Ecdadımızdan torunlarımıza, geçmişten geleceğimize, yerelden evrensele, A’dan Z’ye Ata sporumuz Yağlı Güreşimiz, milli terbiyemizin, bizi biz yapan değerlerimizin bütününü kapsamakta, yaşatmakta tüm dünyaya bizi ifade etmektedir.
“Türk gibi güçlü”, diye yürekten söylenen milli gururumuz, gönül soframız, Allah Allah nidalarıyla öğütleri, salavatları, şifaları, folklorik kıyafetleriyle gelenekselimiz, gururumuz, er meydanımız… nasıl ki Japonların Sumo Güreşi tüm dünyada biliniyorsa bizimde Yağlı Güreşimiz hep bilinecek, anlatılacak, yaşatılacak, çünkü Atalarımızdan bize milli bir miras dünyada hiçbir ülke vatandaşına nasip olmayan.
“Adam adam, Pehlivan başka adam.”
Kurtdereli Mehmet Pehlivan,”ben güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için herşeyi yapardım ve sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin ardımda olduğunu hissederdim” diyerek bir Türk Pehlivanının nasıl olması ve ne için mücadele verdiğini anlatan sözleriydi zaman tünelinde.
16 Kasım 2010 yılında Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesine alındı. 657 yıldır geleneksel bir şekilde yapılan bu geleneksel organizasyonun ülkemiz için önemi tartışılmaz ama Türk turizmi içinde eşi benzeri bulunmayan bir fark ve ayrıcalık.
Edirne’de Tarihi Ciğerci Bahri Bey, Trakya Gazeteciler Derneği Genel Başkan Vekili Emre Sedef kardeşim ve Hocamızla bir dost sohbetinde Emre şöyle söyledi, ” Ağabey Kırkpınar bir sevda gün sayarsın, hasret çekersin, burnunda tüter, özlersin kelimelere sığdıramazsın. O pehlivanın alnının teri, zeytinyağı ve çimenin kokusu...” o anda… Beyazıt Sansı Hoca,1950’li yıllarda Edirne Kırkpınar Er Meydanını Asker gazozu satarak 12 yaşında çayıra ayak bastı ve 1995 yılında sekiz kıta olarak yazıp 3 kıtasını bestelediği Kırkpınar Marşı 2004 yılından beri resmi marş olarak onun ve Edirne’nin gururu oldu. Yüreğimizi titreten dizeleri okurken tüyleri diken diken olarak söylemeye başladığında bir akşam vakti Meriç Köprü’sü tanıklık etti yaşadıklarımıza.
Büyük efsaneyi görür gibiyim
Tarih dehlizinde yürür gibiyim
Eyvah! Heyecandan ölür gibiyim
Edirne Kırkpınar Er Meydanı’nda
Davut sesli cazgır Güreş Okuyor,
Ter bulaşmış Çimen yağ kokuyor
600 yüzyıl tarih gerçek oluyor
Edirne Kırkpınar Er Meydanı’nda
20 Davul 20 zurna çalınır.
Pehlivanlar sıra sıra salınır
Her bir yiğit namıyla anılır
Edirne Kırkpınar Er Meydanı’nda
O geceden sonra defalarca gittim Babayiğitlerin canlandığı o er meydanına. Gezdim sokak sokak tarih kokan Edirne’de baktım Selimiye’ye Üç şerefeliye, Eski Cami’ye hayran hayran…
Sizlerle paylaşmalıydım, anlatmalıydım, araştırmalıydım. Kelimelerim ve yazdıklarım her ne kadar eksikte olsa tarihe tanıklık yapmış önemi ve detayları vurgulanması gereken Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri .
Haftaya Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşlerinin neden bu kadar değerli olduğunu, yaşatılmasının gerekliliğini, ülke turizmimize, ekonomimize katkılarını ve bu tarihi ritüelin ayrıntılarını sizlerle paylaşacağım.
Tatil tadında kalın