyi tutsak almak ise hepten acayiplik. Baþka bir ortamda olsa keskin niþancýlarla polis operasyon yapar.

Genelde ise imalat 3200 sayfa iþ hukuku mevzuatý olan Fransa’dan, 10 kiþinin yapacaðý iþi sendika zoruyla 25 kiþinin yaptýðý Ýtalya’dan, daha esnek koþularýn ve düþük ücretin olduðu Asya’ya kayýyor. Son dönemde dünya para piyasalarýnda ve borsalarda baþlayan çalkantý, reel ekonomileri de ilgilendiriyor. Borsa ve kur hareketi ötesinde üretim meselesi sürüyor. Otomobil lastiði her zaman her yerde lazým. Yabancý sermaye böyle kýsa dönem çalkantýya bakmaz, ülkelerin orta dönem ekonomik gücüne, iyi evsahibi olup olmadýðýna, mevzuatýna, ihracat altyapýsýna ve coðrafyasýna bakar. Aklý erenler, bu çalkantý döneminde de geliþen piyasalarýn reformla, mevzuat esnekliðiyle küresel rekabete girip doðrudan yatýrým çekebileceðini söylüyor. Zaman, çalkantý zamanýnda da reform yapma zamanýdýr.

 twitter.com/selimatalayny