Bugünkü yazýyý dün bu köþede okuduðunuz yazýnýn bir devamý sayabilir ve her iki yazýyý, Alev Alatlý’nýn aþiretlere deðinen düþüncelerinin tetiklediði yazýlar olarak da okuyabilirsiniz.
Tek Parti döneminde CHP’nin Doðu/Güneydoðu’daki il baþkanlarý o ilin valisi ve çoðu zaman da milletvekilleri olabiliyorlardý. Bu dönem zaten aþiretlerin siyasi hayat içinde görünmez hale geldikleri ve aþiret liderlerinin toplu sürgünlere ve daraðaçlarýna yollandýklarý dönemdi.
Çok partili sisteme geçilince, partiler arasýndaki-DP ve CHP- siyasi rekabet aþiretlerin oy deposu haline gelmesine yol açtý. Kürt baþkaldýrýlarýnda rol oynayan kimi ailelerden gelen genç insanlar bazen yaþlarý büyütülerek milletvekili seçildiler. Aþiretler üzerinden bir siyasi dönem böylece baþladý. Al gülüm ver gülüm.. Aþireti memnun et oylarý al.
Derken PKK’nin ortaya çýkmasý, aþiretler açýsýndan çok farklý bir dönemin oluþmasýna yol açtý.
PKK, güçlenmek için aþiretlerin otoritesini sarsmaya yönelik bir strateji izledi. Siverek’te Bucaklar’a, Batman’da Ramanlýlar’a saldýrdý. Çok kan aktý. Ve bu çatýþmalar bütün bölgede bir domino etkisi yarattý. Devlet ilk kez aþiretlerin siyasi nüfusunu kýrmak isteyen bir baþka güçle karþýlaþýyordu ve bu devlet bürokrasisinde üç dört yýl süren bir þaþkýnlýk dönemi yarattý.
Aþiretler, devletten ve PKK’den yana aþiretler olarak ikiye bölündü. Arada kalanlar ise bölgede tutunamadý, güç kaybetti ve zamanla zayýfladý.
Devletin Eruh ve Þemdinli þaþkýnlýðý geçince, devlet de bölgede PKK’yle mücadelenin sosyolojik ayaðýný aþiretler üzerinden tasarladý, yani baþa dönüldü ve bu da, bildiðiniz gibi geniþ çaplý koruculuk sistemini yarattý.
Çatýþma sürecinden normalleþmeye gidiþ umudu, AK Parti hükümetleri zamanýnda baþladý. Çözüm sürecinde devlet yanlýsý aþiretler, ihmal edildiklerini, hatta PKK’ye mecbur edildiklerine inandýlar ki, haziran seçimlerinde bu inanç, korucularýn AK Parti’ye nazaran çok daha fazla oranda HDP’ye oy vermelerine yol açtý. HDP/PKK ise otuz yýldýr kavga ettiði korucu aileleri ve önde gelenleriyle ‘barýþ’ anlaþmalarý imzaladý. Korucu ailelerinden gelen kiþiler HDP listelerinden meclis üyesi ve milletvekili bile oldular.
AK Parti’nin aleyhine deðiþen sosyolojik ve siyasi bir geliþme oldu bu.
Anlayacaðýnýz bu hikaye derin bir hikaye. Aþiret sosyolojisine görünüþte karþý çýkan, bu sosyolojiyi deðiþtirdik iddiasýnda olan bir hareketi, bugün bu sosyolojiden beslenen siyasi iliþkilerin yönettiðini söylemek haksýzlýk olmayacaktýr.
Kürt aþiretleri üzerine sosyolojik araþtýrmalarýn ilki Ziya Gökalp’e, çok yýllar sonra ikincisi de Ýsmail Beþikçi’ye ait.
‘Devlet katliam yapýyor’ moduna fena halde giren akademisyenlerin marifetini insan bu çerçevede merak ediyor.
Kürt meselesi veya aþiretler meselesi söz konusu olduðunda hafýzasý ve muktesebatý bomboþ olan bir akademimiz var ama þiddet ve terör konusunda taraftar olmaya can atan bir akademi..
Akademi, yýllardýr asýl iþini yapsaydý, bugün kan gövdeyi götürmez, Türkiye bu felaket senaryolarýný boþa çýkarabilecek entelektüel bir zemine sahip olurdu.
Þimdi bir þiddet ve terör zemini var bu ülkede ve akademi dünyasýnýn aklý evvelleri, bu zemine fikir takviyesi yapýp durmakla meþgul.