Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Kuzey Marmara Otoyolu açýlýþýnda kullandýðý “asýrlýk uyanýþ” vurgusu isabetli ve hakikatliydi. Sonraki günlerde de atýf yaptý ayný ifadeye Cumhurbaþkaný.
Demek devleti yöneten siyasi akýl, içinden geçtiðimiz dönemi kendi zamanýnýn ötesinde bir anlam ve gayret içre görüyor, böyle tanýmlýyor ve ilan ediyor.
‘Asýrlýk uyanýþ’ nedir, altýný çizmek ve biraz açmak lazým.
Bir kere çok güçlü ve doðru bir ifade bu. Kolektif hafýzamýzda hala canlý olan geçen yüzyýla, hatýralara, tecrübelere bitiþiyor hemen.
Geniþ zamanlý, geniþ tabanlý bir diriliþ. Zayýf, zorda, güdülen Türkiye’yi geride býrakma, kendi iradesine ve geleceðine sahip çýkma isteðinin ilk hamlesi.
Vazgeçtiðin idealine dönmek ve gereðini yapmak da denebilir.
15 Temmuz’da darbe giriþimini geri çeviriyoruz. Hukuk içinde kalarak devlet içindeki paralel yapýyý kazýp atýyoruz. Sýnýrlarýmýzda ABD desteðiyle kurulan terör devletini delik deþik ediyoruz. Suriye’de, Libya’da, Doðu Akdeniz’de yedi düvele karþý kendi haklarýmýzý ve menfaatimizi korumak. Kendi silahýmýzý yapmak, dýþarýya satmak, ABD’ye raðmen Rusya’dan S-400 almak, kendi gemilerimizle Karadeniz’de doðal gaz bulmak…
Kendi silahýný, tankýný tüfeðini, insansýz hava aracýný üretmek, terör kuþatmasýna karþý çok verimli kullanmak.
Vaktiyle kangrene dönüþen ve hastalara eziyet mekaný haline gelen saðlýk sistemini son derece yüksek standartlara kavuþturmak.
Yurdun her yanýný hýzlý trenle ve bölünmüþ yollarla donatmak.
Her alanda yerli ve milli olabilmek için ortaya irade koymak.
Devletin millete hizmet araçlarýný, imkanlarýný kat be kat artýrarak standartlarý yukarý taþýmak.
Yaþadýðýmýz tam olarak budur.
Üstelik Erdoðan yönetimindeki devlet projelere, operasyonlara güncel /dandik isimler koymak yerine asýrlar öncesinin kahraman atalarýnýn adýný koyuyor.
Karadeniz’de doðal gaz bulan sondaj gemisinin adý Fatih mesela. Doðu Akdeniz’deki sismik araþtýrma gemilerinin adý, vaktiyle Akdeniz’i bir Türk denizine çeviren Barbaros Hayrettin Paþa’nýn ve Oruç Reis’in adýný taþýyor.
Türkiye’nin ilk uçan arabasýnýn adý Cezeri. Cizre’de doðan ve dünya bilim tarihinde ilk robotu yapan, 50’den fazla da icadý olduðu bilinen sibernetikçi Cezeri’nin adý. Üstelik Leonardo da Vinci’ye ilham kaynaðý olmayý baþarmýþ.
Tesadüf deðil elbette. Stratejik bir aklýn ürünü bunlar.
“Gözümüzü ufuktan ve ideallerimizden ayýrmadýðýmýzda millet olarak çok kýsa sürede büyük baþarýlara imza atýyoruz” diyerek anlatýyor Cumhurbaþkaný: “18 yýlda Cumhuriyet tarihinde yapýlanlarýn 3 katý, 5 katý, 10 katý eseri iþte bu sayede ülkemize kazandýrdýk. Türkiye'yi küresel ve bölgesel bir güç yapabilmek için adým atýyoruz. Türkiye’yi yeniden kendi iç meseleleri ile boðuþan bir ülke haline getirerek asýrlýk uyanýþýmýzý engellemeye çalýþýyorlar”.
Türkiye’nin önüne 2023 ve 2071 hedeflerini koyan isimdir Erdoðan. Ayný Erdoðan herkesin içinden geçirdiði ama söylemediklerini yiðitçe haykýran, Filistin topraklarýný gasp ederek kendine alan açan Ýsrail’e “one minute” diyerek haddini bildiren liderdir.
Ýlk kez 2014’te BM kürsüsünden dile getirdiði “dünya 5’ten büyüktür” mottosunu dün bir kez daha yineledi Cumhurbaþkaný. BM’ye daha adil, etkili ve gerçekçi bir mimari önerisi sundu. BM’nin merkezi kýtalarýn, medeniyetlerin kesiþme noktasý Ýstanbul olursa eðer, dünya bambaþka bir yer olacaktýr.
BM büyük iddiasýna raðmen kadük kalmýþ bir birlik.
Þöyle dedi BM’ye hitabýnda. “Birleþmiþ Milletler sistemini yeniden etkin kýlmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamýz gerekiyor. 7 milyarý aþkýn insanýn kaderini 5 ülkenin insafýna býrakan bir konsey yapýsý, adil de sürdürülebilir de deðildir. Demokratik, þeffaf, hesap verebilir, etkili ve adil temsile dayalý bir konsey mimarisi, insanlýk için tercihten öte zorunluluk halini almýþtýr. Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu'nun da güçlendirilmesi ve canlandýrýlmasý sorunlarýmýzýn çözümüne katký yapacaktýr”.
Üye devletleri mayalýyor þu an Erdoðan.
Bakalým 75 yaþýndaki BM bu kez uyanýr mý?