Asýl mesele ne?

Suriye ve Irak’ta birdenbire devlet kurduðunu ilan edecek kadar güçleniveren IÞÝD’e karþý neredeyse bütün dünya el ele vermiþ mücadele ediyor gibi görünüyor. Ne var ki bu tuhaf örgüte karþý mücadele verdiðini söyleyen güçlerin her birinin kendine göre ayrý bir hesabý bu mesele üzerinden halletme peþinde olduðu ortada. 

Sözgelimi ABD liderliðinde oluþturulan askeri koalisyonun IÞÝD dýþýndaki gruplarý da bombalamasý tuhaf. Mesela IÞÝD’in aþýrýlýklarýna kendince karþý çýkan ve kendi içinden çýkmýþ olan bu nevzuhur örgüte karþý hem silahlý hem de ideolojik mücadele yürüten Nusra Cephesi’nin neredeyse IÞÝD’den önce hedef alýnmasý çok akýllýca görünmüyor dýþarýdan bakýldýðýnda... Çünkü Suriye’deki IÞÝD karþýtý gruplarý bile zorla IÞÝD çatýsý altýnda toplanmaya itmek makul bir mücadele stratejisi olmasa gerek.

Bu baðlamda ABD ve Avrupa ülkeleriyle birlikte Ankara’nýn da açýk destek verdiði Özgür Suriye Ordusu’nun IÞÝD’e karþý savaþmama kararý almasý muhtemelen sýranýn kendilerine de geleceðini düþünmelerinden. Suriye’deki hem “aþýrýlýkçý” hem de “ýlýmlý” muhalif gruplar ayný endiþeyi taþýyor ve her iki kesimden de IÞÝD’e katýlýmlar artýyor. Bu tabloya bakýp da“bu nasýl IÞÝD’le mücadele” diye soran da çýkmýyor.

Buna karþýlýk Esed rejimi giderek kýymete biniyor. Birkaç yýl önce Þam yönetimini devirmek için elinden geleni yapýyor görünen ve bu arada Türkiye’ye de Suriye’ye müdahil olmasý için aklýnýza gelebilecek her alanda baský yapmaktan geri durmayan küresel ve bölgesel müttefiklerimizin þimdi Suriye rejimini adeta koruma altýna alýrcasýna bir tavýr takýnmýþ olmalarý dikkatle deðerlendirilmeli.

Suriye iç savaþýnda rejim güçleriyle hiçbir zaman karþý karþýya gelmeyip önlerine çýkan “bir devlet sahibi olma” fýrsatýný deðerlendirmek için öncelikle muhalif gruplarla çatýþan iki örgütün, PYD ile IÞÝD’in bu son süreçte öne çýkmýþ olmalarý da tesadüf olamaz. Bu noktadan bakýlacak olursa PKK’nýn Suriye kolu olan PYD’nin iç savaþ ortamýnda ele geçirmiþ olduðu Kürt bölgesini IÞÝD’e kaptýrmasýný “Kürtler katliama uðruyor” diye yansýtmasý ahlaksýzlýk. Bunun için Türkiye’yi suçlamasý ise katmerli ahlaksýzlýk.

Daha düne kadar “Türk askeri Suriye’ye girerse vururuz” diyorlardý. Þimdi Türkiye neden bize yardým etmiyor diye kýzýyorlar. Ama Türk askeri gelip de buradaki Kürtleri IÞÝD’in elinden kurtarsýn demiyorlar. Çünkü bu durumda Rojava’da ele geçirdikleri siyasi hâkimiyet imkânýný kaybedebilirler. Onun için Türkiye bize tank ve diðer aðýr silahlarý versin biz savaþýrýz diyorlar. Komediye bakýn, PKK’nýn Suriye koluna istedikleri aðýr silahlarý vermediðimiz için cahil çoluk çocuðu sokaklarda “katil Türkiye” diye baðýrtýyorlar! Yetmiyor, þehirleri ateþe veriyorlar. Hastanelere saldýrýyorlar. Halk otobüslerini, ambulanslarý yakýyorlar. O da yetmiyor, ortamýn karýþýklýðýndan istifadeyle PKK’nýn bölgedeki en önemli rakibi konumundaki Hüda-Par çevresini hedef alarak güneydoðu sokaklarýnýn 90’lý yýllardaki gibi kan gölüne dönüþmesine yol açacak tehlikeli bir provokasyona imza atýyorlar. 

Daha acýsý, yaný baþýmýzdaki coðrafyada neler yaþandýðýný anlayabilecek entelektüel kapasitesi olmayan yarý aydýn güruhunun her zaman olduðu gibi PKK propagandasýnýn gönüllü sözcülüðünü üstlenmesi. Bu arkadaþlara Rojava bölgesinde PYD’ye karþý savaþan IÞÝD gruplarýnýn da Kürtlerden oluþtuðunu ve dolayýsýyla “Araplar Kürtleri öldürüyor” propagandasýnýn gerçeði yansýtmadýðýný anlatamazsýnýz. Kobani’de katliama uðramasýndan korkulan sivillerin ise çoktan Türkiye’ye sýðýndýðýný, yani PKK’nýn burada sivilleri korumak için deðil, topraða sahip çýkmak için savaþmakta olduðunu da anlatamazsýnýz. Boþuna uðraþmayýn. Zaten IÞÝD denen örgütün eylemlerini kurban ibadetiyle bir tutan zihniyetin IÞÝD’e karþý PKK’yý tercih ediþi anlaþýlmaz deðil.

Bu arkadaþlar anlayamazlar ama IÞÝD’in temsil ettiði din anlayýþýndan daha önemlisi temsil ettiði bölge vizyonu. Mesela bu örgütün mevcut süreçte adeta durup dururken Þii Hizbullah örgütünü hedef almasýnýn ne gibi sonuçlar doðurabileceði düþünülürse karþýmýzda eli býçaklý fanatiklerden daha fazla bir güç olduðu anlaþýlabilir.

Ne olursa olsun... Bölgede mezhep kimliðine dayalý bir bloklaþma yaratmak isteyenlerle etnik kimlikler temelinde ayrýþma planlarý yapan güçlerin birbirine düþürdüðü gruplar içinde yer almamak Türkiye’nin baþarýsý olacak.